İSTANBUL - ABD - Irak savaşı yurt dışı ve yurt içi piyasaları yakından etkilemeyi sürdürüyor. Geçen hafta savaşın kısa süreceğine dair beklentilerle uluslararası piyasalarda görülen olumlu hava ile oluşan alımlar, bu hafta Irak'ın ABD ve İngiltere güçlerine karşı çetin direnişi ile savaşın uzayacağı yönündeki tahminler sebebiyle yerini sert satışlara bıraktı. Yurt içinde ise geçen hafta Cuma akşamı hava sahası konusunda yaşanan gerginliğin aşılmış olmasına rağmen Türkiye'nin Kuzey Irak'taki hareketi konusundaki risklerin halen devam etmesi Türkiye - ABD arasındaki gerginlik İMKB ve alternatif piyasalarda olumsuz rakamları beraberinde getirdi.
Söz konusu gelişmeler sonunda piyasalarda özet bilgiler şöyle oluştu:
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Bileşik Endeksi dünkü kapanışına göre 513.91 puan düşüşle günü 8892.65 puandan kapattı. Hisse senetleri ortalama yüzde 5.46 oranında değer kaybederken borsada toplam 259 trilyon 370 milyar 492 milyon liralık işlem hacmi gerçekleşti. İkinci seansta da 159 trilyon 325 milyar 525 milyon liralık işlem hacmi oluştu. Gün bazında minimum 8792.18 puanı gören endeks ilk seansı 9114.36 puandan kapatmıştı. Endeks Cuma günü 9406.56 puandan günü tamamlamıştı. Gün sonunda 8 hisse değer kazanırken, 274 hisse değer kaybetti. Değer kazanan endeks olmazken, Sigorta, Banka, Kağıt, Mali ve Turizm en çok düşüş kaydeden sektörler olarak sıralandı.
Tahvil ve bono piyasasında en çok işlem gören 03.03.2004 vadeli kağıt yüzde 71.96 basit, yüzde 73.15 bileşik seviyesinden kapandı. Kağıtta 242.6 trilyon liralık işlem hacmi meydana gelirken piyasada toplam işlem hacmi 765.4 trilyon lira oldu. 03.03.2004 vadeli kağıtta yarın valörlü işlemlerde basit yüzde 73.75, bileşik yüzde 74.35 oldu. Aynı kağıt Cuma günü bugün valörlü işlemlerde yüzde 67.48 basit, yüzde 68.53 bileşik seviyesinde kapanmıştı.
İnterbank'ta 1.763.400 - 1.771.050 TL seviyesinden günü tamamlayan dolar, kapanışta Kapalıçarşı'da 1.765.000 - 1.766.000 TL, euro 1.879.000 - 1.880.000 TL'den işlem gördü. Yurt dışı piyasada euro - dolar paritesi 1.0663 - 1.0670, dolar - yen paritesi 120.64 - 120.69 seviyesinde hareket ediyor.
Serbest piyasada kapanışta külçe altının gram fiyatı 18.821.000 - 18.824.000 TL, Cumhuriyet altını 123 milyon - 126 milyon TL'den alınıp satıldı.
SAVAŞ TEDİRGİNLİĞİ
Bir aracı kurum yetkilisi, savaş sebebiyle borsa üzerinde satış baskısının arttığını söyledi. Endeksin 9000 desteğinin altına indiğine işaret eden aracı kurum yetkilisi, ''Satış baskısında Irak harekatının ortaya çıkardığı belirsizlikler ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin iyi gitmemesi etkili oluyor. Teknik olarak bakıldığında, diğer önemli destek noktaları 8700 ve 8500 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle 8500 seviyesini ana destek olarak izliyoruz. İlk aşamada son iki haftadır etkili olan yoğun satışların 8500 puana yakın seviyelerde dengelenmesini bekliyorum. Bu seviyenin gücünü Irak'taki gelişmeler ve Türkiye - ABD ilişkilerinin seyri belirleyecektir. Şu anda zayıflık devam ediyor ve bir süre daha devam edecektir'' dedi.
İsviçre EVG Portföy Yönetimi'nden Murat Emralı, piyasalarda savaş şokunun sürdüğüne işaret ederek alternatif piyasalardaki hareketliliğin aynen borsaya yansıdığını bildirdi. ''Dolar kurunun 1.770.000 TL seviyesine gelmesi ve bileşik faizlerin yüzde 77 seviyelerine yükselmesi, borsanın da yüzde 5'in üzerinde düşmesine sebep oldu'' diyen Emralı, savaşın uzama ihtimali ve Türkiye - ABD ilişkilerinin belirsizliğinin yatırımcıları tedirgin etmeye devam ettiğini söyledi. Emralı, piyasanın dolar bazında düştüğü seviye olan 50 senti düşünerek bu seviyelerden hacimli bir satış gelmesi beklemediklerini kaydetti. Murat Emralı, gelecek günlerde hükümetin piyasalara güven verici adımlar atmasının faizde ve dövizde yeniden aşağı hareketin başlamasına, dolayısıyla borsanın da tepki vermesine neden olabileceğinin altını çizdi.
