Gündem
  • 22.6.2010 15:31

BDP: "KENDİ ÇÖZÜMSÜZLÜK SİYASETLERİNE MAZERET ÜRETTİLER"

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, dış güçleri adres göstermenin Türkiye'de bir tekerleme haline dönüştüğünü belirterek, "Kim kaçmak için bir liman arasa, 'dış güçler bu işi kışkırttı, birileri taşeronluk yaptı' gibi bir söylemin arkasına sığınıyor. Yıllardan beri iktidardan dış güçler masalı anlatarak kendi çözümsüzlük siyasetlerine mazeret ürettiler" dedi.

ZAFER ÇAKMAK/ANKARA

Kışanak, BDP Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada yaşanan terör olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin dört yanından ardı ardına çatışma ve ölüm haberleri geldiğini belirten Kışanak, çatışmalarda hayatını kaybeden tüm yurttaşlara Allah'tan rahmet dilediğini ve yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaştığını söyledi.

Bu ülkede yaşanan bu tablodan birebir sorumlu olanların, çok sorumsuzca açıklamalar yapabildiklerini belirten Kışanak, yaşanan acılar ne kadar büyük olursa olsun
sağduyulu davranmak ve soruna çözüm üretmek zorunda olduklarını ifade etti. Son 1 yıldır Türkiye'nin hızla kör bir savaşa doğru gittiği uyarısında bulunduklarını hatırlatan Kışanak, bu gidişin Türkiye'yi, 1990'lı yıllardaki gibi içinden çıkılmaz bir ortama sürüklediğini öne sürdü. Yaşanan kayıpların baş sorumlusunun, açılım adı altında tasfiye politikası yürüten hükümet olduğunu öne süren Kışanak, "Siyasal demokratik alanı baskı altına alarak, siyasi kanalları tıkayan hükümet, bu çatışmalı sürecin altyapısını hazırladı.

Biz aylardır yaklaşan bu tehlike karşısında herkesi uyardık. Herkes böyle bir tehlike yokmuş gibi davrandı. Ta ki ölümler gelene kadar. Gerçekleri görmemiz için gencecik bedenlerin toprağa mı düşmesi gerekiyordu?" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin kaderini etkileyecek bir sorun karşısında hiçbir siyasi irade ortaya koymayan yaklaşımların, sorunu askere havale etmenin hevesi içinde olduklarını ileri süren Kışanak, bugün yaşanan ölümlerin nedeninin de geçmişte olduğu gibi savaşta, çatışmada, şiddette ısrar edilmesi olduğunu öne sürdü. Başbakan Erdoğan'ın, yaşanan bu acıların sorumluluğundan kaçmak için çeşit çeşit senaryolar ürettiğini ileri süren Kışanak, Erdoğan'ın, 'Ne zaman Türkiye ayaklarının üzerinde dursa dış güçler bunu engellemek için harekete geçiyor' diye konuştuğunu hatırlattı. Dış güçleri adres göstermenin Türkiye'de bir tekerleme haline dönüştüğünü belirten Kışanak şöyle konuştu:

"Bu sorunun yaşandığı günden bu yana kim kaçmak için bir liman arasa, 'dış güçler bu işi kışkırttı, birileri taşeronluk yaptı' gibi bir söylemin arkasına sığınıyor. Bu söylem hedef şaşırtan, kendi sorumluluklarını dikkatten kaçırmaya çalışan bir söylemdir. Yıllardan beri iktidardan dış güçler masalı anlatarak kendi çözümsüzlük siyasetlerine mazeret ürettiler, kendi iktidarlarını sürdürdüler. Bugün aynı yola AK Parti hükümetinin de tevessül etmesini hiç tavsiye etmeyiz. Bu dış güçler dediğiniz devletlerle askeri anlaşmalar yaparak bu çatışmaları derinleştiren bizzat bu hükümetler değil mi? Askeri operasyonlar hangi devletlerin desteğiyle gerçekleştiriliyor. Heron uçakları İsrail'den, istihbarat da ABD'den gelmiyor mu? Dış güçler kendi yurttaşlarınızın üzerine tankla, topla gitmeniz için size silah, mühimmat, teknoloji ve istihbarat desteği vermiyorlar mı? Türkiye artık şunu desin. 'Ben kendi yurttaşlarımla artık savaşmayacağım. Ben kendi yurttaşlarımla barış içinde, kardeşçe yaşamanın yollarını arıyorum, çekin ellerinizi üzerimizden' desin. Bunu diyecek bir iktidara ihtiyaç var. Taşeron edebiyatı yapacak bir iktidara değil."

