BBP YAZICIOĞLU'NA OTOPSİ İSTİYOR

Ahmet Şanverdi: "Uçağın motorunun tetkikinde yine orada olacağım. Ondan sonra hala muamma olan ELT cihazı dediğimiz helikopterin bulunmasını sağlayan alet bize önce bu aletin olmadığını söylediler. Bu cihaz olmadığı için helikopteri bulamıyoruz denmişti. Ne hikmetse helikopter bulunduktan sonra Naaşları alıp Ankara'ya geldikten sonra evet helikopterde bu cihaz vardı ve çalışıyor dediler. Neden sinyal vermedi o zaman diye sorduk kırıldığı için vermemiştir açıklaması yapıldı. Bizde bunun üzerine bir ekip getirttik yurtdışından o yetkililerin bize verdiği bilgi bakanlığın verdiği bilginin tam tersi yönündeydi.

O helikoptere konacak cihazın ruhsatlandırılması lazım o aletin helikoptere kodlanması lazım o kodlamadan sonra üretici firma tarafından uyduya kaydı yapılsın kisinyal versin. Resmi kurumlardan aldığımız belgeler bunun orada olmadığını ve ruhsatının olmadığı yönünde. Biz bunu komisyona da getirdik. Bizim avukatlarımızda hem ulaştırma bakanlığının hem içişleri bakanlığını hemde devlet hava meydanlarını mahkemeye vermiş durumdayız. Onlar hakkında dava açılması hususunda avukatlarımız müracaaatlarını yaptılar. Biz BBP olarak tabii ki Almanya'ya gelip burada talepler üzerinde yapılan incelemeleri takip edeceğiz. Kanada'ya gidip ELT üzerindeki incelemeleri yapacağız. Temmuz'un son haftası veya Ağustos'un ilk haftası ABD'ye gidip Alman hekimin fotoğrafladığı GPS aletinin çözümü yapılacak. GPS şunun için önemli onun içindeki çip çözüldüğü zaman helikopterin hareket anından düşüş anına kadar olan hareketi ve bilgileri bize verecek. Oradan da kazanın seebbine ilişkin bir sonuca ulaşacağız.

Biz ilk günden bu yana iki ana temel üstünde duruyoruz. Kaza oluncya kadar olay Firma suçluysa firmanın cezalandırılması, Pilota yetki veren kurumun cezalandırılmasını istiyoruz. Eğer o kurum pilota gerekli izni vermiş ise neden vermiştir. Pilot gideceği yerin hava durumunu bilemez. Bunu söylemediyse kurum suçlu, dediyse yine suçlu neden izin veriyorsun. Bizim hava meydanları öyle sıradan birşey değildir. Bizden sadece Maraş'ın hava raporu istendi açıklandı bize. Neresinden bakarsanız bakın izin verilmemsi gerekirken izin verilmiştir. Uçma önünde şu var denmesi gerekirken söylenmemiştir. Helikopter Havaalanına gitmiş yakıt ikmali almıştır. O süredeki hareketler hala meçhuldur. Helikopterin gerekli bakımları yapılmışmıdır? Bu araba gibi değildir. Arabada kenara çeker bakarsınız. Bir vidanın gevşek bırakılması böyle elim sonuçlara sebebiyet vermektedir. Almanya'daki araştırmalar özellikle bu parçalar üzerinde oynama yapılmış yapılmamış mıdır? Kaza sonrasındaki olaylar konusunda kesin ve net açığız. Devletin orada ihmali vardır. Devlet kurumları organize olarak çalışmamışlardır. Malesef Başbakan'ın oraya gelmesi olumlu değil olumsuz olmuştur. Çünkü Başbakan Oraya gelince herkes arama kurtarma çalışmalarını bırakmış Başbakan'ın yanına gelmiştir. 5 gün boyunca askerle köy korucu arasındaki irtibatsızlık, ambulans sağlık ekipleriyle sivil kurtarma ekipleri arasındaki irtibatsızlığı göz önüne aldığınız zaman Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir dünyanın 4. büyük ordusuna sahip bir ülke kalktığı yeri belli olan, gideceği ve istikameti belli olan bir helikopteri bulamıyorsa bu devletin acizliğini gösterir.