TÜRKİYE - ABD ARASINDAKİ GERGİNLİK
Pay Menkul Değerler'den Mümtaz Uslu, bugün piyasanın güne ABD ile ilişkilerdeki belirsizlik sebebiyle satıcılı başladığını söyledi. Uslu, IMF ile programın çok sıkı bir şekilde götürülmesi için atılacak adımların çok büyük önem kazandığına değindi. Aynı zamanda Irak savaşının uzun süreceği beklentisinin de piyasaları tedirgin ettiğine işaret eden Uslu, hafta sonu yaşanan gelişmelerin ardından savaşın beklendiği kadar kolay olmayacağı ve uzun süreceğinin anlaşıldığını, Türkiye'nin savaştan fazla etkilenebileceğine yönelik tedirginlikler doğduğunu kaydetti. Mümtaz Uslu, ''Borsada neredeyse dip seviyelere gelindi. Dolar bazında da tarihi seviyelere gelmek üzereyiz. Bundan sonra burada denge bulmaya başlar diye düşünüyoruz'' diye konuştu ve ''8800 - 8600 civarında bir destek var. Daha sonra gelişmeler gözlenecek. Bu arada işlem hacim çok daralabilir. Olası gelişmelere göre yön bulabiliriz. Şu an için alım yönünde fazla bir hareket olmasını beklemiyoruz'' dedi.
Toprak Menkul Değerler'den Berna Yürek de endeksin bugünkü satış baskısıyla 9000 desteğini de kırdığına işaret etti ve aynı satış baskısının döviz ve faiz cephelerinde de izlendiğine belirtti. Berna Yürek, ''Şu anda piyasalarda savaş ile ilgili gelişmeler, savaşın uzayıp uzamayacağı ve bunun Türk ekonomisine olan etkileri konuşuluyor. Belirsizlik devam ettiği müddetçe satış baskısının süreceğini düşünüyorum'' diye konuştu.
SAVAŞIN UZAMASI ENDİŞESİ
Alternatif Yatırım'dan Yavuz Akpınar da, endeksin 9000 puan seviyelerine gerilediğini belirterek, piyasada olumlu yönde yeni beklenti bulunmadığını, savaşın uzayacağı sinyallerinin alındığını belirterek, ''Daha önceki beklentiler çerçevesinde endeks 9000 civarında tutunamazsa, 8500'lere doğru bir kayma yaşanabilir'' dedi. Akpınar, genel olarak izleyip görmek ve borsada tabanın nerede oluşacağını takip etmek gerektiğinin altını çizerek, gelişmelerin Türkiye ve dünya için pek olumlu yönde gerçekleşmediğini belirtti ve ''Bir süre daha hareket etmeden izlemeye devam edeceğiz'' diye konuştu.
Bumerang Yatırım'dan Emin Özer, savaşın tahmin edilenden uzun süreceği beklentisinin borsada satışların hızlanmasına neden olduğunu vurguladı. Destek seviyesinin 8700 seviyesinde bulunduğuna dikkat çeken Özer, ''Bu seviye önemli bir destek konumunda bulunuyor. 8700 seviyesinden tepki alımları gelmesi beklenilebilir'' dedi ve savaş ile ilgili gelişmelerin piyasada yön belirleyici olacağı görüşünü savundu.
Deniz Yatırım'dan Mehmet Pınar, piyasalardaki tedirgin ve endişeli bekleyişin satışların gelmesine neden olduğunu vurguladı. Pınar, ''Endeksin 9000 puanın üzerinde durmaya çalıştığını gözlüyoruz. İşlem hacminin düşük seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, satışların devam etmesi durumunda 9000 desteği kırılabilir'' şeklinde konuştu ve endeksin 8950 ve 8800 seviyelerinde destekleri bulunduğunu dile getirdi. Mehmet Pınar, direnç seviyelerinin 9250 ve 9400 puan civarında oluştuğunu söyledi.
