Gündem
  • 2.7.2007 07:50

BAYKAL'DAN ŞOK BELGE: HÜKÜMET 1 MİLYAR DOLAR KARŞILIĞINDA IRAK'A GİRMEMEK İÇİN ANLAŞMA YAPTI MI!..

Fatih Çekirge - Hürriyet

1 milyar dolar hibe karşılığında Türkiye Kuzey Irak’a girmeme sözü veriyor...

Hükümet ABD ile böyle bir anlaşma yapmış olabilir mi? Baykal elindeki belgeden okudu...

Anlaşma yapılmış ancak daha sonra karşılıklı olarak iptal edilmiş... Baykal okuyor. Tarih 2002 Eylül 22. İmza Ali Babacan... İddia ağır. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan "Kulaktan dolma sözler" diyor. Baykal belge çıkartıyor.

2002 şartlarına bakınca Türkiye’nin ciddi miktarda döviz ihtiyacı olduğunu hatırlıyorum. O tarihlerde Türkiye 8.5 milyar dolar hibeyi tartışıyordu. Baykal’ın elinde de imzalı belge var. Belli ki imza atılmış. Ama parada anlaşılamayınca imzalar kaldırılmış. ABD bunu dünyanın değişik ülkelerinde yapmıştı. Hálá da yapıyor. Yani parayı verip diplomasiyi alıyor...

Son örnek Kuzey Irak’tır... Barzani’ye önce silahlı koruma garantisi veriyor, sonra bölgeye parayı akıtıp imar faaliyeti başlatıyor. Ve bu yolla sınırları değiştirebiliyor, Kürt devletinin hazırlığını yapabiliyor. Dolayısıyla bu olayda ABD açısından şaşırılacak bir şey yok. Türkiye ise bu iddiaya mutlaka bir açıklama getirmek zorunda.

Ben Türk Dışişleri Bakanlığı’nın böyle bir anlaşmanın altına imza atmayacak kadar deneyimli olduğunu biliyorum. Ve dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ün TBMM’nin üzerinde olan böyle bir sözün altına imza attırmayacağını da söyleyebilirim...

Peki, bu durumda Baykal’ın elindeki belge ne? İşte büyük soru burada... Acaba diyorum, Ali Babacan, döviz kıtlığının olduğu bir dönemde, yani hükümetin ilk günlerinde, dolaylı cümlelerden oluşan karışık bir sözün zararı olmayacağını düşünerek 8.5 milyar dolar kredi için imzayı atmış olabilir mi?

Eğer böyleyse vahim... Mutlak bir açıklama gerek...

AKP’nin gizli seçim taktiği

ARTIK saflar iyice netleşmeye başladı...

AKP, MHP tabanına, "O CHP’nin yavrusu oldu" diye yükleniyor.

MHP ise AKP tabanına, "O ABD’nin kuzusu oldu. Memleketi satıyor" diye vuruyor.

AKP’ye benzeri bir saldırıyı Saadet Partisi yapıyor:

"Milli Görüş’ten koptu. Batıcı oldu."

Bütün bu saldırılara karşı kendi içinde bir sıkıntı olmadığını vurgularcasına Tayyip Erdoğan bir yanına Gül’ü diğer yanına Arınç’ı alarak Kayseri’de meydana çıkıyor.

Oysa çok iyi biliniyor ki, Arınç’ın cumhurbaşkanlığı sürecindeki tarzı sıkıntı yaratmıştı.

AKP’nin bu tartışmanın dışında Anadolu’ya taşıdığı bir başka strateji var.

O da şu:

- 4.5 yılda bunları yaptık. İzin verin 5 mislini yapalım...

Örneğin Erzincan’da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım polemik yerine yaptıklarını anlatmayı tercih ediyor. Etkili de oluyor.

Yani Tayyip Erdoğan diğer partilerle polemiği sürdürürken AKP Binali Yıldırım, M. Ali Şahin gibi isimler hizmet proje bazında çalışıyorlar.

Örneğin MHP’nin kuvvetli olduğu illerden Adana’da Mir Dengir Fırat, Ömer Çelik, ve Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarı Necdet Ünüvar gibi isimlerle MHP polemiği yerine "hizmet ve proje" açılımlarına giriyor.

Mersin’de de öyle. Gaziantep’te Mehmet Şimşek gibi bir isimle lokal siyasetin ötesine geçiyor.

Yani diğer partilerle polemik yukarıda oluyor.

Ancak geri planda yani sahada isim isim proje çalışması var...

Bu noktada belediyeler büyük bir etki sahası oluşturuyorlar...

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:43

İLGİLİ HABERLER