Gündem
  • 3.3.2009 14:25

"BİRİ İNANÇ, DİĞER LAİKLİK HORTUMCUSU"

Bahçeli: 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacak olan mahalli seçimler nedeniyle partimizin düzenlediği mitingde sizlerle birlikte olmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum.

Gerek milletvekilliği, gerekse mahalli iadareler seçimleri olarak ülkemizde çok sayıda seçim gerçekleşmiştir. Ancak öyle dönemler olmuştur ki her seçim kendi özelliğinin dışında çok büyük anlam taşır olmuştur. İşte 29 Mart'ta gerçekleştireceğimiz seçim Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı siyasi sosyal ve ekonomik ortamda çok daha farklı bir anlam yüklenerek gerçekleştirilmektedir. O bakımdan çok daha farklı bir seçim gerçekleştireceğiz. Onun için önce bu seçimi çok iyi anlamalı ve ona göre davranmalıyız. Çorum'da yaşayan herkesi şartlar ne olursa olsun mutlaka sandığa gitmelerini istiyorum. Ne kadar çok yüksek katılım sağlarsanız, seçim sonuçları o anlamda değerlendirilecektir.

Meşruiyetimizin kaynağı millet iradesidir. Millet iradesi ne kadar yüksek katılımla gerçekleştirilirse hem demokrasimiz, hem siyasi hayatımızdaki sorunların çözümü için okadar uygun bir ortam meydana getirilmiş olur. Karar senin olsun. Ülken senin, karar da senin olsun. Oy vermek yetmiyor. Verdiğiniz oya hile katmak istemiyorsanız, sandığa da sahip çıkacaksınız.

BİRİ İNANÇ DİĞERİ LAİKLİK HORTUMCUSU

Ülkemizi 6 yıl, 3 aydır Adalet ve Kalkınma partisi yönetmektedir. Bu sürece baktığımızda ülkemizin çok yüü yönetilmediğini görmekteyiz. Milli görüşten geldiğini söyleyenler bu gömleği çıkarttıklarını söylediler. Arkasından batı ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirerek oradaki belli odakların yönlendirilmesiyle ortaya yeni bir tanım ortaya koydular. Muhafazakar ve demokrat olduklarını ifade ettiler. Ancak böyle bir kimliğe sahip olduklarını söylemelerine rağmen acaba bu iki kavramın anlamlarına uygun bir siyaset uyguladılar mı işte o tartışılır. Kazan kazan dediler, ne kaznadıklarını bilmeden sürekli ülkeye kaybettirdiler. Türkiye'yi haraç mezat satmaya başladılar. Bu beceriksizliklerinin üstünü örtebilmek için gerilim stratejisi başlattılar. Bu strateji kaosu beraberinde getirdi.

Bir tarafta AKP, diğer tarafta CHP. Birisi inanç hortumculuğu yapıyor diğeri laikliği istismar ediyor.

Bu gidişat sağlıklı bir gidişat değildir. Birbirlerine söyleyecek sözleri nezaket içerisinde olmalıdır. Milletimizin güzide insnaları birbirlerini bir seçim ortamında hasım görmeye, kavgaya kargaşa ortamı oluşturulmamalıdır. Çorum'da AKP'yi de dinlediniz, CHP'yi de dinlediniz. Konuşmaları hoşunuza gidiyor mu? Türkiye siyasetine yapıcı fikirlerle dolu bir üslubu kazandırmak zorundayız.

Türkiye'de iç ve dış borçlar sürekli artmaktadır. Cari açık, yoksulluk, işsizlik bu gün için ekonomimizin en büyük sorunları olarak karşımızda durmaktadır. Dış borç 289.3 milyar Dolar'a ulaşmıştır. Dış borça 2002 yılına göre yüzde 123 artmıştır. Devlet borcu 2002 yılında 64,5 milyar Dolar iken 2008 yılında 78,7 milyar Dolar olmuştur.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 00:36

İLGİLİ HABERLER