
BAŞBUĞ : 'ALLAH ALLAH' DİYE TAARRUZ EDEN ORDU NASIL CAMİ BOMBALAR
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, darbe planı iddialarıyla ilgili olarak, "Yanlış bilgi felakettir, hakikat aranmalı" dedi. "Allah Allah diye taarruz eden ordu camiye bomba koyar mı?" diyen Başbuğ, "Türk ordusunun da bir sabrı var" ifadesini kullandı.
Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda Kazım Karabekir için düzenlenen özel anma töreninde konuştu.
Başbuğ, son dönemde Taraf gazetesinin haberleriyle gündeme gelen Balyoz Eylem Planı'yla ilgili olarak, "Yanlış bilgi felakettir. Önce her işin hakikati aranmalı. Bugün gerçeğe çok ihtiyacımız var" dedi.
"Camilere bombalı saldırı düzenlenecekti" iddialarına sert tepki gösteren Başbuğ, "Allah Allah diye taarruz eden ordu camiye bomba koyar mı?. Vicdansızlara sesleniyorum; Türk ordusunun da bir sabrı var. Nasıl böyle itham edilir" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlamak üzere kameralar karşısına geçen Orgeneral İlker Başbuğ Balyoz Harekat Planı'yla ilgili çeşitli açıklamlarda bulundu.
Org. Başbuğ, Taraf Gazetesi'nde yayınlanan 'Balyoz' darbe iddiasıyla ilgili olarak, "Plan semineri 7 yıl önce yapıldı. Bu iddialar üzerine araştırmalarımıza başladık. İddiaların ardından yaptığımız açıklama o an elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda yapıldı" dedi.
Bütün sorulara cevap vermek için biraz sabırlı olmanın gerektiğini vurgulayan Başbuğ, TSK'nın doğru bilgi vermek zorunda olduğunu, bir gün 'A' denilen şeye ertesi gün 'B' diyemeyeceğini ve biraz insaflı olmak gerektiğini belirtti. Ancak bunun da iddiaların kabulü anlamına gelmediğini kaydetti.
ORDU ALLAH'IN EVİNİ NASIL BOMBALAR
Balyoz Eylem Planı'nda yer alan 'camileri bombalama eylemleri' konusuna gelindiğinde ise Orgeneral Başbuğ sesini yükseltti ve oldukça sert konuştu.
''Vicdansızlara sesleniyorum'' diyen Org. Başbuğ, sesini yükseltti ve masaya vurarak "Allah Allah diye taarruz eden bir ordu nasıl olurda Allah'ın evi olan camiyi bombalar. Bu ordunun Mehmetçiği Allah Allah diye hücum ediyor. Vicdansızlara sesleniyorum, TSK’nın da sabrının bir sınırı var. Siz orduyu nasıl böyle itham edersiniz? Hiç mi vicdanınız yok" dedi.
Başbuğ sözlerine şöyle devam etti:
"İddiaları lanetliyorum. Sorumlu makamlar sadece şikayet etmez. Ana gündem oldu ama darbe iddialarından hicap duyuyorum. Bu darbe iddialarından kim menfaat sağlıyor, bu da sorulmalı. Sızan bilgiler üzerinde eklemeler ve değiştirmeler var"
BUNU İLK KEZ AÇIKLIYORUM
Org. Başbuğ, TSK içinden bilgi sızdırma konusuna değinirken, "TSK içinde 61 adet bilgi sızdırma soruşturması açıldı. Bilgi sızdıran bir subay 3 yıl ceza aldı ve ordudan atıldı, çeşitli rütbelerde 10 personel bu kapsamda tutuklandı. Hata yapan olabilir ama biz TSK'da barındırmayız " açıklamasında bulundu.
Bilgi sızdırmalarının son zamanlarda olanları da var ama büyük bir kısmı eski.
Var birilerinin elinde zamanı geldiğinde kullanıyor. Ama bu tabi bilgi sızmasının olmadığını göstermiyor.
Ve bu sızın bilgilerde eklemeler yapılarak kullanılıyor.
TSK’ya yürütülen karşı faaliyetlerde bize düşen görevler o0lduğu gibi devletimize de düşen görevler var.
Bir defa daha ifade ediyorum. Bu konulara ilişkin görüş düşünce ve tekliflerimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ediyorum sayın Başbakanımız da arz ettim.
Bu görüş düşünce ve tekliflerimizin sonuçlandırılmasını da takip edeceğim.
"DARBE İDDİALARINDA KİM MENFAAT SAĞLIYOR"
Bu kelimeyi burada söylemekten hicap duyuyorum ama söylemek zorundayım. Türkiye’de son dönemde darbe iddiaları gündemi işgal etmektedir.
Bu kapsamdaki iddialardan TSK olarak fevkalade rahatsızız. TSK’nı durumu nettir. Bir kere daha tekrar etme ihtiyacı duyuyorum.
Ben 1960’da askeri lise öğrencisiydim ve 60m yılının ekim ayında Kara Harp Okulu’na girdim. 62 yılında da genç bir teğmen olarak silahlı kuvvetlere katıldım.
1960-2010. elli yıl. Türkiye’nin yaşadığı olayları yaşayan birisiyim.
Bu kapsamda diyorum ki Türkiye elbette 1960’lardan beri bazı olaylar yaşandı.
Biz diyoruz ki TSK olarak artı bu olaylar geride kaldı. Bu süreçte yaşanan olaylarda herkesin kendi payına düşen bölümlerden gereken dersleri çıkardığını da düşünüyoruz.
Ülkenin ve toplumun huzura ve barışa ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Biz diyoruz ki, 70 milyonun yürekten inanması gereken şu olmalı: Demokratik yönetimlerde olması gereken en önemli husus iktidarları demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir.
Ben şimdi sormak istiyorum: Bu darbe iddiaları devamlı gündemde kalmasından kim menfaat sağlıyor. Ben TSK olarak bundan rahatsızlık duyuyorum. Peki kim bundan menfaat sağlıyor.
Bugün hiçbir şey söylemesek o da yanlış yorumlara sebebiyet verecek.