Gündem
  • 8.11.2007 13:46

BİN KİLOMETRE KAREYİ JEST OLSUN DİYE IRAK'A BIRAKMIŞIZ!

"Şurasını da derhal arz etmeye mecburum ki, hudut üzerinde bile bin kilometre murabbaı(kare) miktarında lehimize tashihat ilavesini teklif ettiler, esas davamızın böyle bir veyahut iki bin kilometrekarelik arazi davası olmadığını söyleyerek bu tekşif olunan araziden de sarfı nazarla bütün Musul Vilayeti'nden müstakil Irak Devleti lehine feragati prensiplerimize daha uygun bulduk."

Kültür Bakanlığı tarafından 1981'de yayımlanan "Atatürk'ün Milli Dış Politikası(Milli Mücadele dönemine ait 100 belge)" kitabından Uluslar arası Stratejik Araştırmalar Kurumu kurucusu ve başkanı Doç. Sedat Laçiner'in alıntıladığı bu sözler dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü(Aras) Bey'e ait. Laçiner Tevfik Bey'in 7 Haziran 1926 günü(İçtima: 115, Celse: 2) TBMM'de yaptığı konuşmada söylediği bu sözlerin, "Türkiye'nin sadece Musul ve çevresini değil sınırın en hayati yerlerini de Irak'a terk ettiğini acı bir şekilde gösterdiğini iddia ediyor. Türkiye'nin Kuzey Irak sınırı yıllardır tansiyonun hiç düşmediği bir bölge. 1976'dan beri eylemlerini sürdüren PKK'dan beri eylemlerini sürdüren PKK'nın 1990'ların başında Kuzey Irak'a yerleşmesi ve 2003'te ABD'nin Irak'ı işgaliyle bölgedeki otorite boşluğundan faydalanıp Kandil Dağı'nda konuşlanmaya başlaması bu bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti.

Son haftalarda hepimizi sarsan olaylarsa malum. Kuzey Irak'taki sorunların başlangıcı aslında 20. yüz yılın başlarına kadar uzanıyor. Bugün, o dönemde imzalanan anlaşmalara atfıta bulunuyor. Bu yüzden Mustafa Kemal'in Kuzey Irak politikası da merak konusu. Kuzey Irak sınırı uzun bir diplomatik süreçten sonra 5 Haziran 1926'da çizildi. Ve 1920'de 'Misak-ı Milli' sınırları dahilinde olan Musul ve Kerkük sınırın dışında kaldı.

Atatürk sonradan öğrendi

Yeni Aktüel dergisinin haberine göre bugüne kadar dile getirilmeyen bir iddia ise büyük tartışma yaratacak cinsten. 27 Ekim 2007'de yayımlanan "Kuzey Irak'ı neden verdik?" başlıklı makalede iddiaya yer veren Doç. Laçiner dönemin Dışişleri Bakanı'nın "Biz de onlara jest yaparak Kuzey Irak sınırındaki 1.000 kilometrekareyi onlara bıraktık" dediğini söylüyor. Peki Atatürk'ün Tevfik Rüştü (Aras) Bey'in kararından haberi var mıydı? Laçiner'e göre Atatürk büyük ihtimalle 'fedakarlığı' sonradan öğrendi. Laçiner bu toprak parçasının tüm olarak neresi olduğunu da bugün bilemediğimizi ancak bugünlerde bizi en zor durumda bırakan yerler olduğunu belirtiyor. "Bugün sınır ne kadar güneye kayda o kadar rahatlayacağız. Bu açıdan bakıldığında dönemin Dışişleri Bakanı'nın jestinin Türkiye'ye ne kadar ağır bir fatura çıkardığı ortada."

Laçiner'e göre Atatürk için Musul petrolden dolayı ve İngilizlerin buraya bir Kürt devleti kurmak istemesi nedeniyle önemliydi. Atatürk'ün yaşamı öyküsünün kaleme aldığı "Atatürk-Bir Milletin Yeniden Doğuşu" ve "Kutsal Anadolu Toprakları" kitaplarının yazarı İngiliz gazeteci ve yazar Lord Kinross'a göre Musul'un Irak'a verilişi "Atatürk'ün dış politikada yaptığı tek hata"ydı. Ancak Laçiner'e göre Musul'un verilmesi Atatürkçü dış politikada bir hata değil, aksine "askeri güç değil, diplomasi merkezli bir dış politika" yürüten Atatürk'ün anlayışını özetleyen mükemmel bir örnek. "Mustafa Kemal dış politikada aşırı dikkatlidir ve gücünün ötesinde ısrarlarda bulunmamıştır. Onu, dönemin İslamcılarından ve Osmanlıcılarından ayırın en önemli özellik de bu olmuştur. Dış politika anlayışı toprak merkezli değildir. Olabildiğince büyük bir ülkeden çok, korunabilir daha küçük toprakları tercih etmiştir "diyen Laçiner, bugün savaş çığlıkları atanların Atatürk'ün bir maceracı olmadığını anlamak zorunda olduklarını söylüyor.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:44

İLGİLİ HABERLER