Gündem
  • 10.8.2006 11:53

BÜYÜKANIT SMS'LERİNİN ARDINDAN EMEKLİ ALBAY ÇIKTI

•  İstihbarat birimlerinin gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına Tempo ulaştı
      •  Org. Büyükanıt’a yönelik karalama kampanyasını Yeşilgüneş adlı İslamcı örgüt yaptı. Organizasyonu emekli bir albay başlattı
      •  Örgütün temelini; irticai ve bölücü yaklaşımlara sempati beslediği için ordudan uzaklaştırılan düşük rütbeli askerler oluşturuyor
      •  SMS’ler bilgisayar aracılığı ile Türkiye, Avustralya, Bulgaristan, Romanya ve Almanya’dan gönderildi
      •  Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Edirne ve Çorlu’dan gönderildi
     
     Haber: Sabri Canbeyli / TEMPO
     

Yüksek Askeri Şura öncesi, Yaşar Büyükanıt ile ilgili yaklaşık 5 bin kişinin cep telefonuna gönderilen SMS’lerin perde arkası yavaş yavaş aralanıyor. İstihbarat birimlerinin çalışmaları sonucu, ortaya Yeşilgüneş adlı illegal bir örgüt çıktı. Elde edilen bilgiler şöyle:
      Yeşilgüneş, temel olarak; milliyetçilerle ulusalcıların birlikteliği olarak bilinen kızılelmacılara karşı oluşturuldu. Sloganları ise “Bir gün güneş doğacak, her yer yeşil olacak''. Yani, “İslamiyet bütün dünyaya hakim olacak, sınırlar kaldırılarak ‘milliyetsiz İslam toplumu’ doğacak.'' Yeşilgüneş adlı illegal örgüt, SMS’leri bilgisayar aracılığı ile; Türkiye, Avustralya, Bulgaristan, Romanya ve Almanya’dan gönderdi. Türkiye’den mesaj gönderilirken internet kafeler değil, wireles sistemi bulunan büyük alış veriş merkezleri ve oteller kullanıldı. Mesajların bir kısmı çalıntı diz üstü bilgisayarlardan atıldı. Türkiye’de ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Edirne’den gönderildi. Çorlu’dan ise az sayıdaki mesaj gönderildi.
      Örgütün temelini; TSK’da irticai ve bölücü yaklaşımlara sempati besleyen düşük rütbeli askerlerle, faaliyet içine girdikleri için ordudan atılan düşük rütbeli subaylar çekiyor. Elde edilen en önemli bilgi ise, organizasyonu emekli bir albayın başlattığı.
     
     Lojmanlarda bildiri dağıtıldı
      İstihbarat birimleri, illegal organizasyona ilişkin şu bilgileri verdi: “Ordudan atılan birkaç kişinin girişimiyle, 2002’nin ikinci yarısında TSK’ye karşı karalama kampanyası başlatıldı. Söz konusu birkaç kişi daha önceki yıllarda yine ordudan atılan ve özellikle irticai faaliyetlerde adı geçenlerle ilişkiye geçerek organizasyonu genişlettiler. Bu doğrultuda yayın yapan sözde milliyetçi bir internet sitesiyle de irtibat sağlayarak yalan propaganda ve karalama faaliyetlerini genişlettiler. Örgütlenme, karalama kampanyası konusunda yalnızca internet sitesiyle sınırlı kalmayarak faaliyetlerini askeri lojmanlarda bildiri dağıtmaya kadar götürdüler. Ağlarını daha da genişleten organizasyon, dört sözde milliyetçi internet sitesi ile de dayanışma içine girdi. Zamanla genişleyen örgütlenmeye Türkiye’deki ünlü bir teröristin geçmişte savunmasını üstlenen bir avukat, beraberinde çok sayıdaki yandaşı ile birlikte katıldı. Bu katılımı, yine söz konusu avukatın aracılığıyla emekli bazı polislerle, tarikat mensuplarının katılımı izledi. Teröristin avukatı ayrıca yedi kadını örgütlenmeye dahil ederek bilgi toplamada görevlendirdi. Kadınlardan ikisi Bulgar göçmeni.'' Yeşilgüneş örgütü, son birkaç yıldır silahlı kuvvetler ile ilgili karalama kampanyası doğrultusunda bazı bakan, milletvekilleri ve üst düzey bürokratların cep telefonlarına ara sıra da olsa mesaj gönderiyordu. Ancak, Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ilgili karalama kampanyası son aylarda yoğunlaştı. Mayıs ayında ise toplu mesaj gönderme kararı aldılar. Bu karar alınırken Bulgaristan göçmeni olan kadınlardan biri aracılığıyla örgütlenmeye bölücü terör örgütü PKK’dan teklif geldi. Romanya’daki bölücü örgütün bir temsilcisi daha önceden tanıdığı kadın aracılığıyla, “Hedefimiz aynı. Biz de sınırsız toplum istiyoruz. Hepimiz Müslüman’ız. Çalışmalarınızda size destek oluruz'' dedi. Yapılan değerlendirme sonucu, Yeşilgüneş’in PKK ile işbirliği yapması kararı alındı. Bu kararın ardından, PKK’ya destek veren internet sitelerinden de karalama kampanyasına destek geldi.
     
