BU GENELGEYİ 'BEN ASKERİM' DİYEN HERKES İSTİSMAR EDER
METİN AKYÜREKORDU- Ordu Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdür Vekili Başkomiser Kadir Özdemir, İçişleri Bakanlığı'nın 7 Temmuz 2006 tarihli "suç işleyen asker kişilerin polis tarafından olay yerine davet edilen askeri makamlara teslim edilmesi ve daha sonra Cumhuriyet savcılarına bilgi verilmesi" yönündeki genelgesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, yürütmenin durdurulması isteğiyle dava açtı.
Bir suç işlendiğinde olay yerine gelen polisin delilleri koruma tedbirleri aldığını ve ardından Cumhuriyet Savcılığı'na durumu bildirdiğini hatırlatan Başkomiser Kadir Özdemir, söz konusu genelgenin"'Ben askerim" diyenler tarafından istismar edileceğine dikkat çekti. Özdemir, "Genelge 'Ben askerim' diyen herkes hakkında koruma tedbirlerinin uygulanmasını geciktirerek çoğu delilin yok olmasını sağlayacaktır" diyerek, Ordu İdare Mahkemesi'ne yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Söz konusu genelgenin mahzurlu olduğunu ileri süren Başkomiser Özdemir, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
"Genelge, şüpheliyi askeri makama vermeyi öne almış, yetkili Cumhuriyet savcısına haber vermeyi sona bırakmıştır. Bu genelgenin uygulanabilirliliği yoktur. Bu genelgeyi uygulamak suçtur. Polis için önemli olan delilleri korumaktır. Alkollü yakalanan bir asker Cumhuriyet savcısına bildirilmeden önce askeri makamlara teslim edildiğinde yemek yedirilerek, hatta içirilerek bilinerek veya bilinmeden kandaki pek çok ölçümün değiştirilmesine sebep olacaktır. Cumhuriyet Savcısı olaya el koyana kadar pek çok delilin kaybolmasına sebep olunacaktır. Bunun gibi birçok örnek gösterilebilir. Bu genelge aynı zamanda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'na, arama, el koyma, gözaltına alma yönetmeliğine, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kanunu'na, 1961 tarihli 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'na aykırıdır. Bu genelge uygulandığında kolluk görevlerini, bilhassa biz polis komiserlerini adli görevi ihmal suçlamasıyla sürekli adli makamlarla karşı karşıya getirmek, yargılanmak, hapis cezası almak durumunda bırakan ve uyguladığımızda disiplin soruşturması açılarak meslekten ihraç cezası almamıza sebep olacak olan dava konusu bir genelgedir" dedi.
"BU GENELGE DELİLLERİN YOK EDİLMESİNE ZAMAN SAĞLIYOR"
Bu genelgenin aynı zamanda toplumda adalete olan güven duygusunu sarsacağını, özel teşebbüsü daraltacağını, çetelerin oluşmasına zemin hazırlayacağını, yolsuzluklara ve ekonomik kayıplara sebep olacağını, orduyu halkın gözünde yıpratacağını ve kurumlar arası sürtüşmelere sebep olacağını kaydeden Başkomiser Özdemir, dilekçesinde şunları belirtti:
"Genelge hiç bir kanuna dayanmamaktadır. Genelge konuyla ilgili bütün kanunlara açıkça aykırıdır. Bir esnafın arabasına maddi hasar veren bir askerin alkol raporunun alınamaması telafisi imkansız bir durumdur. Bir şahsı silahla vuran askeri bir şahsın elinden izin geç alınması ve delil özelliğinin kaybolmasına sebebiyet verilmesi telafisi imkansız bir durumdur. Bir mağdureye tecavüz eden asker şüphelisinin üzerinden sıvı alınmasını ihmal telafisi imkansız bir durumdur. Müdahale edilmeyen bombanın patlaması telafisi imkansız bir durumdur. Geçen her gün bu durumlar doğmaktadır. Çetelerin oluşması, Atabeyler çetesinin varlığı, kitapçıların askeri malzeme ve askeri personelce bombalanması, Danıştay'a saldıranların arkadaşlarının emekli asker olması, evinde askeri malzeme çıkması, Danıştay saldırısından sonra toplumun laiklik tartışmalarıyla bölünerek sokağa taşınmaya çalışılması örneklerine bakıldığında, genelgenin varlığı ülkenin sınırları açısından telafisi imkansız durumlar doğuracaktır. Kanunlara açıkça aykırı olan bu genelgenin yürütmesinin durdurulmasını ve iptal edilmesini talep ederim".
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:09