Kışanak, son dönemde tehdit, intikam, imha dilini kullananların sayısının her geçen gün arttığına işaret etti. Bu dilin Türkiye'yi nereye getirdiğini herkesin gördüğünü söyleyen Kışanak, iktidar ve muhalefetin aynı sorumsuzlukla aynı dili kullandıklarını savundu. Kışanak, 30 yıl boyunca terörün kökünü kazımaktan, bitirmekten, yok etmekten söz edildiğine işaret ederek zerre kadar sorumluluk taşıyanların artık bu söylemi kullanmaması gerektiğini ifade etti. Bu yaklaşımın, toplumsal barışın altına dinamit koyacağını öne süren Kışanak, artık politikacıların ve Genelkurmay Başkanlarının emekli olduktan sonra bu gerçeği görmelerini bekleyemeyeceklerini, sağduyu sahibi herkesin bu tehdit ve imha dilini kullanmayı reddetmesi gerektiğini vurguladı.

Son dönemde sürecin tıkanmasının, açılım yapılmasından değil açılım yapılmamasından kaynaklandığını ileri süren Kışanak, Habur'dan giriş yapanların tutuklanmalarını da eleştirdi. Kışanak, düşünce özgürlüğünü mahkum eden bir anlayışın 'açılım' diye yutturulmaya çalışılması halinde buna karşı direneceklerini belirtti. Silahlarını bırakarak Türkiye'ye gelen bu insanların tutuklanmasının, 'silahlarınızı bırakmayın' anlamı taşıdığını belirten Kışanak, "AK Parti, Polis Akademisi'nden başlattığı açılım sürecini, barış elçilerini tutuklayarak sonlandırmak istemektedir" şeklinde konuştu.

AK Parti'nin, açılımı tasfiye siyasetinin makyajı yaptığı için bu sürecin kilitlendiğini iddia eden Kışanak, zerre kadar samimiyet varsa bu akan kanı ve gözyaşını dindirmenin mümkün olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı'nın, çözümün önünü açacak bir yaklaşım içinde olmasını beklediklerini belirten Kışanak, Parlamento'nun da sorumluluk alması ve kan üzerinden siyaset yapmak yerine kanı durduracak çözümler üretmesi gerektiğini ifade etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'OHAL' önerisine tepki gösteren Kışanak, Bahçeli'nin, 30 yıldır bu ülkeyi karanlığa mahkum eden politikaları tek tek çözüm olarak sıraladığına işaret etti. Bu yaklaşımdan olsa olsa yine kan ve gözyaşı çıkacağını savunan Kışanak, aklıselim ve vicdan sahibi hiç kimsenin, bu konuları Türkiye'nin gündemine getirmemesi gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Kan kanla yıkanamaz' ifadelerine ise değer verdiklerini belirten Kışanak, CHP'nin şimdiye kadar bu ülkede statükoyu korumak adına çözüm politikalarının önüne engel olarak çıktığını hatırlatarak şöyle dedi:
"Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyoruz. Bu söyleminizin arkasında dursun. Bu söyleme uygun politikalar üretsin ve bunları CHP'nin politikaları haline getirsin. Bu konuda bir lider gibi davranarak partisinin politikalarına bu yaklaşımı sindirmelidir."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 06:41

İLGİLİ HABERLER