     Kampanyanın koordinatörü
      Karalama organizasyonu çerçevesinde, özellikle hack’lenme ya da savcılık kararıyla kapatılma riskine karşın internet sitelerinin devamlılığını sağlamak amacıyla 17 ayrı internet sitesi oluşturuldu. Bu sitelerin genel koordinasyon görevini ise Abdulkadir S. üstlendi.
      Abdulkadir S, yıllarca ülkücü olarak anılan siyasi guruplarla birlikte faaliyetlerde bulundu, ancak daha sonra milliyetçi çizgiyi terk ederek irticai çizgiye girmesi nedeniyle ülkücü camia tarafından aforoz edildi. Abdulkadir S.’nin ülkücü camiadan aforoz edilmesine bir toplantıda, “Ülküdaşlar bizim askerden alacağımız var. 12 Eylül’de gördüğümüz işkencelerin hesabını askerden sormamız lazım. Önce alacağımızı ödetmeliyiz. Alacağımızı ancak Allah’ın ipine sarılarak, İslam yolunda yürüyerek alırız. Türk milleti değil, İslam milleti olursak dünyanın üstesinden geliriz'' diye yaptığı konuşma neden oldu. Abdulkadir S. bu konuşmasını toplantıya katılan milliyetçi gurubun sert tepkisi üzerine tamamlayamadı ve toplantı salonundan tartaklanarak atıldı. Daha sonra da adı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen kampanyada internet sitelerinin genel koordinatörü olarak duyuldu.
      Tempo, istihbarat birimlerince, karalama kampanyasına destek verdiği ileri sürülen internet sitelerinin yöneticilerine ulaşmaya çalıştı. Ancak muhabirimizin tüm çapalarına karşın röportaj yapma imkânı bulamadı.
     
     Savcılara tehdit
      Sözde milliyetçi bazı internet siteleri, kendileriyle paralel karalama kampanyası yapan bazı sitelerin savcılık kararıyla kapatılması üzerine, savcıları hedef alan tehdit mesajı yayınladılar. Mesaj şöyle:
      “Ülkemizdeki internet servis sağlayıcılarının Yahudi zihniyetiyle hareket ederek, insanlarımızın cebinden paralarını aldıkları halde, müşterilerini Ülkücü adreslere sokmamaları karşısında mutlaka tepki gösterilmesi gerekiyor. En başta bu adreslere giremeyenler, internete bağlandıkları şirketlere telefon ederek bu duruma itiraz etmelidirler. Bu haksız uygulama devam ettiği takdirde o şirket hakkında savcılığa dilekçe verilip, keyfi davrandıkları için suç duyurusunda bulunulmalıdır. Savcılığın ilgisiz kalması durumunda yetkili mercii Türk Milletidir. (...)'' Söz konusu siteler 4 No’lu bildiri adı altında Temmuz ayında yaptığı açıklamada, karalama kampanyasını açıkça şöyle ifade ettiler:
      “(...) Org. Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın Kahraman Türk Ordusu’nun komutasına getirilmemesi için yürüttüğümüz bilgi-destek faaliyetlerimizin bu sancılı durumun sona ermesiyle sona erdirileceğini, farklı etnik ve dini kökenli üst rütbelilerin iyi niyetli olabilecekleri ve gereksiz yere Türk kimliğine düşman edilmemeleri için deşifre edilmelerinden şimdilik vazgeçildiğini, ancak bu sancılı durumun devamı halinde deşifre görevimizin sınırlarını sonuna kadar genişleteceğimizi ve bilgi-destek faaliyetlerimizi güçlendirerek devam ettireceğimizi kamuoyuna saygıyla arz ediyoruz.''
     
