Eğitim
  • 17.7.2010 10:53

ÇİFT DİPLOMA ALARAK BİR ADIM ÖNE GEÇİN

Hem Türkiye’de hem de yurt dışında okuma imkânı sağlayarak çift üniversite diploması almaya imkân tanıyan yükseköğretim programlarını tercih eden öğrenci sayısı her yıl artıyor.

Üniversitelerde 2003-2004 eğitim-öğretim yılında 305 kişilik kontenjanla uygulanmaya başlayan uluslararası ortak lisans ve yüksek lisans programlarında toplam bin 961 öğrenci öğrenim görüyor. Ortak diploma programlarının sayısı, YÖK’ün, bu yıl 12 ön lisans programının açılmasını onaylamasıyla arttı. “Öğrencilere iki ayrı ülkede ve üniversitede öğrenim görerek iki diploma sahibi olma, İngilizcelerini geliştirme ve farklı kültürleri tanıma” imkânı sağlayan uluslararası ortak programlar, bir Türk üniversitesi ile yurt dışındaki bir üniversite tarafından ortak protokolle yürütülüyor. Uluslararası ortak lisans programları, halen çoğunluğu ABD olmak üzere Fransa, Almanya, Hollanda, Avusturya, Rusya Federasyonu, İskoçya, İngiltere, Bulgaristan ve Yeni Zelanda’daki üniversiteler ile açılmış durumda. Kadir Has, Hacettepe, Işık, İstanbul Teknik, Selçuk, Ege, Akdeniz, İzmir Ekonomi, Atatürk, İstanbul, Afyon Kocatepe, Fatih, Uludağ, Yeditepe, Atılım, Haliç, Marmara, Sakarya, İstanbul Aydın, Bahçeşehir, Anadolu, İstanbul Bilgi, Yalova, Dokuz Eylül, Erciyes, Çankırı Karatekin üniversitelerinin yurt dışındaki üniversitelerle ortak lisans programları mevcut. Ayrıca yurtdışındaki üniversitelerle ODTÜ ve İTÜ ile Celal Bayar, Sabancı, Marmara üniversiteleri ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün ortak doktora programları; ODTÜ, Akdeniz, İzmir Ekonomi, Yıldız Teknik, İstanbul, İstanbul Ticaret, Galatasaray, Yeditepe, Bilkent, Ege, Atılım, İstanbul Teknik, Sakarya, Kadir Has, Bahçeşehir, İstanbul Bilgi, Yalova ve Erciyes üniversitelerinin de ortak yüksek lisans programları faaliyet gösteriyor.

YETERLİ İNGİLİZCE ŞART

Öğrenciler uluslararası ortak lisans programlarına, ilgili puan türündeki üniversiteye giriş sınavı puanı ile ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarını içeren yerleştirme puanları esas alınarak, ÖSYM tarafından yerleştiriliyor. Çift diploma programlarında dersler genellikle İngilizce olarak veriliyor.

Öğrencilerin öğrenime başlayabilmeleri için yeterli düzeyde İngilizce bilmeleri gerekiyor. Yurt dışında bir yükseköğretim kurumundaki uluslararası ortak programdan akademik başarısızlık nedeniyle ilişkisi kesilen öğrenciler, yurt içinde gördüğü yükseköğrenimdeki başarı notu esas alınarak, Türkiye’deki başka bir yükseköğretim kurumundaki eş değer programa yatay geçiş yapabiliyor.

Büyük avantaj

YÖK Üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş, çift diploma programlarının, üniversitelerin akademik iş birliğiyle uygulandığını ve ders programının ortak belirlendiğini ifade ederek, öğrencilerin genellikle 2 yıl yurtdışındaki üniversitede iki yıl da yurt içindeki üniversitede öğrenim gördüğünü anlattı.

Diplomaya yönelik ortak programların YÖK’ün onayıyla açıldığını kaydeden Eriş, bu programları tamamlayanlara ya her iki üniversitenin isminin yer aldığı diploma ya da ayrı ayrı iki diploma verildiğini belirtti. Bu yöndeki çalışmaların “uluslararasılaşmanın bir gereği” olduğunu vurgulayan Eriş, çift diplomanın avantajlarını şöyle anlattı: “Bu programa devam eden öğrenciler karşı tarafın kültürünü, sosyal hayatını öğrenmiş oluyorlar ve vizyonları genişliyor. Bu öğrenciler iş hayatında kendilerini daha kolay ifade edebiliyorlar; çoğu çekingen, içe kapanık öğrenci tipinde değil. En azından kendilerini kültürel yönden geliştiriyorlar. Ayrıca artık günümüzde iş hayatında sadece bir diploma da yetmiyor. Bugün ‘lisan biliyor musun’ değil, ‘kaç lisan biliyorsun’ diye soruluyor. Böyle bir noktada çift diploma çok önemli. Çift diplomalılar son derece avantajlı ama tabii bunun bir parasal yükü de var. Çünkü yurt dışında herşey parayla yapılıyor. Her tarafa parayla gidiliyor. Onların okul ücretleri bizden fazla.”

