Ekonomi
  • 14.5.2004 15:31

ERDOĞAN: ''MİLLİ GELİRİMİZ 2023'TE AB İLE EŞİT DURUMA GELECEKTİR''

Başbakan Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Çiftçiler Günü dolayısıyla Karayolları Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlediği törende konuştu. Erdoğan, tarım sektörünün milli gelir içerisindeki payının yüzde 13-14 oranında olduğunu söyledi. Türkiye'de tarım sektörünün zengin kaynakları ve imkanlarına rağmen uzun yıllar hak ettiği ilgi ve desteği göremediğini belirten Erdoğan, ''Sorunlar gözardı edilmiş, kalıcı politikalar, yapısal değişiklikler ve önemli projelerle sağlıklı, istikrarlı bir tarım sektörü oluşturmak yerine sorunlar hep ertelenerek bugünlere gelinmiştir'' dedi. Erdoğan, kırsal kesimin ve tarımın büyük oy potansiyeli olarak görüldüğünü, açıkça istismar edildiğini ve vaatlerin çoğu zaman uygulanamadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, 1999 yılı sonlarında IMF'ye verilen niyet mektubu ile tarımsal politikalar için yeni bir dönem başladığını ifade ederek, hükümetin programında tarımın öncelikli bir sektör olduğunu söyledi. Tarımı bir bütün olarak gördüklerini ve sorunların çözümünde kısa sürede önemli gelişmeler sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bunları yaparken hedef olarak tarımsal yapıyı hızla iyileştirmek doğal kaynaklarımızı korumak ve geliştirmek ve sürekliliğini sağlamak, tarımda verimliği artırmak, hayvancılık sektörünü ayağa kaldırmak, kamuyu etkin bir şekilde yapılandırmak, üretici örgütlenmesini gerçekleştirmek ve tarımın ihtiyaç duyduğu önemli yasaları bir an önce çıkarmak istiyoruz. Öncelikle ilave desteklerle yıllarca tarım kesiminin içinde bulunduğu ekonomik sorunların azaltılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda 2003 yılında çiftçilerimize yaptığımız en önemli destekler ve uygulamaya koyduğumuz bazı projelerden bahsetmek istiyorum. Çiftçilerin tarımsal kredi borçları yeniden yapılandırılarak haciz kıskacına düşmüş olan çiftçilerimize yeniden üretim gücü kazandırılmıştır. Doğrudan gelir desteği ödemelerine ivme kazandırılmış ve çiftçilerimize 2003 yılı için 2.3 katrilyon lira ödeme yapılmıştır. 2004 yılı bütçesinden ayrılan doğrudan gelir desteği de 2.8 katrilyon liradır. Mazot desteği uygulaması ile üretim maliyetleri aşağıya çekilmektedir. 2003 yılı için yapılan mazot desteğinin ilk dilimi ödenmiş olup, 3 Mayıs 2004 tarihinden bu yana ödenmekte olan 2. dilim ödemeleriyle üreticilerimize toplam 640 trilyon lira aktarılacaktır. 2004 yılı içinde yapılacak prim ödemeleri için ise uygulama tebliği çıkarılmış olup toplam 282 trilyon lira ödeme yapılacaktır. Hayvancılık destekleri çerçevesinde 2002 yılına kıyasla 2003 yılında yüzde 100 artışla çiftçilerimize yaklaşık 180 trilyon lira ödenmiştir. Köye Sosyal Destek Projesi ve diğer kooperatif projeleri dahil edildiğinde toplam destek ve düşük faizli kredi desteği olmak üzere çiftçilerimize 2004 yılında 463 trilyon lira destek sağlanacaktır. 