Çiçek, Şahin ve Şener’e SMS gelmemiş

     
     Ebru Toktar
     
Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nı önlemek için bakanların sadece aileleriyle görüşmeler yaptığı gizli numaralarına kadar gönderilen SMS mesajına ilişkin araştırma yapılıyor. Büyükanıt aleyhindeki SMS mesajları, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından mercek altına alındı.
      Erdoğan gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bakanlar Kurulu’nda bütün arkadaşlar tek tek kendilerine de bu mesajın geldiğini ifade ettiler'' dedi. Ancak bizim görüştüğümüz üç bakan, Büyükanıt SMS’lerinin kendilerine ulaşmadığını açıkladı.
      Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Tempo’ya yaptığı açıklamada cep telefonunun başkasının üzerine kayıtlı olması nedeniyle Büyükanıt mesajlarının kendisine gelmediğini söyledi. Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısında Yaşar Büyükanıt’ın atama kararnamesinin nasıl imzaya açıldığı sorumuza da şu yanıtı verdi: “Başbakan, Genelkurmay Başkanlığı için Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın atanmasından yana olduğuna ilişkin fikrini söyledi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de bunun nedenlerini açıkladı. Bu öneriye ve açıklamaya da hiçbir bakan tarafından itiraz gelmedi.'' Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de SMS mesajını almayan bakanlar arasında yer alıyor. SMS mesajları Şener’e değil, özel kalem müdürüne ulaşmış.
      Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, gülerek “Benim gizli numaram yok onun için de fesat işler bana gelmiyor'' dedi. Cemil Çiçek, sorularımıza şu yanıtları verdi:
      - İftira SMS’lerinin bakanların gizli numaralarına kadar ulaşmasını nasıl karşılıyorsunuz?
      Kurumları karşı karşıya getirmekte kendilerine göre menfaati olan çevreler var. Yani gıdalarını fitne fesattan alan çevreler var. Onların yaptığı gayriahlaki saygısızca bir iş. Benim söyleyeceğim o. Ama bu oyunların hepsi bozuldu.
      - Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın teamüllerden farklı olarak YAŞ (Yüksek Askeri Şura) öncesi atanmasında Cumhurbaşkanı’nın telkini oldu mu?
      Hayır efendim Başbakan açıkladı. Gayet açık.
      - Numaranın saptanması için Telekomünikasyon Kurumu’na direktif verilecek mi?
      Onu araştırırlar.
      - Araştırırlar ama bunun için sizin de çabanız olacak mı bu konuda?
      Benim bir çabam olmaz. Adalet Bakanı her işe maydanoz olmaz ki. Benim yetkilerim belli kanunda. Her işin sorumlusu ben değilim, her işin takipçisi de ben değilim.
      - Ancak hükümet sözcüsü gibi bir sıfatınız da var...
      Hükümet Sözcüsü demek her işi takip eden bir adam demek değildir. Hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa onlar gereğini yaparlar.
      - Bakanların gizli numarasına gelmesi, olayın boyutunu gösteriyor. Sizlerin gizli numaralarınızı da öğrendiklerine göre...
      Benimkine gelmedi. Benim gizli numaram yok zaten. Onun için de fesat işler bana gelmiyor. (Gülüyor)
      - Bakanlar Kurulu’nda bu konu gündeme gelmedi mi? Bu mesajın numarası görünmemekle birlikte rumuzda AKP Vakfıkebir İlçe Başkanı Recep Somunoğlu görülüyordu. Bu mesajın arkasında AKP’li bir ilçe başkanı mı var? Bizim numaramızı öğrenen bu fesat kişi kim diye merak etmediniz mi?
      Onu bilmiyorum. Onu ben bilemem.
     
“Olay internet faili meçhulü kalacak''

     
     Doğan Ertuğrul
     
AKP Vakfıkebir İlçe Başkanı Recep Somoğlu’nun kullanıcı adı ve şifresi kullanılarak Org. Yaşar Büyükanıt aleyhine gönderilen toplu SMS’ler, Tekno İletişim Şirketi’nin alt yapısı kullanılarak gönderildi. Şirketin Genel Müdürü Sabri Öz, müşterilerinden birinin hesabı kullanılarak toplu SMS gönderilmesiyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Olayın meydana geldiği 30 Temmuz sabah saat 04.00’dan 2 saat sonra biz Recep Somoğlu’na ulaştık ve kendi hesabından toplu SMS gönderilip gönderilmediğini sorduk. Recep Bey, kendisinin SMS göndermediğini söyleyince biz de gönderilen SMS’leri takibe aldık. Mesajın içeriğini ve hangi numaralara gönderildiğini tespit ettik. Tüm numaralara gönderilen mesajın Sayın Somoğlu ile ilgili olmadığını ve korsan SMS olduğunu bildirdik. Arkasından da savcılığa haber verdik. Mesajın kim tarafından gönderildiğini belirleyebilmek için kullanılan bilgisayarın İP-kimlik numarasına ihtiyacımız var. Ama bu numarayı şimdiye kadar belirleyemedik, çünkü İP gizleme programlarıyla bunu başarmak mümkün. Kaldı ki bilgisayar belirlense bile kimin yaptığı belirlenemeyebilir. Kullanılan numaraların tamamının Turkcell ve kurumsal numaralar olması dikkat çekici. Bu numaraları elde etmek hiç kolay değil. Ancak Turkcell bu numaraları bilebilir. Bunu yapan insanların çok gelişmiş bir bilgisayar donanımı olduğu kesin. Yoksa kullanıcı adı ve şifreye sahip herkes bu denli bir operasyon yapamaz. Bu nedenle bence bu olay bir internet faili meçhulü olarak kalacak.MİLLİYET
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:05

İLGİLİ HABERLER