Ekonomi
  • 6.1.2003 09:57

BDDK: PAMUKBANK İLE YAPI KREDİ BİRLEŞİRSE, MÜDAHALE OLUR

AKP İstanbul milletvekili Azmi Ateş’in, "Pamukbank’ın TMSF’ye devri ve Yapı ve Kredi Bankası birleşmesine karşı çıkılmasının" gerekçelerine ilişkin soru önergesini Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’den yanıtladı. Şener adına yanıtı hazırlayan BDDK Başkanı Engin Akçakoca’nın tespitleri şöyle: ‘Birleşme genel istikrarı bozar’ "Yapı Kredi Bankası ile gruba ait bazı şirketlerin gerek İMKB gerekse uluslararası piyasalarda işlem görüyor olması nedeniyle ileride birleşik bankada yaşanacak bir sorunun yerli ve yabancı küçük yatırımcılara, tasarruf sahiplerine, bankacılık sektörüne ve dolayısıyla ekonomiye olası etkilerinin daha büyük olacağı düşüncesinden hareketle, Pamukbank’ın Yapı Kredi Bankası tarafından devralınmasının bankanın sorunlarına çözüm olmayacağı sonucuna varılmıştır. Birleşme halinde Pamukbank’ın sorunlarının kısa sürede Yapı Kredi Bankası’na sirayet edeceği öngörülmüş ve birleşme sonucunda oluşacak ölçek bazında çok büyük ancak aktif kalitesi bozuk ve nakit sermaye ihtiyacı olan sorunlu bir bankanın bankacılık sektörünün genel iskitrarı bakımından daha sakıncalı olacağı düşüncesiyle Pamukbank’ın Yapı Kredi ile birleşmesi uygun bulunmamıştır. ‘Sermaye yeterliliği rasyosu tutmayacak’ Diğer taraftan Pamukbank’ın sermaye yeterliliği standart rasyosunun negatif yüzde 46.15 olarak hesaplandığı ve Yapı Kredi Bankası’nın sermaye yeterliliği standart rasyosunun ise yüzde 10.21 olarak açıklandığı dikkate alındığında, sözkonusu bankaların birleşmesi durumunda yeni bankanın sermaye yeterliliği standart rasyosunun yasal asgari oran olan yüzde 8’i tutturamayacağı açıktır. (Kurumumuza sunulan birleşme ile ilgili projeksiyonlarda ise her iki bankanın mevzuata aykırı çeşitli varsayımlar altında 31.12.2002 itibarıyla rasyolarının yüzde 8’in üzerinde olduğu kabul edilmiş ve hesaplamalar bu şekilde yapılmıştır.) ‘Faaliyetine devam etmesi tehlikeli olur’ Bu durumda sektörde daha büyük paya sahip olacak olan birleşik bankanın özkaynak açığı ve yaklaşık 5 milyar dolar tutarındaki gelir getirmeyen aktif ile faaliyetlerine devam etmesi ciddi tehlike arzedeceğinden bir müdahale yapılması kaçınılmaz olacaktır. ‘Zarar büyürken kâr göstermişler’ Çukurova Grubu firmalarına kullandırılan krediler vadesinde ödenmemiş ve vadelerinde banka tarafından sürekli temdit edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda Bankanın, grup kredilerinin anapara ve faiz tahsilatları yıllardır gerçekleştirmediği, gerçekte banka büyük miktarlarda zarar ederken ve zarar katlanarak büyürken mali tabloların kârlı gösterildiği saptanmıştır. ‘Çukurova’dan nakit girişi sağlanamaz’ Kurumumuza Goldman Sachs tarafından yapılan sunumda, birleşmenin başarılı olması için toplam 3.7 milyar dolar tutarındaki donuklaşmış Çukurova Grubu borçlarının yaklaşık 1,5-1,8 milyar dolarlık bölümünün birleşik bankanın bilançosundan çıkartılmasının, gerek birleşik bankanın sağlıklı işlemesi, gerekse Yapı Kredi Bankası hisse senedine sahip diğer yatırımcıların zarar görmemesi için zorunlu bulunduğunu ifade etmişlerdir. Buna karşılık aktif yapısının önemli kısmı donuk nitelikteki varlıklardan oluşacak olan birleşik bankanın mali bünyesinin gerektirdiği nakit girişinin Çukurova Grubu’nca sağlanamayacağı açıktır ve bu husus grupça da kabul edilmektedir. ‘Sermayedarlar bankayı bozdular’ Banka kaynaklarını kendi firmaları için kullanan, bu kredilerin tasfiyesi için aldığı tedbirler yetersiz kalan, bankacılığın önemli prensiplerinden riskin dağıtılmasına ve kredi kullandırımında emniyet ile verimlilik esaslarına uymayan banka yöneticileri ile sermayedarlarının bankanın mali bünyesinin bozulmasına sebep oldukları aşikardır." (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04

İLGİLİ HABERLER