Amerika''nın 11 Eylül saldırılarından sonra terörizme karşı başlattığı küresel savaşta her tür yöntemi mübah gören anlayışı ve bu anlayışın vardığı sonuçlar dünyayı korkutuyor. Uluslararası kamuoyu özellikle dünyanın çeşitli yerlerindeki ABD askeri üslerinde kurulan ve CIA''nın denetiminde bulunduğu iddia edilen gizli hapishaneler karşısında şokta. Türk medyasında ilk kez Yeni Şafak''ın kamuoyuna duyurduğu bu korkutucu gelişme ilgili daha sonra bir çok haber yayınlandı. Medyanın yeni yeni gündemine aldığı ve tartışmaya başladığı CIA''nın gizli hapishaneleri, Amerikan adalet sistemine ve Bush yönetiminin terörizme karşı yürüttüğü politikaya Ebu Grueyb skandalı ve Guantanamo''dan sonra ağır bir darbe daha indireceğe benziyor. CIA''nın gizli hapishaneleri konusunda şu ana kadar sessiz kalmayı seçen AB de, CIA''nın 8 birlik üyesi ülkede bu tarz cezaevleri kurduğu yönündeki haberler üzerine harekete geçti.
YAPTIRIM UYGULANACAK
AB Komisyonu, CIA''in Doğu Avrupa ülkelerinde gizli cezaevleri kurduğuna dair iddiaların kanıtlanması halinde, sözkonusu ülkelere siyasi ve ekonomik yaptırım uygulanabileceğini açıkladı. Avrupa Komisyonu''nun adaletten sorumlu üyesi Franco Frattini, CIA''in bazı Doğu Avrupa ülkelerinde gizli cezaevleri kurduğu iddialarının doğruluğunun, AB''nin değer ve kurallarının ciddi ihlali anlamına geleceğini vurguladı.
İSVEÇ DE KARIŞTI
İspanya''nın Mayorka adasının CIA tarafından kullanıldığının belirtilmesinin ardından, benzer iddaların yapıldığı İsveç karıştı. İsveç muhalefet partileri, basında çıkan ''''CIA''ye ait uçakların Malmö''deki Sturup ile Stockholm''deki Aarland havalimanlarını kullandığı yönünde haberleri üzerine, hükümetten açıklama istedi. Konunun meclise taşınacağını belirten Çevre Partisi milletvekilleri, ''''İsveç, Guantanamo''nun bir parçası olamaz'''' diyerek tepkilerini dile getirdi. İsveç Başsakanı Göran Peterson, iddaların araştırıldığını açıkladı.
Yüzen hapishaneler
BM''nin özel işkence raportörü Manfred Nowak, ABD''nin bazı esirleri gizli hapishane gemilerinde tuttuğunu düşündüren ''''çok ciddi'''' suçlamalar bulunduğunu belirtti. Nowak, ABD''nin, özellikle Hint Okyanusu''nda seyreden hapisane gemileri gibi, gizli hapisaneleri bulunduğuna dair suçlamalar olduğunu ve resmi bir soruşturma açılması için yeterli belgelerin ellerinde olduğunu söyledi.
Yeraltı merkezleri
Uluslararası Af Örgütü Ağustos ayında, iki Yemenlinin aylarca Amerikalılar tarafından Ürdün''deki bir gizli yeraltı hapishanesinde tutuldugunu açıkladı. Örgüt, Muhammed Farac Ahmed Bismillah ve Salah Nasır Salim Ali ayrı zamanlarda gözaltına alındıklarını kaydetmişti. Bismillah 2003 yılında Ürdün''de, Salim Ali ise aynı yıl Endonezya''da gözaltına alınıp, Ürdün''e götürüldüğünü söyledi.
CIA''ın Paris üssü
Amerikan gazetesi Washington Post, CIA ile Fransız istihbarat örgütü DGSE''nin Paris''te gizli bir istasyon kurduğu haberinin ardından Fransa Savunma Bakanı MichËle Alliot-Marie, ABD ile ortak eylemde bulunduklarını kabul etti. CIA ile Fransa arasındaki işbirliği sonucunda çok sayıda şüpheli yakalanmış, iki ülke Afganistan gibi ülkelerde de eylemlerde bulunmuştu. Bu işbirliği Haziran 2003''te İslamiyet''i seçen bir Almanın yakalanmasını sağladı.
Fas''ta işkence merkezi
Fas''ta yayımlanan ''''Haftalık Gazete'''' adlı yayın organı, Fas''ın da CIA''nın gizlice kurduğu işkence merkezleri programına doğrudan katıldığını yazdı. Gazete, Faslı bir eski istihbaratçıya dayandırdığı haberde, CIA''nın kiraladığı uçakların Aralık 2002 ve Şubat 2005 arasında en az 10 kez Fas''ta uçtuğunu belirterek eski istihbaratçı, tutukluların ''''Sale'''' hava üssüne nakline şahsen katıldığını söylemişti. Haberde ''''2004 Ocak''ta, N313p kuyruk numaralı bir Boeing 737''nin Sale üssüne indiği iddia etti.
''Siyah Mevziler''
CIA''in denetiminde olan ve sadece ABD ile ev sahibi ülkelerin üst düzey yöneticilerinin haberdar olduğu ''''Siyah Mevziler'''' kod adıyla anılan hapishanelerde kimin tutulduğu, hangi tekniklerle sorgulandığı, haklarında nasıl bir suçlama yöneltildiği ise bilinmiyor''''. ''''CIA''nın yakalayıp teşkilat hapishanelerine naklettiği vatandaşları hakkında Kanada, İtalya, Fransa, İsveç ve Hollanda soruşturma başlattı. Mahkumlar her türlü yasal haktan mahrum tutuluyor.
İşkence taşeronları
Ebu Gureyb skandalını ortaya çıkaran New Yorker dergisi de, ''ABD, terör süphelilerini, işkencenin yoğun olduğu Mısır, Fas, Suriye, Ürdün gibi ülkelere sorguya gönderiyor'' diye yayınladığı ''''Taşeron İşkence'''' adlı bir makalede, Amerikan yasalarının, suçlu ya da şüphelilerin, işkence olaylarına rastlanan ülkelere iadesini yasakladığını ve CIA''in kurduğu işkence ağına, 2001''den bu yana toplam 150 kişinin takıldığını ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:38