'CİNSEL SUÇLAR VE VATİKAN' BELGESELİ İTALYA'YI KARIŞTIRDI
BBC’nin 2006 yılında yayımladığı "Cinsel Suçlar ve Vatikan" adlı belgeselde, Roma Katolik Kilisesinin halihazırdaki ruhani lideri Papa 16. Benediktus da, kardinallik döneminde papazların işledikleri cinsel
suçları örtbas etmeye çalışmakla suçlanıyor.
İtalyan devlet televizyonu RAI’deki tartışma programlarından biri olan "Annozero"yu yöneten gazeteci Michele Santoro, BBC belgeselini yayımlamak istediğini belirterek, RAI’den söz konusu belgeseli satın almasını istedi.
RAI yönetiminin nasıl bir karar vereceği önümüzdeki günlerde belli olacak. Ancak belgeselin devlet televizyonunda yayımlanma olasılığı, Katolikler ve muhafazakar çevrelerde şimdiden tepkiyle karşılandı.
Katolik Kilisesinin resmi yayın organları, BBC belgeselinin "sadece bir karalama kampanyası" olduğunu iddia ederek, İtalya’da yayımlanmamasını savunuyor. Buna karşılık kamuoyu ve siyasetçilerin bir bölümü ise devlet televizyonunun kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlü olduğunu belirtiyor.
"Cinsel Suçlar ve Vatikan" adlı belgeselde, Vatikan’ın 1962’den bu yana Katolik papazların karıştıkları cinsel skandalları örtbas etme eğilimi içerisinde olduğu gözler önüne seriliyor. 1962’de Vatikan’ın yayımladığı gizli talimatnamede, piskoposlardan cinsel taciz ve tecavüze karışmış papazlar konusunda bulundukları ülke ve yörelerde herhangi bir açıklama yapmamaları, olayı Vatikan’a bildirmekle yetinmelerinin istendiği belirtiliyor. Papa İkinci Jean Paul döneminde Papalık Dinsel Öğretiler Kurulu Başkanı olan Kardinal Joseph Ratzinger’in (şimdiki Papa 16. Benediktus) de aynı doğrultuda hareket ettiğine işaret ediliyor. Ratzinger’in 2001’de yayımladığı bir talimatnameyle, papazların karıştığı cinsel skandallar konusunda gizliliğin esas alınmasını emrettiği ve gizlilik esasına riayet etmeyen kilise yetkililerini de aforozla tehdit ettiği hatırlatılıyor.
Belgeselde, ABD, İrlanda ve Brezilya gibi muhtelif ülkelerde yetkililerin ve Katolik papazların cinsel taciz ve tecavüzlerine mağdur kalmış kişilerin görüşlerine de yer veriliyor.
İrlandalı mağdurlardan biri olan Colm O’Gorman, henüz 14 yaşında bir çocukken, uzun süre kilisedeki papazın cinsel tecavüzüne mağdur kaldığını anlatarak, "Her pazar önce bana sahip olur, ardından da beni yatağında bırakıp gider ayin yönetirdi. Ayinden sonra odasına döner, bana tecavüze devam ederdi" diyor.
ABD’de Katolik Kilisesindeki cinsel taciz vakalarıyla mücadele etmiş önemli isimlerden biri olan Oklahoma Valisi Frak Keating de, Kilisenin cinsel tecavüz vakalarında mafyayı andıran bir gizlilik içinde hareket ettiğine dikkati çekiyor. Keating, "Papazlar, zanlıların mahkemeye sevk edilmeleri için gönderilen yazıların gereğini yapmıyor. Tecavüzcülerin isimleri örtbas ediliyor. Böyle bir kurum, benim kilisem olamaz; olsa olsa bir mafya örgütü olabilir" diyor.
Amerikalı avukatlardan Rick Romly ise cinsel tecavüz ve taciz olaylarına karışmış papazların çoğunun Vatikan tarafından kollanıp korunduğunu iddia ediyor. Çocuklara tecavüz nedeniyle altı papazı tutuklatmayı başaran Avukat Romly, pek çok papazı ise Vatikan’ın engellemeleri nedeniyle yargı önüne taşıyamadıklarını belirtiyor.
2000’li yıllarda Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Angelo
Sodano’dan yardım istemesinin de bir işe yaramadığını belirten Avukat Romly, "Kardinal Sodano’ya da mektup yazarak, cinsel suçlara karışmış papazların kendi ülkelerine geri gönderilmeleri konusunda yardım istemiştim. Ama gönderdiğim tüm mektuplar, gönderilen kişinin reddettiği gerekçesiyle bana aynen geri geldi. Zarfı açıp mektubu okuma zahmetine bile girmiyorlardı" diyor.
