Ciğerimiz yandı... Cenazeler Almanya'dan getirildi

Türkiye'den Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın da katıldığı törenin ardından cenazelerin önce memleketleri olan Afyon'a götürüleceği bildirildi. Ancak Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ tören sırasında cenazelerin Adli Tıp'ta otopsi yapılması için önce İstanbul'a, işlem bittikten sonra da Afyon'a götürüleceğini açıkladı.  

THY'den kiralanan TK-3868 sefer sayılı özel uçakla hayatlarını kaybeden Soykan ailesinden Nazlı Özkan Soykan (40) Yılmaz (14), Abdulkadir (8) İzzet (7) Yasin (6) Ahmet (3) ve Murat ( 6 ay)' ın cenazeleri uçak altına getirilen ambülanslarla Yeni Bosna'daki Adli Tıp merkezine götürüldü.

Cenazeleri ve tören için Almanya'ya giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile yangından yaralı olarak kurtulan baba İbrahım Soykan ve aile yakınlarını Atatürk Havalimanı'nda İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve diğer yetkililer karşıladı.

Cenaze yakınları ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile diğer ilgililer aynı uçakla Ankara'ya devam etti. Ailenin Ankara'dan kara yolu ile Afyon'a gideceği öğrenildi. Cenazelerin de otopsi tamamlandıktan sonra özel bir uçakla yarın Afyon'a götürüleceği bildirildi.

Bu arada apronda görev yapan Havalimanı muhabirlerinin de bir otobüs içinde tutulup dışarıya çıkartılmadan ancak pencerelerden fotoğraf ve görüntü çekmelerine izin verildi.

ACILI DEDE TORUNLARINI GÖZYAŞLARIYLA BEKLİYOR

Almanya'da çıkan yangında 7 çocuğuyla ölen Nazlı Özcan Soykan'ın, yaşamını yitiren ilk eşinden olan iki çocuğunun Afyonkarahisar'da oturan dedesi 70 yaşındaki Yılmaz Oruç ve babaannesi 68 yaşındaki Semiha Oruç, sadece fotoğraflardan tanıdıkları 4 torunlarından 2'sinin cenazesini bekliyor. Torunlarını hiç görmediğini belirten emekli  Yılmaz Oruç, 2005 yılında bir trafik kazasında yaşamını yitiren oğlu Süleyman Oruç'un 1990 yılında Nazlı Özcan Soykan'la evlendiğini söyledi. Nazlı ve Süleyman'ın 8 yıl evli kaldığını, boşanıncaya kadar Semiha (20) ve Halil (15) ile yangında yaşamını yitiren Hatice (17) ve Yılmaz (14) adını verdikleri 4 çocukları olduğunu kaydetti. Yılmaz Oruç, 4 torunundan sadece Semiha'yı henüz 3 aylıkken bir kez gördüklerini belirtti.

Hiç görmediği torunlarından Hatice ve kendisiyle aynı adı taşıyan Yılmaz'ın yangında yaşamını yitirdiğini hatırlatan Yılmaz Oruç, "Oğlum 1998'de eşiyle tartışıp Türkiye'ye döndükten sonra ondan boşandı ve bir daha Almanya'ya gitmedi. Yıllarca torun hasretiyle yaşadık. Bir gün gelip ellerimizi öpmelerini bekledik. Şimdi torunlarımdan ikisinin cenazesi gelecek" dedi.

Babaanne Semiha Oruç ise oğlu ve eski gelini Nazlı Özcan Soykan'ın görücü usulüyle evlendiğini belirtti. 4 torunundan sadece kendisiyle aynı adı taşıyan Semiha'yı bir kez tatile geldiği zaman gördüğünü anlatan Semiha Oruç, "Annesi çocukların buraya gelmesine izin vermiyordu. Bu nedenle biz de torun hasretiyle yaşadık" diye konuştu.