BAYKAL: 'BAŞBAKAN'IN AMPULÜ GEÇ YANDI, BUNDAN SONRA ÇABUK KAVRAR!..'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Kriz önlemlerini 6 ay önceden söylemiştik. Yeni uygulamaya başladılar. Başbakanın ampulü geç yandı. İnşallah bundan sonrasını daha çabuk kavrar. Bu söylediklerimizin daha fazla geç kalmadan uygulaması lazım. Eğer uygulamazsa CHP gelir uygular" dedi.

CHP Genel Başkanı Baykal, Kırklareli ve Edirne'de mitinglerin ardından helikopterle Tekirdağ'a geldi. Cengiz Topel Meydanı'nda yaklaşık 1 saat konuşan Baykal, emeklilerin halinin perişan olduğunu ifade ederek, "Çiftçiyi ezdiler geçtiler. Emeklinin hali perişan. Çukurova'da pamuk üreticisini küstürdüler. Şimdi Yunanistan'dan pamuk alıyoruz. Avrupa'da emekliler geliyorlar Türkiye'de istedikleri gibi gezip gidiyorlar. Peki, benim emeklim, İstanbul'daki akrabasının yanına gidebiliyor mu? Nasıl olacak bu? 6 ay önce bazı önlem paketleri söyledik. Daha yeni birini uyguladılar" diye konuştu.
AK Parti hükümetinin 2002'ye ka

dar gelmiş geçmiş tüm hükümetlerden daha fazla borç yapmış bir hükümet olduğunu kaydeden Baykal, şunları söyledi:

"Bu borç kimin borcu. Bu borç milletin borcu. Vatandaş sıkıntıda, esnaf sıkıntıda, çiftçi sıkıntıda. Bu hükümet bu kadar para kullandı, peki kimin parasını kullandılar. Milletin sırtından borç alarak kullandılar. Bu kadar parayı kullandılar yetmedi, elde avuçta ne varsa onu da satıp kullandılar. Cumhuriyetimiz kurulduğunda Türkiye sıfırdı, yeniden yapılanıyordu. O dönem bu kadar borç yapılmadı. Kriz teğet geçti dediler. 6 ay önce tedbir alın dedik. Hiç aldırmadılar. Bize meydan okudular. Söylemek benim görevim. Ben söylerim, sen uygularsın uygulamazsın o senin sorunun. O zaman 7 tane tedbir söyledim. Birkaç gün sustu sonra konuşmaya başladı. Şimdi bunlardan birini uyguluyorlar. Bizim 6 ay önce söylediğimizi şimdi uyguluyorlar. Bana verdi veriştirdi. Bende ağzının payını verdim. Geçenlerde bizim söylediklerimizden birini şimdi uyguluyorlar da yeter mi? Yetmez tabii. İşçilerden alınan vergileri de iptal etmeli. Yani işadamı işçi çalıştırıyor diye ona verdiğinin yarısını da bana ver diyorsun. Kemal Unakıtan sen çekil aradan. Bütçede ki açık bugün resmi olarak açıklandı. Nereye gidiyor bu açık. Ne yapıyorsun bu açıkla. Yatırım mı yapıyorsun, esnafa mı destek oluyorsun. Çiftçiye mi destek oluyorsun. Nereye gidiyor bu para."

Yapılan seçim yardımlarına da değinen Baykal, "Tunceli'de çamaşır makinesi dağıtıyorlar, bulaşık makinesi dağıtıyorlar, üçlü çekyat dağıtıyorlar. Neymiş efendim, yoksullukla mücadele ediyorlarmış. Bu yoksullukla mücadele projesiymiş. Hayır, efendim, bu buzdolabı projesi. Yoksulluktan kurtarmanın yolu bu mu? Gelin o zaman Tekirdağ'a buradaki insanlara da ver" dedi.

"KREDİ FAİZLERİNE EŞİT TAKSİT"

Türkiye'de hesap kitabın kalmadığına da dikkat çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi gerçekler ortaya çıktı. Arkadaşlarımızla programı hazırladık. Söyledik. Asıl uygulanması gerekenler uygulanmıyor. Çalışan insanların üzerinden alınan prim ve stopajları indirmek lazım. Dünyada hiçbir ülkede Türkiye'deki kadar çalışan insanın üzerinden vergi alınmıyor. Bu vergi işverenden alınıyor. Bunu alırsan işveren işçi çalıştıramaz hale geliyor. Bu insanların belini bu kadar bükme de bu insanlar yatırım yapsın, istihdam açılsın. Kriz insanları ferahlatarak, aşılır. Milletin krizi aşabilmesi için milletin üzerinden sen iniver. O kadar binme millete. İstihdam üzerinden alınan vergiyi kesinlikle indirmek gerek. Kredi kartı faizi yüzde 60'ın üzerinde. O temerrüt faizini indirmek gerek. Eşit faizle kredi borçlarının ödenmesine imkan vermek lazım. Kriz için fabrikalar üzerinden ilgileniyorlar. Tamamda bu kriz sadece fabrikalara mı vurdu. Çiftçi krizden etkilenmedi mi? Tarlasını elektrikle sulayan çiftçiden daha fazla enerji parası alıyorsun. Biz şu anda alınan kriz önlemlerini 6 ay önceden söylemiştik. Yeni uygulamaya başladılar. Başbakan'ın ampulü geç yandı. İnşallah bundan sonrasını daha çabuk kavrar. Bu söylediklerimizin daha fazla geç kalmadan uygulaması lazım. Eğer uygulamazsa CHP gelir uygular."

DENİZ FENERİ DAVASI
Almanya'daki Deniz Feneri davasına da değinen Deniz Baykal, Türkiye'de yolsuzluğun artık devlet himayesinde yapıldığını iddia etti. Baykal, "Sizler yolsuzluğu görüyorsunuz. Yolsuzluk Türkiye'de çağ atladı. Yoksa başta türkü çağ atlamadı Türkiye. Eskiden yolsuzluk yapan gizli gizli yapardı, ayıp bir şey yaptığını bilerek yapardı. Şimdi artık teşkilatlı yolsuzluk dönemine girdik. Artık yolsuzluk örgütleşmiş yolsuzluk var. Yolsuzluk mevzuatla ve kanunlar, bakanlar kurulu kararı ile yapılıyor. Yolsuzluk
yapılır da insanın dini ve inancı üzerinden yolsuzluk yapılır mı? Yolsuzluk yapanların, muhasebecisi, başkanı, hukukçusu, hepsi var. Almanya'da dolaşıyorlar ağızlarından bal akıyor. Sonra ramazan ayında fitreni bize yatır biz Türkiye'de açları doyuralım yoksulları giydirelim, fakir fukaraya senin adına hayrı biz yapalım diyor. Trilyonlarca lira toplanıyor. Sonra Türkiye'de çantayla gönderiliyor. Çantayla parayı getiren başbakanın okul arkadaşı. Bu parayla alışveriş merkezi yapıyorlar, banka alıyorlar,
televizyon kuruyorlar. O televizyon kimim propagandasını yapıyor. AK Parti ve Başbakan'ın propagandasını yapıyor. Varsa yoksa Deniz Baykal. Gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor, sabah Deniz Baykal ile yataktan çıkıyor" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından seçim otobüsüne binen Baykal, partilileri selamladı. Baykal ile tokalaşmak isteyen partililer ile polisler arasında zaman zaman arbede çıktı. Baykal daha sonra helikopterle Tekirdağ'dan ayrıldı.