İSTANBUL - İnsan bedeninin derinliklerinde meydana gelen çok cepheli savunma savaşı, bilim dünyasını hayretler içinde bırakıyor. Düşman organizmaları, deri, solunum ve sindirim sistemi gibi engelleri aşarak bedene girmeyi başardıklarında, karşılarında, fagositler, makrofajlar ve lenfositlerden oluşan zorlu savaşçıları buluyor. Bu savaşçıların en büyük özelliği, kemik iliği, dalak, timus, lenf bezleri gibi bu konuda özelleşmiş merkezlerde üretilip eğitilmeleri...
İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, insan bedenini istila etmek isteyen düşman organizmalara karşı ilk önce, ''yiyici hücreler'' denilen fagositler devreye giriyor. Onların ardından sıra, ''temizlikçi hücreler'' denilen makrofajlara geliyor. Her ikisi de düşmanı adeta yutarak yok ediyorlar. Makrofajların, olay yerine başka savunma hücrelerini çağırmak, vücut ateşini yükseltmek gibi görevleri de bulunuyor. Hastalık sırasında ateşin yükselmesi ise son derece önemli. Böylece insan kendini yorgun hissediyor ve dinleniyor. Vücudun savaşmak için ihtiyaç duyduğu enerji de başka bir yere harcanmamış oluyor.
Eğer vücuda giren düşmanlar, fagositlerin ve makrofajların baş edemeyeceği gibi ise sistemin baş kahramanları olan lenfositler devreye giriyor. Lenfositler, B hücresi ve T hücresi olmak üzere iki türden oluşuyor, bunlar da kendi aralarında çeşitlere ayrılıyor.
Makrofajlardan sonra savaş alanına ilk ulaşanlar yardımcı T hücreleri olup, bunlar adeta sistemin yöneticileri konumundalar. T hücreleri, düşmanı tespit ettikten sonra diğer hücreleri savaşmak üzere uyarıyor. Bu uyarı üzerine öldürücü T hücreleri de kuşatma altındaki düşmanı yok etmek için devreye giriyor.
B hücreleri ise 'vücudun silah fabrikaları' olarak isimlendirebilir. Yardımcı T hücreleri tarafından uyarıldıktan sonra hemen antikor denen silahları yapmaya başlıyorlar. Baskılayıcı T hücreleri, tehlike geçtikten sonra tüm savunma hücrelerinin faaliyetlerinin durmasını sağlıyorlar. Böylece savaşın gereksiz yere uzaması engellenmiş oluyor.
Ancak, savunma ordusunun görevi henüz tam olarak bitmemiştir. 'Hafıza hücresi' adı verilen savaşçı hücreler, düşmana ait bilgileri hafızalarına alarak uzun yıllar saklıyorlar. Dolayısıyla aynı düşmanla tekrar karşılaşıldığında, onu yok edebilecek bir savunmanın hazırlanması oldukça kolay oluyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:40
