Baykal, Karayolları Genel Müdürlüğü Salonu'nda düzenlenen ''Dünya Çiftçiler Günü'' toplantısında yaptığı konuşmada, ''çiftçilerin borçlarını ödemede gösterdikleri çabanın banka hortumlayıp üzerine yatanlara ibret olmasını istiyoruz'' dedi.
Tarıma yönelik anlamlı hiçbir desteğin kalmadığını, çiftçi desteklerinin mütevazı primlerle sürdürüldüğünü kaydeden Baykal, tarıma desteğin bir yük, bir kambur gibi görüldüğünü kaydetti.
Baykal, ''Türkiye kadar kendi çiftçisine ihanet etmeye zorlanmış ve bu zorlanmayı içine sindirip kabul etmiş başka bir hükümet dönemi bilmiyorum. ABD, Japonya gibi ülkeler tarımlarına destek veriyorlar. Bizde tarıma destek vermek ayıp sayılmıştır. Prim desteği 2003 yılında 315 trilyon lirayken 2004 yılında 260 trilyon lira verilmesi planlanıyor'' diye konuştu.
Baykal, son 20 yılda tarımın gündemden düştüğünü, tarımın sorunlarının, ekonomi ve maliye politikalarının sorunları çözmesi halinde çözüleceği anlayışının ön plana çıktığını söyledi.
Türkiye'de geçen yıl büyüme yüzde 5.7 olarak gerçekleştiği halde tarımda yüzde 2.5 küçülme yaşandığını belirten Baykal, 1980'li yıllarda buğday üretiminin 19 milyon ton olduğunu, 2002 yılında ise bu rakamın değişmediğini hatırlattı.
''NET TARIM İTHALATÇISI ÜLKE HALİNE GELDİK''
Baykal, Türkiye'nin 1995 yılından bu yana 6 milyon ton buğday ihraç ederken, 12 milyon ton da buğday ithal ettiğini hatırlatarak, mısır üretiminin 2.3 milyon tondan 2.1 milyon tona, şekerpancarı üretiminin de 22 milyon tondan 16 milyon tona düştüğünü bildirdi. Baykal, ''Türkiye şeker ihtiyacını, ABD'den ithal ettiği mısırlara dayalı tatlandırıcıyla karşılıyor. Türkiye bunlara döviz ödüyor. Net tarım ithalatçısı ülke haline geldik. Cari açık alarm veriyor. Dış ticaret açığı 12 ayda 21 milyar dolara yaklaştı'' şeklinde konuştu.
TARIM SİGORTASI KANUNU''
Baykal, Türkiye'de tarım topraklarının boş bırakılarak, dışarıdan ithalat yapılmasının yanlış olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin tarımsal politikalara dayalı üretiminin istenmediğini, bazı tarım ürünleri fazlası veren ülkelerin Türkiye'yi pazar olarak gördüklerini söyledi.
Türkiye'de fındık, çay, elma başta olmak üzere birçok ürünün üretiminde üreticilerin sorunlar yaşadığını belirten Baykal, ''Tarım Sigortası Kanunu''nun çıkmasını istedi.
Doğrudan Gelir Desteği'nde çiftçilerin 2003 yılından alacağı 1.3 katrilyon lira bulunduğunu hatırlatan Baykal, çiftçilerin borçlarında ise faizle cezalandırıldıklarını kaydetti.
Bu arada, toplantıda bulunan bir çiftçinin Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'yü kastederek. ''Bakan, niye Doğrudan Gelir Desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağını söylemiyorsun?'' şeklindeki sözleri ve sorusu üzerine, Baykal, ''İnanıyorum Sayın Başbakan birazdan söyler'' karşılığını verdi.
Çiftçilerin mazot alacaklarının ödenmediğini iddia eden Baykal, süte ödenen primin yüzde 5'lerin altına düştüğünü, TMO'ya ürün, Et Balık Kurumu'na da hayvan götüren çiftçilerin Bağ-Kur'a çiftçi olarak yazıldıklarını ve çiftçilerin prim ödemediklerini, daha sonra da Bağ-Kur'da çiftçi borçlarının ortaya çıktığını kaydetti.
Tarımsal üretimde kullanılan elektriğin kilovat saatinin 65 bin liradan 145 bin liraya yükseltildiğini ifade eden Baykal, bunun enflasyon artışıyla açıklanamayacağını söyledi.
GAP'ın ancak yüzde 18'inin tarımsal sulamaya açıldığını anlatan Baykal, buranın tamamen sulamaya açılması mecburiyetinin bulunduğunu kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12
