
BAYKAL:SİLAHDAKİ PARMAK İZİNİ ORTAYA ÇIKARIN
ANKARA - Partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmada Ergenekon davasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, "malum dava" dediği Ergenekon'da çok değişik savrulmalar yaşandığına işaret ederek, Türkiye'nin saygın hukukçularının, "Yürüyen bir dava var, bunun savcısı, hakimi var, hepimize sabır ve anlayış göstermek düşüyor, gerçek ortaya çıkar" anlayışını geride bıraktığını belirtti.
Baykal, "Hukukun gereğinin yerine getirildiği, uluslararası hukuk standartlarının uygulandığı bir dava süreci yaşanmaktadır" diyebilen bir tane bile "babayiğit" olmadığını iddia etti.
Gözaltıların, bir önlem olmaktan çıkıp, cezalandırma yöntemi haline geldiğini öne süren ve insanların, "burnunu sürtmek için" gözaltına alındığı izleniminin yaygınlaştığını söyleyen Baykal, Türkiye'nin, böyle bir yargılamayı vicdanına sığdıramayacağını da dile getirdi.
Baykal, ayrıca yeraltından silahların çıktığına işaret ederek, "silah işi ile Ergenekon işinin ayrı olduğunu" belirtti ve "Ergenekon işi, bir siyasi hedefi olan, Başbakanın, Cumhurbaşkanının kafasında şekillenmiş, bir siyasi ithamın icabı olarak yürümekte olan bir davadır. Onun içine bir sürü konu yerleştirilmek istenmiştir ama şu ana kadar yerleştirildiğine dair somut kanaat ortaya konmamıştır" diye konuştu.
Devlet içindeki çeteleşmenin, örgütlerin ayıklanması, teşhir edilmesi ve etkisizleştirilmesi için yapılacak her çalışmayı desteklemeye hazır olduklarını belirten Baykal, şöyle devam etti:
"Silahlar çıktı. Siz, o silahlardan yola çıkarak, sanıkları yakalayın. Tiyatro sanatçılarını, magazin dünyasının şöhretlerini, gazetecileri, televizyoncuları, aydınları, profesörleri almışsınız, silaha bağlamaya çalışıyorsunuz. Silahı buldun, kendine güveniyorsan o silahtan çık, orada kimin parmak izi varsa onu ortaya çıkar da göreyim seni, çıkar onu. O silahlar oraya nasıl girdi, kime ait silahlar? TBMM, o silahlarla ilgili tabloya el atmalıdır, incelemelidir; bu konu aydınlığa kavuşturulursa çok şey olur. Silahların aydınlatılması, Susurluk'a mı, öncesine mi, özel time mi, terörle mücadeleye mi gider, bilemem. Bunu araştıralım.
Baykal, iktidarın, psikolojik savaş anlayışıyla konuya yaklaştığını, olayın, hukuk süreci olarak değil, toplumu yönlendirmeye, etkilemeye yönelik psikolojik savaş anlayışı içinde ele alındığını söyledi.
Bu harekatın bir parçası olarak, devreye TRT'nin de sokulduğunu öne süren Baykal, TRT'nin davada "Psikolojik savaşın tetikçisi kurum" konumuna sokulduğunu iddia etti.