1000 Köye 1000 Tarımcı Projesi kapsamında 2003 yılından bugüne kadar 37 kooperatif desteklenerek 2800 çiftçimize 5 bin 600 damızlık sığır ve 200 çiftçimize 5 bin 200 koyun dağıtılmıştır.'' ''ÜRETİCİNİN AYAĞINA KADAR GİDİLECEK'' Başbakan Erdoğan, bu yılın tarımsal faaliyetler açısından yine bir hamle yılı olacağını ifade ederek, Gıda Kanunu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Kanunu, Üretici Birlikleri Kanunu, Tarım Ürünleri Sigortası Kanunu, Tarım Kanunu, Organik Tarım Kanunu gibi önemli yasaların bu yıl içinde çıkarılacağını ve böylece tarımdaki yasal boşlukların doldurulmuş olacağını kaydetti. Bu senenin projeler yılı olacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, yılbaşında uygulamaya giren Gezici Toprak Analiz Laboratuarları Projesi ile üreticilerin ''ayağına kadar gidilerek'' topraklarının analiz edileceğini ve doğru gübre kullanmalarının sağlanacağını söyledi. Organik tarım projesi ile baraj havzalarının değerlendirilerek istihdam ve ekonomiye katkı sağlanacağını anlatan Erdoğan, kırsal alanda sosyal destek projesi ile daha fazla kooperatife destek verileceğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Şu ana kadar şu projede 82 köy destek kapsamına alınmıştır, hedef 200 kooperatiftir. Yine bu yıl içinde Antalya merkezli olarak uygulamaya konulan Hibrit Sebze Tohumculuğunun Geliştirilmesi Projesi yıllardır eksikliğini ve mahcubiyetini duyduğumuz, haklı eleştirilere maruz kaldığımız bir konuda önümüzü açacaktır. Bugün yüzde 10 dolayında olan yerli hibrit tohumluk payının 4-5 yılda yüzde 30, 10 yıl içinde de yüzde 70'lere ulaşması, yakalanabilir bir hedef olarak görülmektedir. Anadolu alıcısı, Anadolu esmeri ve ivesi koyunu ıslah projeleri ile oldukça zayıf olduğumuz hayvan ıslahında önemli gelişmeler elde edilecek, kaliteli damızlıklarla hem genetik ilerleme sağlanacak, hem de hayvansal üretim ve kalite artacaktır. Önümüzdeki birkaç içinde başlayacak bu projeler sayesinde ekonomiye yıllık 300 trilyon lira civarında katkı sağlanacağı hesaplanmaktadır. Bu projeyle çiftçilerimize yıllık 100 trilyon lira artı bir kazanç sağlayacağımızı tahmin etmekteyiz.'' TARIMA DAYALI SANAYİNİN ÜSSÜ Başbakan Erdoğan, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı işletmelerin tarımsal üretimde kullanılmak şartıyla uzun süreli olarak özel sektöre kiraya verilmesi konusunda çalışmalar başlatıldığını da ifade ederek, ilk etapta 12 işletme için ihaleye çıkılacağını ve bu faaliyet sonucunda toplam 250 trilyon lira sabit sermaye yatırımı yapılacağını, 6 bin kişiye de istihdam sağlanacağını bildirdi. ''Türkiye'nin nüfusu 80 milyonun üzerine çıkacak ve böylece Türkiye Avrupa Birliği'nin (AB) en büyük ülkelerinden biri konumuna gelecektir'' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin milli gelirinin 2023 yılında AB ile eşit seviyeye geleceğini söyledi. Gelecek 20 yılda tarımsal nüfusun yüzde 10'a düşeceğini, ancak üretim değerinin 10 misli artacağını vurgulayan Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yemyeşil bölgelerle kaplanacağını, mera ve hayvancılık merkezi olacağını kaydetti. Az yağış alan iç bölgelerin etkin ve modern sulama sistemleriyle donatılarak verimde en az dört misli artış sağlanacağını belirten Erdoğan, Karadeniz Bölgesi'nin organik tarımın en yoğun yapıldığı bölge olacağını, Ege, Akdeniz ve diğer kıyı bölgelerinin ise modern seralarla donatılacağını, Marmara, Trakya ve Ege'nin de tarıma dayalı sanayinin üssü olacağını bildirdi. -AB DÜZEYİNDE Başbakan Erdoğan, tarım toplumunun gelirlerinin AB düzeyine ulaştığı, hayvan hastalıklarının tamamıyla kontrol altına alındığı, tarımsal üretimin en az yüzde 20'sinin ihraç edilebildiği, halkın beslenmesinde artan kaliteli gıda ihtiyacının yurtiçinden