CANAYDIN'DAN FENERBAHÇE'YE GÖNDERME

İRFAN YİRMİBEŞ - İSMAİL KAMİT
İSTANBUL (İHA) - Kulüpler Birliği ve Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy'un Fenerbahçe'nin Az Alkmaar ile oynayacağı maça gideceğini açıklamasının ardından, Sarı-lacivertli kulüpten gelen olumsuz açıklamaların tamamen felsefesine aykırı olduğunu belirterek, "Futbolumuzun başındaki federasyon başkanımızın böyle bir olaya muhatap olmaması lazımdı" dedi.

Swiss Otel'de gerçekleştirilen, Delta Ofis Mobilya A.Ş. sponsorluğunda ayın ve yılın hakemi seçimi toplantısına konuşmacı olarak katılan Başkan Özhan Canaydın, TFF Başkanı Ulusoy'la Fenerbahçe Kulübü arasında bu konuda yaşanan gerginlikle ilgili ilk planda yorum yapmaktan kaçınırken, daha sonra davetlilerden konuya ilişkin gelen sorulara, "Federasyon başkanı gitmek isterse her maça gidebilir. Önceden haber vermesine ihtiyaç yoktur. Çünkü protokol tribünü devletin kontrolü altındadır. Ona rağmen bunu en iyi bilen federasyon başkanının böyle bir bildiriye muhatap olması üzücü bir olay. Değerlendirilmesi imkansız ve mantıksız bir konu. Türkiye'de futbolun başındaki bir insanın, bir Türk takımının Türkiye'de oynayacağı Avrupa Kupası maçına gidememesi ya da gitmesinin istenmemesi üzücü bir olay" karşılığını verdi.

Kulüpler birliği başkanı sıfatıyla Fenerbahçe-Az Alkmaar maçına kendisinin gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine ise Canaydın şunları söyledi:

"Federasyon başkanına böyle bir davranış varsa, başkana hürmetimden benim de katılmamam lazım. Ben hangi takım dışarıda maçı varsa başarılar diler, Türkiye'de oynadığı her yabancı maç öncesi faks çeker, başarı dilerdim. Bu basit kutlamayı bile unuttuk. Bunun acısını yaşıyorum. İnsanların gücü sonsuz değil, ben bu gücü sonuna kadar kullandım. Kulüp başkanları olarak bir dostluk, kardeşlik bir barış sporu olması için çok çaba sarf ettik. Başkanların iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmaya çalıştım. Arkama baktığım zaman da bu felsefeyi beraber götüreceğim arkadaşlarımı pek yanımda göremedim. Bir yerde eksik yaptığımı düşünüyorum. Hayır fazla yaptığım kanaatindeyim. Fair play ödülü almış, Dünya Fair Play ödülünü almış bir başkan olarak çok sevinçli günler geçirmem icap ederken, çok üzüntülü günler geçirdim. Futbol caiması içinde vurucu, kırıcı, yüksek sesle konuşan, müspet veya menfi her hadiseye reaksiyon gösteren tiplerin daha ön planda olduğunu, daha takdir edilen tipler olduğunu fark ettim. Ama ne söylenirse söylensin ben doğru bildiğim yoldan dönmeyeceğim. Bildiğim doğru yolda sonuna kadar yürürüm. Türk futbolunda eski günlerdeki saygı, sevgi ve dostluğu arar duruma geldik. Hepimizin bunda suçu var. Tiraj, reiting uğruna bu yolumuzdan saparsak Türk futbolu çok hızlı bir şekilde altlara düştüğünü göreceğiz."
Büyük bir yarış içerisinde olduklarının altını çizen Başkan Canaydın, bu sezon da Galatasaray'ın şampiyon olacağına inandığını belirterek, "Geçen sezon da ilk yarıyı rakibimizin 7 puan gerisinde tamamlamış, ikinci yarıya öyle başlamıştık. Bu sezon da sonuna kadar şampiyonluk için yarışacağız. Tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanıyorum. Biz bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayıyız. İnşallah sezon sonunda hedefimize ulaşırız" diye konuştu.