''PİYASALAR YÖN TAYİNİ YAPAMIYOR''
Ekinciler Menkul Değerler'den Orhan Gülen, borsanın yaşanan gelişmeler karşısında yönünü bulmakta zorlandığına işaret etti. Orhan Gülen ABD ve İngiltere'nin başlattığı Irak harekatının gündemdeki ağırlığını korumaya devam ettiğini, 2. tezkerenin Meclis'ten geçmemesi sonucunda ABD ile yaşanan gerginliğin uzun müzakerelerin ardından Türkiye'nin hava sahasını müttefiklerin kullanımına açmasıyla kısmen de olsa yumuşadığını belirterek, ''ABD, askerlerini Kuzey Irak'a taşımak ve askeri hedefleri bombalamak için Türk hava sahasını kullandığını açıkladı. Fakat açıklamalarda en önemli konu Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi konusunda gelen yorumlardı. Hava sahasının açılmasının ardından nispeten bu konudaki üsluplar yumuşasa da hafta sonu ABD Başkanı George W. Bush'un yaptığı konuşmasında Türklere Kuzey Irak'a girmemelerini çok açık olarak belirttik şeklindeki yorumu ve bugün ajanslara gelen yorumlar, ABD'nin Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesine sıcak bakmadığını göstermektedir. Fakat Türkiye, hem kendi güvenliğini sağlamak, hem Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını engellemek, hem de Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını sağlamak amacıyla Kuzey Irak'a gireceğini defalarca dile getirmişti. Bazı medya organları da Türk birliklerinin Kuzey Irak'a girdiğini belirtmişti. Ama Genel Kurmay bölgeye Türk askerinin girdiğin doğrulamadı. Bu konuda yaşanacak gelişmeler piyasalar tarafından yakından takip edilecektir'' dedi.
IMF İLİŞKİLER ÖNEMLİ
ABD'den mali desteğin gelmeyeceği kesinleştikten sonra hükümetin IMF ile olan ilişkilere daha da önem vermeye başladığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında IMF programına sıkı sıkıya bağlı olacağını sık vurguladığını belirten Gülen, ''Hükümet ayrıca verilecek kredinin öne çekilmesi ve ek kredi için çalışmalar yapacağının da sinyallerini verdi. Takvime göre 4. gözden geçirmenin tamamlanması ile Nisan'ın ikinci haftası icra kurulu direktörlerinin toplanması ve 1.6 milyar dolarlık kredinin serbest bırakılması beklenmektedir. ABD ile yaşanan gerginlikten sonra hükümet AB'ye yöneldiğinin sinyallerini verdi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yaptığı açıklamalarda Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Türkiye'ye destek verdiğini ve mali yardım taleplerine sıcak baktığını dile getiriyor. Fakat burada da AB'den Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi isteğine ve Kıbrıs konusundaki tutumuna tepkiler var. Bu açıdan Türkiye'nin Irak özellikle de Kuzey Irak konusunda izleyeceği strateji, atacağı adımlar, dış politikamızın belirlenmesinde büyük önem taşıyacağından herkes tarafından yakından takip edilecektir'' diye konuştu.
NOT DÜŞÜRME TEHDİDİ VE OLUMLU BİR RAPOR
Standard & Poors'un yaptığı açıklamada Türkiye'nin ekonomik programdan sapma yapmaması gerektiği, aksi takdirde kredi notunun düşürülmesinin söz konusu olabileceğini belirten Gülen, ''Ekonominin çok hassas dengeler üzerinde olduğu bu safhada kredi notu, Türkiye'nin üzerinde Demokles'in kılıcı benzeri bir durum oluşturuyor. Türkiye yüksek faiz oranları neticesinde faiz ödemelerine bütçede büyük paylar ayırmak zorunda kalmaktadır. Şu anda yüzde 70'ler seviyesinde seyreden borçlanma oranları, bütçede yüzde 35 olarak planlanmıştı. Uzun süre yüzde 70'lerden borçlanma bile sorunlar oluşturacakken kredi notumuzun düşürülmesi, ülke riskini arttıracağından faizlerin daha da yukarı çıkmasına neden olacağından iç borçların çevrilebilirliği konusunda ciddi riskler ortaya çıkabilecek ve konsolidasyon beklentilerinin artmasına sebep olabilecektir. Bu da başta yüklü bono portföyü taşıyan Türk bankaları olmak üzere, mali sistemde ciddi darbeler oluşmasına sebebiyet verebilir. Dolayısıyla Irak savaşındaki gelişmelerin yanında ekonomideki gelişmeler de çok yakında takip edilmeli'' dedi.
Diğer yandan yetkili uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu JP Morgan'ın hazırladığı raporda Türkiye'nin savaşa ve muhtemel gelişmelere karşı dayanıklılığı olduğunu belirttiğini hatırlatarak, ''Raporda da belirtiliyor. Bu sıkıntılar Türkiye'ye yeniden bir sıçrama yaptırabilir. Türkiye bu avantajı kullanabilirse, ekonomik bir sıçrama imkanına kavuşur. Kısa vadede Türkiye rahatlıkla borcunu çevirebilir görüşünü ortaya koydu. Bu S&P'ye karşı olumlu bir rapor'' diye konuştu.