sağlandığı, hayatın her alanında teknoloji kullanarak kırsal yaşam standartlarının kent standartlarına ulaştığı bir Türkiye görmenin hedefleri olduğunu kaydetti. Erdoğan, hayvancılıkta artan maliyetleri azaltmak amacıyla kilo başına beher kilogramı 1 milyon lira olan et teşvik programının Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderildiğini ve en kısa sürede de devreye sokulacağını söyledi. Erdoğan, buğday ithalatı yaptığının doğru olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin buğday ihtiyacının 13-14 milyon ton olduğunu kaydetti. Türkiye'deki buğday kalitesinin ithal edilen buğday kalitesinde olmadığını vurgulayan Başbakan, ''Bu gerçekleri görmeye mecburuz. Ekmek üretimi, bu ithal edilen buğdayla yapılıyor. Biz, fazla buğdayımızı da ihraç ediyoruz'' dedi. Tarımdaki enerji fiyatlarının şu anda sanayiden pahalı olmadığını belirten Erdoğan, tarımdaki enerji uygulamaları konusunda kooperatiflerle görüştüğünü ve bu konuda gerekli iyileştirmelerin yapılacağını bildirdi. -BAYKAL'A YANIT Başbakan Erdoğan, cari işlemlerdeki açığın son 12 aylık toplam rakamının CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın söylediği gibi 24 milyar dolar değil, 8.6 milyar dolar olduğunu dile getirdi. Erdoğan'ın bu sözleri üzerine salonda bulunan Baykal, oturduğu yerden konuşmasında dış ticaret açığını kastettiğini söyledi. Başbakan Erdoğan da bunun üzerine, ''Şimdi doğru. Dış ticaret açığı meselesine gelince... Dış ticaret açığı hiçbir zaman korkulacak birşey değildir. Eğer siz dış ticaret açığınızı lüks tüketim maddelerinden dolayı yapıyorsanız o tehlikedir. Ama, siz bu açığı ihracata göre yapıyorsanız bunda korkulacak birşey yok'' diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin şu andaki ihracatının geçen yıla göre arttığını ve bu yıl sonu itibariyle de 50 milyar doları aşacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, ihracatın artmasının Türk ürünlerinin dünya piyasalarında daha çok yerleşmesi anlamına geleceğini ve ihracatın artmasının da belli bir bedelinin olacağını ifade etti. ''GİRDABA SOKMANIN GAYRETİNDE DEĞİLİZ'' Başbakan Erdoğan, çiftçiyi enerji fiyatlarını ödemede ''bir girdaba sokmanın'' gayreti içerisinde olmadıklarını, geçmiş borçlarını da çiftçileri zora sokmadan taksitlendirdiklerini söyledi. Türkiye'nin bir tarım ülkesi olması dolayısıyla gıda ihtiyaçlarını ülke içinde karşılaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, ''Ancak, serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ve maliyetlerin daha ucuza sağlanmasının gerektiği bir dünyada bizler alternatif ürünlere kaymak suretiyle bazı ürünlerde değişikliğe gidilmesini ülkemiz insanlarının menfaatleri için düşünmek zorundayız'' dedi. ''Gelişmiş bir ülke olarak kendimizi ABD ve AB ile mukayese edemezsiniz'' diyen Erdoğan, ''Önce ayağa kalkmak, ayakta durmak zorundasınız. Bir taraftan faiz ödeyeceksin, öteki taraftan ödediğin bu faizi niçin ödüyorsun işte bu sübvansiyon oranlarını düşürmek zorundayız'' şeklinde konuştu. Bankaların kredi planlarının adı geçen bankalardan alınabileceğini vurgulayan Erdoğan, ''Eğer bunu Sayın Genel Başkan bir görürse bundan önce fona devredilen bankaların olduğu dönemlerdeki bir anlayış bu dönemde var mı, yok mu onu çok daha yakından görme fırsatını bulursunuz'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12

İLGİLİ HABERLER