'BİR ERKEKLE AYNI EVDE YAŞAYAMAM!..'

Geleceğe dair beklentilerinde evlilik bulunmadığını söylüyor ve ekliyor: Tabii bir hayat arkadaşım olur, onunla her şeyi paylaşmak isterim. Ama aynı evi paylaşmak istemem.
Siz tek başına ayakta duran bir kadınsınız. Düşünüyorum da, geçmişte kim bilir neler yaşadınız! Allah vardı arkamda!
Ben, oyunculuğa çok aşık olduğum için oyuncu olmadım. Aslında zamanında konservatuara girmek istemiştim ama kısmet değilmiş. Babam bana mühendislik okuttu. Geçmişe baktığımda, çok üzüldüğüm olayların hayrıma olduğunu görüyorum. Oyunculuk çok sevmediğim bir iş olabilir. Hatta zaman zaman, hiç istemediğim projelerde de yer alabilirim. “Ben artık bu tip rollerde oynamam” diyebilmek için ya kenarda çok ciddi bir paranızın olması, ya da başka bir işinizin olması gerekiyor. Zamanında, isim vermeyeyim ama, içinde olmak istemediğim projelerde, kazanacağım para o dönemde bana çok iyi geleceği için yer aldım.
ŞEHNAZ TANGO MÜTHİŞTİ
‘Şehnaz Tango’ ve ‘Kurtlar Vadisi’ kariyerinizi netleştirmeniz açısından iki önemli projeydi.
Osman Sınav’la çalışmak benim için çok büyük bir deneyim oldu. Osman Sınav öyle bir yönetmen ki taşı bile oynatır. Sadece onun dediklerini yapın, yeter. Şanslıyım ki bu güne kadar çok büyük sanatçılar, yönetmenler ve yapımcılarla birlikte çalıştım. Şehnaz Tango mühişti, öyle bir ekiple çalıştım ki, bu işi sevebileceğimi varsaydım. Onlar sayesinde oldu bu tabii. Bir oyuncunun olması gerektiği gibi yaşamasının doğru olduğunu öğrendim.
Çocuk yapmayıp, sadece işinize odaklansaydınız ya da karşınıza çıkan fırsatları hoyratça değerlendirmeyi tercih etseydiniz, şu andaki konumunuz maddi manevi daha farklı olur muydu? Benim için duygular, paradan çok daha önemli! Aslında çok da fırsat çıkmadı. Ne istiyorsan o geliyor önüne. Ben çocuk isterken Allah bana onu verdi. Kariyer peşinde tabii ki koşuyorum ama şu yaşadığımdan farklı bir şeyler yapmak istemiyorum. 25 sene önceki isteklerimle bugün arasında pek fark yok.
Peki ya evlilik?
Evlenmeyi düşünmüyorum. Ama tabii bir hayat arkadaşım olur, erkek arkadaşım olur, onunla her şeyi paylaşmak isterim. Erkek arkadaşım olacaksa bile benim yanımdaki evde oturmasını tercih ederim. Benimle aynı evde oturmasın. Çok sevdiğim arkadaşlarımla bile bir arada kaldığımda bir hafta sonra tartışmaya başlıyoruz. Karşı cins olursa bu bir hafta bile sürmez.
KADINLIĞI KEŞFETMEK
Yine erkeksi tarafınız ağır basıyor!
Aslında 35’imden sonra ilişkilerimde daha yumuşak biri oldum. Kadın olmayı zamanla öğreniyorsunuz. Hayat mücadelesi veren kadınlar erkekleşiyor. Ama kadınlığınızı da keşfettiğiniz zamanlar geliyor. Aslında o kadar güçlü değiliz. Omuz aramaya hakkımız var, koruyup kollanmaya ihtiyacımız var ama bize öğretilenler ve egomuz yüzünden bu tarafımızı su yüzüne çıkartmıyoruz. Şimdi bakmayın benim böyle dominant teyze duruşuma, bu mecburi bir duruş aslında. Bu oynadığım bir durum değil ama genlerimin ve korumacı kalkanımın ortaya çıktığı bir duruş.
iŞiMi KIZIM BELiRLiYOR
Hayattaki en büyük mutluluğunuz nedir?
Kızım Yağmur’un benimle gurur duyması... Ve o bunu bana söyledi. Yaptığım bir iş sonrasında “Anne seninle gurur duyuyorum” dedi. Emeklerim boşa gitmemiş demek.
Fedakar bir anne misiniz?
Şöyle anlatayım; yurtdışından bana bir iş geldi daha yeni. Bizim bir işimiz ama Bakü’de çekilecekti. Dizi film... TRT’nin işi... 13 bölüm eğer iç içe çekilseydi kızım Yağmur’u da alıp oraya gidecektim. Cazip bir teklifti ama kabul etmedim. 4 ay sürecekti çekimler, düşünsenize... Neden istemedim? Kızımı düşündüm. Okuluyla ilgilenmeliyim. nŞov dünyasının içinde yetişen çocuklar, ünlü anne veya babalarının izinden gidiyorlar... Kızım, gün geçtikçe daha çok, “İleride oyuncu olabilirim” demeye başladı. 5 senedir dans ediyor, müzik kulağı çok iyi...
Yağmur 13 yaşında dediniz!
Ergenlik çağına girmiş; demek ki kabus başladı sizin için! Çok zor, anlatılır gibi bir şey değil. Onunla birlikte ben de ergenliği tekrar yaşıyorum. Hormonları değişiyor. Bir anda anneye aşık oluyor, aradan beş dakika geçmiyor nefret ediyor. (bugün)