Cumhurbaşkanı Erdoğan, "facetime" üzerinden gençlere seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere hitaben,  "Asım'ın nesli boş bir nesil değildir. Çünkü sizler parlamentoda gençler tarafından neler yapılabileceğini ortaya koyacaksınız." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Haliç Kongre  Merkezi'nde, Hürriyet ve Adalet Derneği, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye  Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve Ak Parti İl Gençlik Kolları  tarafından düzenlenen "Genç Kürsü" programına katıldı.

Program sırasında, Albayrak, gençlerin yoğun ısrarı üzerine  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, "facetime" programı üzerinden görüntülü aradı.

Salondakilere seslenen ve konuşması sürekli tezahüratlarla kesilen  Erdoğan, gençlerle en azından telefonla görüşme fırsatı bulduğu için çok mutlu  olduğunu dile getirdi.

16 Nisan'ın asıl galibinin gençler olacağını vurgulayan Erdoğan,  şunları kaydetti:

"Tarih boyunca bizim gençliğimizi devamlı ötelemiş ve dışlamış  olanlara karşı inanıyorum ki 16 Nisan, çok ciddi bir çıkış olacaktır. Yine  inanıyorum ki 18-19-20-21 yaş grubu binlerce gencimiz var. Şu kalan 11 günlük  süre içinde telefon diplomasisiyle bütün eş dost ahbapla görüşmek suretiyle  özellikle gençliğimizin yönlendirilmesinde... Üzerinizdeki görevin ne kadar büyük  olduğunu sizlere hatırlatmak istiyorum. Asım'ın nesli boş bir nesil değildir.  Çünkü sizler parlamentoda gençler tarafından neler yapılabileceğini ortaya  koyacaksınız."

"Bahçeli, büyük bir devlet adamlığı duruşu sergiledi"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, burada yaptığı konuşmada,  gençlerle interaktif bir şekilde programın devam etmesini istediğini belirterek,  öğrencilerden referanduma ilişkin gelen soruları cevapladı.

Düzenlemedeki 18 maddeyi başta gençler olmak üzere herkesin okuması  gerektiğinin altını çizen Albayrak, bu maddelerin Türkiye'nin geleceği konusunda  talep ve değişiklikler içerdiğine dikkati çekti.

Albayrak, 2011 yılında AK Parti'nin yeni Anayasa vaadiyle vatandaşın  karşısına çıktığını hatırlatarak, bu amaçla tüm Türkiyeyi kucaklayacak bir  anayasa yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Sistemsel olarak bir daha darbe yaşanmaması ve birilerinin ülkeyi  karıştırmaması için acil bir süreci başlattıklarını vurgulayan Albayrak, şöyle  devam etti:

"Ben burada bir kez daha sayın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye  teşekkür ediyorum. siyaset, bir politikacı bir de devlet adamı olarak iki türlü  insan yetiştirir. Makbul olan, devlet adamıdır. Eğer konu devlet ve devletin  menfaatiyse hiçbir bireysel ve kurumsal menfaat düşünülmez. Bahçeli, burada çok  büyük bir devlet adamlığı duruşu sergiledi. Türkiye'nin kritik günlerden geçtiği  şu zamanlarda, bu paketi acil bir şekilde ülkenin gündemine, milletin önüne  getirmeyi hedefleyen mücadeleyi başlattık."

"Kanunda tanımı olmayan suçtan kimseyi yargılayamazsınız"

Bakan Albayrak, cumhurbaşkanının şimdiki ve referandum sonrası sahip  olacağı yetkileri kıyaslayarak, yeni sistemin "tek adam" rejimini yansıtmadığını  kaydetti.

Cumhurbaşkanının aslında şu anda meclisi feshetme yetkisine sahip  olduğunu vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanacak deniyor. Ancak  Türk Ceza Kanunu'nda vatana ihanetin tanımı yok. Siz tanımı olmayan bir suçtan  kimseyi yargılayamazsınız. Seçime götürme yetkisi konusunda ise cumhurbaşkanı bu  yetkisini kullanabilir ki 7 Haziran 2015'te hükümetin kurulamadığı istikrarsız  bir dönemde kullandı. Yeni sistemde cumhurbaşkanı eğer meclisi seçime göndermeye  kalkarsa, kendisi de istifa edip seçime gitmek zorunda olacak."

Bu anayasa paketinin tamamen fonksiyonel ve sonuç odaklı bir yönetim  modelinin önünü açtığını belirten Albayrak, "Bugün başımızda bir dünya lideri  var. 15 yıldır Türkiye'nin sergilediği başarılı performansın, bu bürokrasi, yasal  altyapı ve denetimsizlikle buraya kadar gelmesi mucize. Artık muasır medeniyetler  seviyesi bizim için bir çıta değil. Bunun ötesini hayal edeceğiz." ifadelerini  kullandı.

Albayrak, referandumda "evet" çıkması halinde, muhalefette siyaset  yapma geleneği ve oyuncuların değişmek zorunda olduğunu, çünkü halkın "Sizde hiç  ama hiçbir gelecek yok. Ben size ilelebet oy vermem" diyeceğine inandığını  sözlerine ekledi.