İki diploma MALİYETLİ

Öğrencilerin yurt dışındaki üniversitede okuyacağı süre içinde ciddi miktarda bir parayı gözden çıkarması gerekiyor. Uluslararası ortak lisans programı çerçevesinde öğrenciler, gittikleri üniversitenin o yıl için belirlenen öğretim ücretini ödüyor. Örneğin, İTÜ ile Montana State Üniversitesi tarafından yürütülen uluslararası ortak lisans programlarının 2009-2010 eğitim-öğretim yılı için belirlenen ücreti hazırlık sınıfında 7 bin TL, İTÜ’de lisans programına devam edecekler için 7 bin 900 TL, Montana State Üniversitesinde de yaklaşık 14 bin ABD doları tutarında. Öğrencinin Montana’da bulunacağı süre içinde yurt, yemek, kırtasiye, kişisel ihtiyaçları ve sağlık sigortası için yapacağı harcamanın akademik yıl başına yaklaşık 15 bin ABD doları tutacağı tahmin ediliyor.

ULUSLARARASI BAŞARI

Türk öğrenciler projeleriyle ses getirdi!

İzmir Fatih Kolejinde öğrenim gören İdil Özdamar, Pelin Pulcu ve Selin Özkıyıcı; fizik, kimya ve biyoloji branşlarında hazırladıkları projeleriyle katıldıkları uluslararası yarışmalarda dünya şampiyonlukları elde etti. 9. sınıf öğrencisi İdil Özdamar, “Nanokristallerin Sentezi ve Yeni Güneş Pilleri Olarak Kullanım Potansiyelleri” konulu projesiyle Azerbaycan’da düzenlenen 4. Inepo-Euroasia Uluslararası Çevre Konulu Bilimsel Proje Yarışması’nda dünya birinciliği kazandığını söyledi. Altın madalya aldığını ifade eden Özdamar, şöyle konuştu: “Hazırladığım projeyle merak etmeyi, katıldığım yarışmalardaysa sorumluluk duygusunu öğrendim. Dünyanın her ülkesinden arkadaşlar edindim. Geleceğime önemli katkısı olacağına inanıyorum.”

“DENEYİM KAZANDIM”

9. sınıf öğrencisi Pelin Pulcu ise “Çelik Cürufların Metal İçeriği Azaltılarak Toprak ve Bitkide Mineral Zenginleştirici Olarak Kullanılabilirliğinin Araştırılması” projesi ile I-SWEEP Dünya Sürdürülebilir Enerji, Mühendislik ve Çevre Proje Olimpiyatları’nda çevre dalında, IYIPO Uluslararası Proje Olimpiyatı’nda ise kimya dalında dünya şampiyonlukları kazandığını anlattı.

Pulcu, “Önemli deneyimler kazandım” diye konuştu. 12. sınıf öğrencisi Selin Özkıyıcı da, “Biyomedikal İmplantlar İçin Bakteriyel Nanoliflere Çeşitli Antibiyotiklerin İmmobilizasyonu ve Antibakteriyel Etkinliklerinin Araştırılması” projesiyle biyoloji dalında TÜBİTAK bölge ikinciliği elde ettiğini söyledi.

TESK’İN UYARISI

Okul kantinleri daha sağlıklı gıdalar sunmalı

Tek değerlendirme kriterinin ucuz hizmet değil, kalite ve sağlanan hizmetin güvenilirliğinin de olması gerekir

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, eğitim-öğretim dönemi başlamadan kantinler ve servis araçları konusunda tedbir alınması gerektiğini belirtti. Palandöken, yazılı açıklamasında, Türkiye’de MEB’e bağlı yaklaşık 42 bin okuldan 30 bininde kantin bulunduğunu, bu kantinlerin müşterilerinin ise “15 milyon öğrenci” olduğunu kaydetti. Okul ve kurum kantinlerinin ihale yöntemi ile verildiğini hatırlatan Palandöken, bu ihalelerde tek değerlendirme kriterinin ucuz hizmet değil, kalite ve sağlanan hizmetin güvenilirliğinin de olması gerektiğini anlattı. Kantinlerin çocukları obeziteden uzak tutacak sağlıklı ürünleri hijyenik şartlarda sunabilmesi için yeniden yapılanmaya gidilmesinde yarar olduğu belirtildi. Okulların servis araçları konusunda TESK’e bağlı odalar ile yakın iş birliği içinde olması gerektiğini de kaydeden Palandöken, bu konuda MEB ile iş birliği içinde gerekli düzenlemelerin yapılmasında yarar gördüklerini belirtti.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 05:39

İLGİLİ HABERLER