KAYNAK : Haber Vitrini
ADANA -Arjantin'in yaşadığı derin ekonomik krizin belediyelerin yaptığı bütçelerini aşan borçlanmalardan kaynaklandığını gözönüne alan hükümet, dış kaynaklı kredilerde Hazine garantisini kaldıran bir yönetmelik hazırladı.
Bu karara Türk Belediyeler Birliği (TBB) Genel Başkanı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak destek verdi ama bir de şart koydu. Durak, devletin temel hizmetlerle ilgili yasada belirtilen görevlerini yapması halinde belediyelerin yüksek borçlanmalar içine girmeden hizmet üretebileceklerini söyledi.
Başkan Durak, söz konusu yönetmeliği olumlu karşıladığını belirterek, "Biz bu yönetmeliğe destek veriyoruz, ancak devlet tam anlamıyla görevini yapsın. Mesela DSİ 6200 VE 1053 sayılı kanunlarla kendine verilen görevi yerine getirsin. Kanuna göre DSİ, nüfusu 100 binden fazla olan şehirlerin içme suyunu getirmekle görevlidir. Ancak DSİ bu görevini yapmıyor. Mesela biz Adana'da şehrin içme suyunu getirmek için Çatalan Projesine dış kredi kullanıyoruz. Eğer DSİ görevini yapmış olsaydı benim dış kredi kullanmama gerek kalmazdı. Ayrıca devlet kendi yapması gereken bu işleri yapmadığı gibi belediyemden yüzde 18 peşin KDV kesiyor, düşünebiliyor musunuz, devletin yapması gereken işi yapıyorsunuz. 10 yıl ödemesiz yüzde 2 faizli 30 yıl vadeli dış kredi buluyorsunuz ama devletiniz sizden bir de yüzde 18 KDV kesiyor. Arıtma tesisleri 1580 sayılı kanunlarda yok, belediyenin görevi değil. Siz dış kaynaklı kredi buluyorsunuz, devlet arıtma tesisinin kredisinden de yüzde 18 peşin KDV kesiyor. Olacak şey mi bu! Kanalizasyon atık suları lüks tüketim maddesi midir ki devlet bundan yüzde 18 KDV kesiyor. Yani devlet, belediyelerin asli görevi olmayan büyük altyapı projelerini gerçekleştirirse belediyelerin bu işler için dış kredi borçlanmalarına gerek olmayacağı gibi, Hazinenin de bizlere kefaleti söz konusu olmaz" dedi.
Başkan Durak, Ulaştırma Bakanlığı'nın Devlet Demir Yolları ve metroyu, Karayolları'nın köprülü kavşakları ve alt geçitleri yapması, DSİ'nin büyükşehirlerin içme suyunu getirmesi, Çevre Bakanlığı'nın arıtma tesislerini yapması gerektiğini, bu durumda belediyelere de kanunda belirtilen kentin temizlik ve imarını yapma görevi kalacağına dikkat çekerek "Devlet bunları yapsın, biz de dışarıya borçlanmayalım. Devlet de bize kefil olmak zorunda kalmasın" diye konuştu.
DEVLET YAPAMIYORSA NE OLACAK?
Başkan Durak, bu hizmetlerin aslında devletin asli görevi olduğunu da belirterek "Ancak devlet yapmıyorsa bunu kim yapacak? Vatandaş yerel hizmetleri belediyeden bekliyor. Dolayısıyla belediyeler bu beklentiye cevap vermek için çoğu zaman kendi bütçelerinin de çok üzerinde borçlanmalara giderek hizmet sunuyor, burada yapılacak iki şey vardır. Ya devlet bu asli işlerini yerine getirecek, hizmetleri yapacak, ya da bu hizmetleri belediyelere bırakarak, belediyelerin gelirlerini artıracak ve dış kaynaklı kredilere destek olacaktır" dedi.
"Onlar bu hizmetleri yaptılar da biz mi engel olduk?" diye soran Durak, amaçlarırın vatandaşa dünya standartlarında kaliteli hizmeti sunmak olduğunu belirterek, "Vatandaş derdini geliyor, bize anlatıyor. Ne yapalım? Bizi aşıyor, devlet bize garanti vermiyor, biz de bu hizmeti yapamıyoruz mu diyelim? " dedi.
Avrupa'da yerel yönetimlerin Türkiye'den daha yetkili olduğuna dikkat çeken Başkan Durak, "Devlet bir çok yerel hizmete giren konularda yetkiyi belediyelere devretmiş, Türkiye'de belediyelerin yapmak zorunda kaldığı bir çok temel hizmeti de kendisi tamamlamış, dolayısıyla daha verimli hizmetler üretiyorlar" dedi.
"BÜROKRATLAR BAŞBAKAN'IN ARKASINA SIĞINIYOR"
Açıklamasında, merkezi hükümetin tüm yetkileri elinde bulundurmasının hizmetleri aksattığını sözlerine ekleyen Başkan Durak, "Geçtiğimiz günlerde ulusal bir gazetede Başbakan Ecevit'le ilgili bir fotoğraf yayınlandı. Fotoğrafta Sayın Ecevit, masasında yığılmış dosyaların arkasında duruyor. Bu dosyaların çoğu yerinde çözülebilecek konulardan ibaret. Yani küçük bir ilçedeki problem Ankara'da Başbakan'ın masasına geliyor. Bu kadar evrak Başbakan'ı hem yoruyor, hem de devletin yüksek menfaatleriyle ilgili önemli konulara vakit ayırmasına engel oluyor. Peki Başbakan bu kadar evrakı incelemeden imzalıyorsa? O zaman neden dosya o masaya kadar geliyor? Burada en büyük sorun bürokratlardır. Bürokrat, Başbakan'ın ardına sığınarak kendi amaçları doğrultusunda iş yapıyor" dedi.
Durak, sözlerini "Yerel yönetimler güçlendirilmeli, Ankara Halkına güvenmeli. Ankara kendi valisine, kaymakamına güvenmeli, halkın seçtiği belediye başkanına güvenmeli, yetkileri taşraya bırakmalı, ancak denetimini daha etkili hale getirmelidir" şeklinde tamamladı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:32