Bu hafta Hazine'nin önemli itfasının bulunmadığını, dolayısıyla Hazine'nin rahat bir hafta geçirmesini beklediklerini hatırlatan Gülen, ''Döviz piyasalarında ise kurlarda yaşanan yükselişlerden sonra denge seviyelerinin oluştuğunu ve hareketlerin artık dar bir bant aralığında gerçekleşeceğini bekliyoruz. Dolayısıyla döviz piyasaları açısından da nispeten durgun bir hafta yaşayacağımızı söyleyebiliriz'' diye konuştu.
Orhan Gülen, bu hafta piyasaların beklemeyi tercih edecekleri görüşünü savundu ve yatırımcıların Irak harekatı konusundaki gelişmeleri, Türkiye'nin Kuzey Irak konusunda atacağı adımları, ABD ve AB ülkeleri ile olan ilişkilerin seyrini, ekonomik program bağlamında yaşanacak gelişmeleri ve IMF ile ilişkilere ilişkin haberleri takip ederek yaşanacak değişikliklere göre yatırımlarına yön vereceğini beklediklerini ifade etti.
FAİZLER YÜZDE 75'İN ÜZERİNDE
Alternatifbank'tan Aktan Açıkgöz, en çok işlem gören 03.03.2004 vadeli kağıdın yüzde 75.5 bileşik seviyesine kadar geldiğini söyledi. Aktan Açıkgöz şu anda seviyenin çok önem taşımadığını, çünkü çok likit bir piyasa olmadığını belirterek fazla işlem hacmi gerçekleşmediğini vurguladı ve şu anda piyasanın beklemede olduğunu kaydetti. Açıkgöz, özellikle yardım miktarının paketin gelmeyeceğinin anlaşılmasından sonra piyasanın hayal kırıklığına uğradığına değinerek, ''Piyasayı çevirebilecek güvenin sağlanabilmesi için olumlu bir gelişme olması gerekiyor. Bu da hükümetin IMF programına sıkı sıkıya bağlanması ve IMF'den piyasayı çevrilebilecek bir yardım gelmesi olabilir. Bunun oluşması da birkaç haftayı alacaktır. 4. gözden geçirmenin tamamlanması ve kredi diliminin serbest bırakılması Nisan ayını bulacak. IMF'den bu konuyla ilgili yorumlar Nisan ayından önce gelmez . Piyasayı korkutan 9 Nisan'daki büyük iç borç itfası. Piyasa bu zamana kadar bu endişeleri taşırsa ihalelerde veya itfada büyük bir sorun yaşanabilir. Ancak o zamana kadar daha vakit var. Her an her şey olabilir'' dedi.
''BEKLE-GÖR POLİTİKASI''
Bir banka yetkilisi, piyasada savaşın oluşturduğu bir tedirginlik olduğuna işaret etti. Türkiye ile ABD arasında henüz bir anlaşma sağlanamadığına değinen yetkili, ''ABD gibi bir müttefiki kaybetmek üzereyiz. Faizler çok yüksek seviyede bulunuyor. Bu da reel faizle borcun döndürülmesi konusunda sorun çıkaracak diye düşünülüyor. Öte yandan Türkiye, Irak'a gireceğini açıklıyor. ABD ise K. Irak'a girilmemesini istiyor. Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasından da somut bir şey çıkmadı. Piyasa somut gelişmeler yaşanmasını bekliyor. Yeni gelişmeler olmadan beklemek moralleri bozuyor ve kur yukarı gidiyor'' diye konuştu.
:Banka yetkilisi, yabancı bankaların bir miktar satışı gözlendiğini, piyasanın somut gelişmeler yaşanmasını beklediğini ifade ederek, ''Ya ipler koptu denilsin veya bu şekilde bir anlaşma yapıldığı açıklansın. Bu belirsizlik sebebiyle yatırımcılar önceden hareket etmiyor. Herkes bekleyip ona göre davranmayı tercih ediyor. Hükümete çok prim verildi ve güvenildi. Gerçekleşmeyince artık bekle-gör taktiği uygulanıyor'' dedi.
Bir başka banka yetkilisi de yabancı alımların devam ettiğini belirterek, ''Piyasanın long pozisyona geçtiğini düşünüyorum'' diye konuştu. Merkez Bankası'nın satış yönünde kendini göstermesi ve 'Ben buradayım' demesi halinde piyasanın yönünün değişebileceğini belirten yetkili, ''Bunun dışında IMF veya benzer bir konuda yeni ve iyi bir beklenti olmadıkça yön iyiye dönmeyecek gibi görünüyor'' dedi. Banka yetkilisi, yabancı alışlarının süreceğini tahmin ettiklerini, hacimsiz piyasada ertesi gün seviyeyi yükseltmek için gelecek alımların devam edeceği görüşünde olduklarını da sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:39