
Çavuşoğlu noktayı koydu!.. Ayasofya uluslararası konu değildir
Türkiye'den peş peşe Ayasofya açıklamaları
Ayasofya tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Ulusal egemenlik konusudur." dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy da "Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye'nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'dan 'Ayasofya' tartışmalarıyla ilgili açıklamalar geldi. Çavuşoğlu "Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Ulusal egemenlik konusudur." ifadelerini kullanırken Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy da ABD'nin 2019 Dini Özgürlükler Raporu için "Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye'nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz." dedi.
Ayasofya tartışmaları gündemdeki sıcaklığını korurken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuk olduğu canlı yayında konuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"Kimse Türkiye'yi sorgulamasın"
Ayasofya'nın kesinlikle uluslararası bir konu olmadığı ifade eden Bakan Çavosoğlu, "Kimse Türkiye'yi sorgulamasın. ABD gibi bir ülkenin Türkiye'yi sorgulaması abesle iştigal. Irkçılık var, Müslüman düşmanlığı, yabancı düşmanlığı var. Türkiye ise tam tersini yapıyor. Böyle bir durumda Ayasofya'nın tartışmaya açılması, fetihten 567 yıl sonra Ayasofya'yı hatta İstanbul'u tartışmaya açmak manidar" ifadelerini kullandı.
UNESCO sözleşmesini hatırlattı
Açıklamasının devamında canlı yayında Ayasofya'nın tapusunu gösteren Bakan Çavuşoğlu, "1972 UNESCO sözleşmesine baktığımızda o mülkiyetin bu şekilde cami ya da başka türlü kullanılmasına ilişkin bir şey yoktur. Bir derneğimiz Danıştay'a başvurdu. 2 Temmuz'da Danıştay kararını verecek. Burası bizim kendi egemenlik alanımız" şeklinde konuştu.
Yunanistan'la yaşanan gerginlik
Yunanistan'la yaşanan gerginliği de değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Esasen dini azınlıkların hakları konusunda sadece bize değil, dünyaya ders verecek en son ülkelerden biri Yunanistan. Avrupa'da camisi olmayan tek başkent Atina. Selanik'te sürekli açık bir cami yoktur. Batı Trakya'da Türk azınlıkların seçtiği müftüler namaz kıldırdığı için ceza aldı. Oradaki Türk azınlık, Türk adını da kullanamıyor. Yunanistan bu konuda üç kere mahkum edildi."
Sözcü Hami Aksoy imzasıyla yayınlanan Dışişleri Bakanlığı resmi açıklaması şöyle:
"ABD Dışişleri Bakanlığının 10 Haziran 2020 tarihinde yayınladığı “2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu”nun ülkemize ilişkin bölümü, yine kaynağı belirsiz iddialar içeren, objektiflikten uzak bir dille kaleme alınmıştır.
Türkiye, din ve ibadet özgürlüğünün tüm vatandaşlarımız için ayrım gözetmeksizin korunması ve geliştirilmesi hedefini somut adımlarla desteklemeye devam etmektedir. Ülkemizde, farklı din ve inançlar huzur ve uyum içinde yaşamaktadır.
Ülkemiz son 20 yılda gayrimüslim vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamının güçlendirilmesi amacıyla önemli adımlar atmıştır. Bu dönemde demokrasimizin daha da ileriye taşınması hedefinin bir parçası olarak, her bir vatandaşımızın haklardan eşit şekilde yararlanabilmesi ve ayrımcılığın her türünün önlenmesi için mevzuatta ve uygulamada büyük kazanımlar elde edildiği şüphesizdir.
Rapor’da Ayasofya ve Kariye hakkında belirtilen hususları yine son dönemde yapılan bazı açıklamalar bağlamında hayretle karşılıyoruz.
Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz.
Türkiye, topraklarındaki tüm kültürel ve dini varlıkların değerinin bilincinde olup bu eserleri layık oldukları şekilde korumaktadır.
Türkiye’nin dini özgürlüklerin korunması ve ilerletilmesi konusundaki iradesi ve atılan somut adımlar ortadayken, İslam karşıtlığı, anti-Semitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının ABD’de hızla yükseldiği bir dönemde, ABD’nin bu tür raporlarla dünya kamuoyunun dikkatini, ülkesindeki sorunlardan başka yönlere çekmeye çalışması trajikomiktir.
Rapordaki tüm tutarsızlıkları ve hiçbir mesnedi olmayan maksatlı ifadeleri reddediyor, ABD'yi dini özgürlükler ve insan hakları konusunda kendi iç işlerine yoğunlaşmaya davet ediyoruz."
Güncellenme Tarihi : 11.6.2020 15:24