ALİ ULURABA
ANKARA - TBMM Genel Kurulu 2003 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında yapılan oturumda, Başbakanlık ve bağlı kurumlar olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Danıştay Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı (DİE), Dış Ticaret Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ile Orman Bakanlığı bütçeleri ele alınıyor.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, bütçe konuşmasında şu ifadelere yer verdi: ''Sayın Başbakan usta kaptan marifetini fırtınalı denizlerde gösterir ama minareler süngü, camiler kışlamız diye başlayan yolculuk, maalesef şimdi kara gözlü, kara kaşlı, hepimizin hergün televizyonlarda o alnına bant sarılı olarak gördüğümüz yüreğimiz burkularak ağlıyarak gördüğümüz Iraklı çocukların üzerine dünyanın en gelişmiş silahlarıyla yağdırılan bombalara fırsat tanıyarak, fırsat vererek devam ediyor maalesef, Sayın Başbakan'a seslenmek istiyorum, Türkiye'nin fırtınalı denizlerde gemilerini sürecek, kullanacak birikimde çok sayıda kaptanı var. Ama bir gerçek var, bilmem sayın Başbakan farkında mı, Türkiye'nin Sayın Tayyip Erdoğan'dan başka Başbakanı yok, lütfen herkes görevini yapsın''.
''GENÇLERİMİZİ TARİKAT LİDERLERİNİN DİZİ DİBİNDEN KURTARMALIYIZ''
CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek yaptığı konuşmada, ''Gençlerimizi tarikat liderlerinin dizi dibinden kaldırarak Atatürk'ün dediği gibi 'aklı hür vicdanı hür irfanı hür nesiller yetiştirmek zorundayız'. Binde 3'lük bir bütçeyle hiçbir atılım hiçbir proje hayata katılamaz. Gençlik geleceğimizdir anlayşışı da sadece seçim beyannamenizde kalır'' dedi.
''İL EMNİYET MÜDÜRLERİ NE MAAŞ ALIYORSA MÜFTÜLER DE AYNI MAAŞI ALMALI''
AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek de konuşmasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2003 yılı bütçesi üzerinde konuştu. Her ay 2 milyar Kur'an-ı Kerim dağıtılması için gerekli desteğin sağlanması gerektiğini belirten Çiçek, din görevliliğinin cami ile sınırlı kalmamasını da istedi ve inanç turizminin geliştirilmesi gerekliliğini vurguladı. Diyanet İşleri'nde 20 bin kadronun açık bulunduğunu ifade ederek dinin bilen insanlar tarafından anlatılması gerekliliğinin altını çizen Çiçek, ''Yarım imam dinden yarım doktor candan eder'' dedi. Çiçek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerk bir yapıya mutlaka kavuşturulması gerekliliğinin de altını çizdi. AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek, ''İl emniyet müdürleri ne maaşı alıyorsa il müftüleri de aynı maaşı almalıdır'' dedi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Faruk Uzak ise konuşmasında Gençilk ve Spor Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde konuştu.
CHP'DEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ELEŞTİRİSİ
CHP Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay ise konuşmasında Diyanet İşleri yayınlarında bir kamplaşma çizgisi bulunduğuna işaret ederek, ''Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarında Osmanlıca kullanıyor. Vatandaşlarımızdan hiçbir inanış farkı gözetilmeden toplanan Başkanlık bütçesinin inanç ve düşünce farklılıkları gözetilerek her kesime adaletli yaklaşması da toplumsal bütünlüğümüzün korunması açısından zorunludur. Tek bir mezhep ya da inanışı temel olarak faaliyette bulunması doğru olamaz. Resmi devlet kurumunda yeralmak istemeyen inançların da yine devlet tarafından desteklenmesi bir zorunluluktur. Bağmısız ve tarafsız bir kurum haline getirilmesi gerekmektedir'' dedi.
BAŞBAKANLIK KADROLARI YOL GEÇEN HANI
AK Parti Amasya Milletvekili Akif Gülle ise ''Başbakanlık kadroları yolgeçen hanı gibi kullanıldı. Eş dost ve yarenler kadrolara alındı. Başbakanlık personeli 200 civarında azaltıldı. Başbakanlığa bağlı kurumların sayıları 52'den 32'ye indirildi. Bu birimlerin daha da aşağıya çekilmesi gerekmektedir. Sınırsızca kullanılan makam araçlarında sınırlamaya gittik. 220 olan makam aracı sayısı yüzde 40 ve 50 dolayında kısıtlama yapıldı. Kadro deposu olan birimlerin birleştirilmesi için yasal düzenlemeler bekliyoruz. Beyaz Saray'da bile bugün bizim Başbakanlık'ta çalışan personelin yarısı çalışıyor. Bizim Başbakanlığımızda yüzlerle ifade edilen personel bulunuyor'' ifadelerine yer verdi.
''HOCALAR CAMİLERDE YAZIN DERS VERSİN''
AK Parti Mardin Milletvekili Nihat Eri de ''Camiler namazdan hemen sonra kapatılmasın. Diyanet kendi personeline karşı acımasızdır. Halkın değer verdiği hocalar camilerde yaz tatillerinde ders versin. Bunlar devletten maaş ve kadro istemiyorlar'' diye konuştu.
''ALEVİLER ÜZERİNDE ASİMİLASYON YAPILIYOR''
CHP Ankara Milletvekili İsmail Değerli de, ''Cemevlerine Diyanet saygılı davranmalı, inanç gruplarını tanımama hakkına sahip değildir. Laikliğin temel ilkelerinden birisi budur. Devlet televizyonunda Alevilik ile ilgili eğitim saatleri yeralmalıdır. Alevi köylerine cami yapımı durdurulmalıdır. Sünnileştirme insan hakları bildirgesine aykırıdır, bir nevi asimilasyondur. Alevilere yönelik hakaret ve aşağılamalar dine yönelik suçlar kapsamına alınmalıdır. Kitaplarda hakaret anlamına gelen yaklaşımlar çıkarılmalıdır. Din dersleri isteğe bağlı hale gelmelidir'' diye konuştu.
''BASKI YAPMADIK''
Müzakerelerin tamamlanmasının ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. Şahin, Bayburt Bağımsız Milletvekili Ülkü Güney'in sorusu üzerine ne kedisi tarafından ne de Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve ne de hükümet tarafından görevinden istifa eden Diyanet İşleri eski Başkanı'na bir baskı yapılmadığını söyledi. Şahin, ''Sayın Yılmaz'ın 11 yılı bu makamda geçti. Makamlar hiçkimsenin tapulu malı değildir. Burada iki tane eski milletvekili arkadaşımız vardır. Onlar da bu görevlerde bulunmuşlar zamanı gelince de ayrılmışlardır. Sayın Yılmaz'ın bu kadar önemli bir görevden ayrılırken bana siyasi baskı yapılıyor sözünü kendi ağzından duymuş değilim ama, eğer böyle birşey söylediyse asıl siyaset budur. Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış bir kişinin siyaset sözünü menfi yönden bile ağzına almaması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:38