10 senelik yöneticilik, 5 senelik de başkanlık görevi süresince hiçbir hakeme telefon etmemiş, onlarla yakın temasta bulunmamış bir spor adamı olduğunu vurgulayan Canaydın, "Bundan sivil hayatımda üzülerek bahsederim, ama futbol ve spor hayatımda bu iki ilişkiyi devam ettirmememden dolayı çok üzülmem. Bir kulüp başkanı olarak hakemlerin rahat bırakılması, rahatsız edilmemesi, tesir altına alınmaması için çaba vermiş bir başkanım. Sabahlara kadar gülebilen, gerektiği zaman her türlü şakanın içinde olan, sporu çok seven bir başkanım. Türkiye'nin en büyük camialarının birinin başındayım ve onu en iyi şekilde temsil etmek mecburiyetindeyim. Beni çok güleryüzlü, kahkaha atan, vücut dilini çok kullanan bir başkan olarak görmeyebilirsiniz. Bu aileme, camiama, Türk sporuna ve onu yönetenlere saygımdan olmuştur" diye konuştu.

Spordaki küfür ve şiddet konusuna da değinen Canaydın şöyle devam etti:
"Küfür ve şiddetin salon sporlarına da yansıması çok kötü. Sahalarda küfürü kaldırmak için çaba harcarken salonları düşünmeye başladık. Çok kötü bir gidiş söz konusu. Mantıklı insanlar salondan kaçmaya başladı. Galatasaray Bayan Takımı'nın maçına eşimle beraber gitmiştim. Ama 20 dakika sonra eşimden gitmesini istedim, ben de devre arasında ayrıldım. Bir kulüp başkanının kendi takımının maçını izleyememesi düşündürücü."

Katılımcılardan birinin, saha içi ve saha dışı şiddetin önlenmesi, kulüpler arasındaki eski günlerdeki dostluğun kurulabilmesi için ilk adımı yöneticilerin atması gerektiğini söylemesi üzerine ise Başkan Canaydın, Ankaraspor Kulübü Başkanı Hilmi Gökçınar'ın nikahında yaşadıklarını anlattı. Bu bağlamda elinden gelen çabayı her fırsatta gösterdiğini ifade eden Canaydın, şunları anlattı:

"Hilmi Gökçınar'ın düğününe keyifle gittik. Girdim içeri, masamı sordum. 47 numaralı masa dediler, nikah masasına yakın, en öndeki masa. 47 numaralı masada 3 büyük kulübün başkanları beraber oturacaktık. Ama Aziz Yıldırım, 47 numaralı masada kimlerin oturduğunu sormuş ve arkadaki masada oturacağını söylemiş. O masada Bakan Şahin vardı, Bakan Şahin'e merhaba demeye gittiğimde Aziz Yıldırım masadan ayrılmaya çalıştı. Benim bir problemim yok. Ben her zaman elimi uzatır, herkesi tebrik ederim. Bu olayları fazla zorlamamak lazım. Hata yapan da doğruyu bulur."

Kulüpler Birliği'nin misyonunu yitirdiğini kimsenin söylemeye hakkı olmadığını kaydeden Başkan Canaydın, "Benim başkanlığım dönemimde Kulüpler Birliği toplantılarına başkanlar seviyesinde yüzde 95'lere varan katılımlar oldu. Ciddi projeler için çalışmalar yapıyor. Kulüpler Birliği'nin Vakıf Senedi'nin değişmesi lazım. Tavsiye kararından başka hiçbir karar alamıyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde Kulüpler Birliği Başkanı, seçilen federasyonun otomatik üyesi oluyor. Biz de statülerin değişmesi lazım. Anadolu Kulüpleri ile iç içeyiz. Anadolu'daki maçlara gittiğimizde büyük saygı görüyoruz. Kulüpler Birliği misyonunu devam ettiriyor. Ciddi projeler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor" dedi.

Canaydın, İtalya'da yaşanan olaylara verilen cezaların örnek olmasını dileyerek, gerekirse Türkiye'de de cezaların artırılarak futbolda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.