İstanbul'da sabah saatlerinde meydana gelen iki ayrı patlama Beyoğlu'nun tenhalaşmasına neden olurken, her zaman hareketli olan bölge adeta bir hayalet kent görünümüne büründü.
İstanbullular'ın uğrak yeri olan, çok sayıda iş ve alışveriş merkezinin bulunduğu Taksim-Beyoğlu, İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na yönelik bombalı saldırının ardından sessiz görünüm aldı. Patlamanın yaşandığı sıralarda, şaşkın, ağlayan, yakınlarına ulaşmak için telefon açan, basına saldıran çok sayıda insanın bulunduğu İstiklal Caddesi, şimdi çok az sayıda kişinin bulunduğu bir bölge haline geldi.
İstiklal Caddesi ve konsolosluk yakınında bulunan binalarda dükkanları olanlar, panik halinde ilk anda olayın şokuyla kırılan camları temizlemeye çalışırken, kimileri, patlamada yaralananların hastaneye götürülmesine yardımcı oldu. Bazıları da patlamanın olduğunu öğrenmek üzere olayın gerçekleştiği yere doğru panik halinde koştu.
Ambulans, ağlama, cam kırılma seslerinin yankılandığı İstiklal Caddesi, savaş alanını andıran görüntülere sahne oldu. Genelde sivil toplum örgütlerinin, muhalif kesimlerin tepkilerini gösterdiği, yürüyüşlerin olduğu cadde, bugün patlamayla birlikte farklı bir havaya büründü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin, çevrede olağanüstü güvenlik önlemi alması ve güvenlik bandı oluşturmasıyla insanlar akşam saatleri çökerken yavaş yavaş olay yerinden uzaklaşmaya başladı. Konsolosluğa çıkan caddeler, sokaklar yaya trafiğine kapatıldı. Tünel'den Taksim Meydanı'na gitmek isteyen kişiler, Beyoğlu çevresinde uzun süre dolaştıktan sonra meydana ulaşabildiler.
Zaman zaman gazeteciler ile konsolosluk çevresinde güvenlik önlemi alan polisler arasında tartışmalar da yaşandı. Polisler, ''Biz sizin için buradayız'' derken, gazetecilerde her zaman olduğu gibi polislere kendilerinin de kamuoyunu bilgilendirmek için burada bulunduklarını anımsattılar. Tartışmaların ardından gazetecilerin büyük bir kısmı oluşturulan güvenlik koridorunun dışına çıkarıldı.
Patlamaların ardından hafif yaralananların, kendi olanaklarıyla yürüyerek, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Alman Hastanesi'ne gittiği görüldü. Hastaneler ise yaralı yakınlarının akınına uğradı. Konsoloslukta çalışan işçilerin aileleri ağıtlar yakıp, yetkililerden bilgi almaya çalışırken, ayakta tedavi olup taburcu olan yaralılar, yaralı yakınlarının ve gazetecilerin sorularıyla karşı karşıya kaldı. Taburcu olan yaralılar ile gazeteciler arasında zaman zaman tartışmalar çıktı. Yaralı yakınları arasında, hastanelerin bahçelerine asılan isimlere bakabilmek için zaman zaman itiş kakış yaşandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:05