Biz Muhsin Yazıcıoğlu'nun yetiştirdiği bir ekip olarak bugüne kadarki tavrımızı koruduk ve bundan sonra da koruyacağız. Helikopterin düşmeden önceki durumuyla alakalı bir bulgunun bulunması durumunda firmayla o helikoptere uçuş izni veren ekibin tamamını mahkemeye vereceğimizi belirtmek istiyorum.

HELİKOPTER PARÇALARI ANKARA'YA GETİRİLMİŞTİ

Biz ulaştırma Bakanlığını mahkemeye verirken, Genel Başkanımızı Cuma günü helikopter bulundu, Cumartesi günü Genel Başkanımızın naaşına ulaştık. Kazadan hemen sonra İçişleri Bakanlığını aradım. Enkazın korunması ve kollanması. İçişleri Bakanı neden diye sordu bende dedim ki yurt dışından ekip getireceğiz ve özel ekibe yaptıracağız. Şaşırıp ve tamam dediler. Aynı konuşmayı ben İçişleri Bakanı ile de yaptım. Pazartesi günü de avukatımız aracılığıyla da başvuruda bulunduk. Devlet ciddiyeti olan bir iktidar bunu yapar mı? Biz oraya gittiğmiz zaman Alman ekiple oraya gittiğimizde helikopterin parçalarının oradan alınıp Ankara'ya getirildiğini öğrendik. Ulaştırma Bakanlığı kendince önemli gördüğü kokpit, ELT cihazı gibi cihazları Ankara'ya getirmişler. Biz oradaki işlerimizi halledip Ankara'ya gidip Ulaştırma Bakanlığı'nın almış olduğu parçaları ekipteki arkadaşlara gösterdik.

Bize köylülerin getirdiği resimlerde var. Enkaz oradan kalkmadan da köylüler gidip orada resim çektirmiş. Sayın Rahmetli İsmail Güneş'in kendisine sandalye yaptığı parçanın resmini çektirip gelmiş. Malesef üzücü bir olay. Olay yerinde bir tane güvenlik kuvveti yok.

Bu ABD'de incelenebilir. Üretici firma orada olduğu için taraf olmasın diye Almanya'ya getirdik. Bu firma 1955 yılında kurulmuş ve dünyadaki bütün helikopterlere müdahale edebiliyor. Ulaştırma Bakanlığının bir tercihi. Avrupa açısından da çok fazla seçenek olmamasından tercihimiz burası. Bu firma aynı zamanda BELL firmasının akreditasyonunu yapmış o yüzden burayı seçtim.

Uzmanlar getiriyoruz bizde. Bunlar incelendikçe insanın biraz daha şüpheleri artıyor. Bakım yapan firmanında akreditasyona uğraması lazım. Ben bunun istediğim yerde bakımını yaptıramıyorum. Vidayı sıkan kişinin de bu bell'den diplamıs olmak zorunda. Bu firmanın tercih edilmesinin sebebi de bu. Bizim Almanya'da bir federasyonumuz var yönetim kurulumuzda burada. İşini daha rahat takip etmeleri bizim için bir avantaj. Pilotla ilgili endişelerimiz vardı. Endişelerimiz doğru da çıktı. Pilot ileri derecede bir kalp hastası, tansiyon hastası çıktı. İki kez otopsi raporu yaptık. Bir devlet yaptı kabul etmedik, biz istedik bir daha yaptırdık bir daha kabul etmedik bir talebimiz daha oldu onun cevabını bekliyoruz. Biz bunu yurt dışında yaptırmak istiyoruz. Orada da Almanya'yı tercih ettik. Bunun için cevap gelmedi.

Ben Amerika'ya sordum. Parti adına ABD'ye sordum sivil araştırma kurumuna sordum. Bu tip helikotperlerde özellikle VİP uçuşlarında iki adet pilot olması gerekiyor. Şimdi burada da yine bir kural çiğnenme söz konusu. Seçimlere 3-5 gün kalmış. Yanınıza bir pilot daha almadan uçuyorsunuz.