TANSU SARITAYLI
PARİS- Fransa'nın eski Cumhurbaşkanlarından François Mitterrand'ın eşi, "Türk düşmanlığıyla tanınan" Danielle Mitterrand, Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan'la birlikte düzenlenen basın toplantısında Türkiye'ye yine kin kustu.
Paris'teki Uluslararası Basın Merkezi'nde, Danielle Mitterrand'ın başında bulunduğu Fransa Özgürlükler Vakfı tarafından düzenlenen basın toplantısında, uzun süredir Fransa'da yaşayan film yönetmeni Kudret Güneş'in, "Leyla Zana: Boğulmuş Sesin Çığlığı" adlı filminin tanıtımı yapıldı.
Tanıtım toplantısında Danielle Mitterrand ve Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Türkiye'ye küçük düşürücü ithamlarda bulundular.
Jean Marie Boulet'nin prodüktörlüğünü üstlendiği "Leyla Zana" filminin birinci bölümünün gösterildiği basın toplantısında, Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Türkiye'nin Amerikan ordusunun Irak'a kuzeyden girişini bu savaşa karşı olduğundan değil, Kuzey Iraklı Kürtlerin özerk bir yönetim kurmalarını istemediği için engellediğini iddia etti. Türkiye'de yaşayan Kürtlerin, hala ne Kürtçe bir okul, ne bir televizyon, ne de bir radyosu olduğunu ileri süren Nezan, "Irak'taki Kürtlere Saddam rejimi sırasında bile daha çok kültürel hak tanındığını" savundu.
Uzun süreden beri Fransa'da sığınmacı olarak yaşayan Kürt kadın yönetmen Kudret Güneş'in "Leyla Zana" belgeselini uzun uzun öven Danielle Mitterand ise, Halepçe'de kimyasal gazla öldürülen Iraklı Kürtlerin dramını anlatırken, adeta olay Türkiye'de geçmiş, Türkler sorumluymuş anlamı çıkarılan kelime oyunlarına başvurdu.
Yabancı bir gazetecinin, "Leyla Zana belgeselinde hiç tarih verilmiyor, neden?" sorusuna cevap veren Kudret Güneş, anlatılan olayların 1991 öncesi olduğunu söylemek zorunda kaldı. Ancak Kürtçe yayınlara uygulanan sansürün aynıyla sürdüğünü ileri sürdü .
Bir başka yabancı gazetecinin, "Ama Türk Parlamentosu'nda Kürt milletvekilleri de var, onlar ne yapıyor?" sorusuna Kendal Nezan, 72 AKP milletvekilinin aslında AKP'li olmadığını, Kürtlerin kendi partileri kapatıldığı ve AKP daha önceki yönetimlere katılmadığı için bu partiye oy verdiklerini iddia etti.
Yabancı basın mensuplarının fazla ilgi göstermediği basın toplantısında gerçek dışı bilgiler ve eski olayları yeni gibi sunan ifadeler kullanan konuşmacılar arasında bulunan eski devlet bakanı Segolene Royal başında katıldığı toplantıyı ortasında terk etti. Bakan olduğu dönemde Leyla Zana'nın serbest bırakılması için Türkiye nezdinde pek çok girişimde bulunan Segolene Royal, "Ankara rejimi 1994'ten bu yana olumlu anlamda ilerlemeler kaydetti ve Irak'a Kuzey cephesi açılmasını önleyen TBMM'yi kutlamak gerek. Türkiye'de insan hakları konusunda da olumlu adımlar atıldı ve Leyla Zana gibi pek çok siyasal sanığın davalarının artık normal koşullarda görülmesi, hatta serbest bırakılmaları umulabilir" dedi. Royal, toplantıya sadece Danielle Mitterrand ve Kendal Nezan'ın çağrısıyla katıldığını ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:51
