
DANIŞTAY'DAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEPKİSİ
ANKARA - Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Anayasayı değiştirme yetkisinin "keyfi ve sınırsız bir yetki" olmadığı uyarısıyla "Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli olan laiklik ilkesi ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiç bir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslararası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir" dedi.
Danıştayın kuruluşunun 141. yıl dönümü ve "Danıştay ve İdari Yargı Günü" dolayısıyla Danıştay Genel Kurulu'nda tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, YSK Başkanı Muammer Aydın ile yüksek yargı üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Danıştay Başkanı olarak ilk konuşmasını Danıştayın kuruluş yıl dönümünde yapan Birden, 15 ana başlık altında topladığı 36 sayfalık konuşma metniyle hitap etti.
Birden, Anayasal metinlerin oluşum sürecinin, toplumun tüm kesimlerinin iradelerinin yansıtılması ve değişiklik çalışmalarının her evresinin kamuoyuna açık olmasını sağlayacak şekilde yürütülmesinin demokrat, çağdaş ve çoğulcu bir Anayasa için ön koşul olduğunu vurguladı.
Anayasayı değiştirme yetkisinin keyfi ve sınırsız bir yetki olmadığının altını çizen Birden, şöyle konuştu:
"Yasama organı, kendisine hukukilik veren temel çerçevenin dışına taşmamalıdır. Bir Anayasa değişikliğinin hukuki çerçeve içerisinde cereyan etmesi, Anayasa'da öngörülen usul ve şekil şartlarını taşımasının yanında Anayasa'nın ruhuna ve hukukun evrensel ilkelerine uygun olması ile mümkündür.
Halen yürürlükte olan 1982 Anayasası'nın değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeleri ile bu maddelerin göndermede bulunduğu başlangıçta belirtilen temel ilkelere riayet etmek, devletimizin kuruluş felsefesine aykırı olmamak kaydıyla Anayasa'da değişiklik yapılması mümkündür."
Başkan Birden, "laiklik ilkesi ve laik eğitime aykırı düzenleme" konusunun, Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliği iptal eden kararında nihai olarak belirlendiğine işaret ederek, "İnsan hak ve özgürlüklerinin temelini oluşturan, devletin farklı inanç ve felsefelerine eşit mesafede durmasını sağlayan, egemenliğin kaynağını millet iradesine bağlayan laiklik ilkesi Anayasa değişikliği çalışmalarında özenle korunması gereken temel kazanımlarımızın başında gelmektedir" dedi.
Son yapılan anayasa değişikliklerinin, "toplumsal uzlaşı ilkesini karşıladığı, aceleye getirilmeden kamuoyunun yeterli bilgi ve değerlendirmelerine sunulduğu, hukuki ve teknik hiç bir eksikliğinin bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığını" ifade eden Birden, Anayasa değişikliğinin gündemde olduğu yönündeki açıklamalar karşısında daha önce dile getirdiği görüşler ve önerileri yineledi.
Daha önce söylenenleri "ilgililerin bilgi ve değerlendirmelerine bir kez daha sunmayı, "Anayasal bir kurum olmanın görev ve sorumluluğu içinde gördüklerini" vurgulayan Birden, "Anayasal ve yasal değişiklik çalışmaları hakkında getirilen öneriler ve bu konuda yapılan açıklamalar, yasama organının faaliyet alanına bir müdahale olarak algılanmamalıdır. Açıklama, görüş ve önerilerimizin temelinde hukuk devletinin ve yargı bağımsızlığının aksayan ve eksik kalan kısımlarının düzeltilmesi amacından başka bir şey bulunmamaktadır" dedi.