Gündem
  • 4.4.2007 08:14

DARBE VAR SAVCILAR GÖREVE

Başbakan Erdoğan dün öğle vakti Fenerbahçe maçı için Ankara'dan Halep'e uçarken 'günlükler' konusunda yargıyı göreve çağırdı ve bugüne kadar yargının görevini yapmadığını söyledi. Bu konuda Erdoğan'a soru şöyle soruldu:
"Andıçlar, günlükler yayımlanıyor. Gerçi eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek benim değil dedi ama, darbe girişimlerinden söz ediliyor. Siz geçenlerde Genelkurmay Başkanı'yla da görüştünüz. Günlük konusunda bir soruşturma açılıp açılmadığını sordunuz mu ya da siz soracak mısınız?"

'Savcı, o dergiyi çağırmalı'
Erdoğan:
"Burada hiçbir şey olmasa dahi savcılıklara ciddi manada bir görev düşüyor. Ama onlardan hiç ses yok. Birinci derecede malum dergiden başlanması lazım."
"Nokta dergisi mi?"
Erdoğan:
"Evet. Böyle bir yayını ihbar kabul edip o dergiyi çağırması lazım savcının."
"Yani yargı görevini yapmıyor mu?"
Erdoğan:
"Şu anda öyle. Çünkü çağırıp ona soracak. Kaynaklarını söyle bakalım. Delillendir, belgelendir. Zaten orada delillendirme, belgelendirme olduğu andan itibaren bu nereye gidiyorsa, o zaman sivil birimleri de ilgilendiriyorsa, oraya da bunu havale eder. Sivilde devam eden bir süreçse, o zaman sivil de bulacak."

'CHP, Köşk adayını açıklasın'
Başbakan Erdoğan, 5 yıllık bir başbakanlık sürecini ülkeye hizmet için yeterli gördüğünüz için mi cumhurbaşkanlığını da düşünüyorsunuz şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi:
"Ülkeme en yararlı olacağım görev hangisi ise onu tercih ederim."
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda daha sonra Başbakan Erdoğan'la gazeteciler arasında şöyle bir sohbet geçti.

<ı>"Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelemesi yok. Aday açıklama süreci 16 Nisan-26 Nisan arasında. Son ana dek bekleyecek misiniz?"
Başbakan Erdoğan:
"Bugüne kadar söylediklerimin dışında bir şey söylemek istemiyorum. Ayrıca muhalefet adayını neden açıklamıyor? Eğer demokrasi varsa, muhalefet de adayını açıklasın. Madem demokrasi var, iktidarın da muhalefetin de mutlaka adayı olur. O şimdi bir taraftan adayım yok diyor, bir taraftan filanca aday olursa parlamentoya gelmeyeceğiz, boykot edeceğiz diyor. Bu nasıl bir demokrasiyse, onu da anlamadım. Biz zaten CHP sıralarının boş olmasına alıştık artık. Milletin kendilerine verdiği vekâlete zaten layık olamadılar. Sen milletvekilisin arkadaş, mücadeleni o koltukta oturarak yapacaksın. Seni millet oraya onun için gönderiyor. Dışarıda kavgaya göndermiyor. Dışarıda kalacaksan niye milletvekili oldun?"

'Ekonomiyi sarsmamalıyız'
<ı>"Peki CHP'nin ne yapması lazım?"
Başbakan Erdoğan:
"Girersin parlamentoya, çıkarsın kürsüye, ne söylemek gerekiyorsa orada söylersin. Öyle zamanlar oluyor ki çok enteresan şeyler de yapıyorlar. Örneğin, bir kanun maddesiyle ilgili 48 önerge birden verebiliyorlar. Ortalama 5 dakika konuşulsa her biri için 240 dakika yapar, yani aralıksız 4 saat."

<ı>"Bu durumda ne yapmak lazım?"
Başbakan Erdoğan:
"Şimdi burada bizim süreci görmeden götürmek için hassas bir stratejiye, taktiğe ihtiyacımız var. Çünkü ülkenin gerilim yaşamaması gerekiyor. Bunun piyasalara etkisi var. Bizim için her şeyden önemli bir konu da ülkedeki ekonomik durum, bunu asla sarsmamalıyız. Demokrasi de bunun gibi çok önemli bir konu. Bunları atbaşı götürmemiz lazım. Atbaşı götürürken de bütün hassasiyetleri korumaktan yanayım. 2006'nın kesinleşen ekonomiyle ilgili rakamları açıklandı. Bunlar da olumlu istikamette."

'Anket sonucunu bekliyorum'
<ı>"Cumhurbaşkanlığı konusuyla ilgili son görüşmeler nedir?"
Başbakan Erdoğan:
"Cumhurbaşkanlığı konusuyla ilgili olarak ben teşkilatımla ilgili alan taramalarını hemen hemen bitirdim, şu anda değerlendiriliyor. Sonuçlar henüz bana gelmedi. Hafta sonuna kadar elime geçecek. Bu arada ben de bazı sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapıyorum cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda..."

<ı>"Hangileriyle yaptınız?"
Başbakan Erdoğan:
"Şu ana kadar mesela, kanaati belli oldu ama TÜSİAD'la görüştüm. Kendileriyle yine görüşeceğim. Türkiye Odalar Birliği (TOBB) ile ikili bir temasım oldu. Ama heyetler olarak da görüşeceğiz."

<ı>"14 Nisan'da Ankara'da sizin, cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koymanız konusunda büyük bir gösteri planlanıyor. Bu arada Demirel de ODTÜ'lüler nerede dedi. Gerilimi artırıcı olaylar konusunda ne düşünüyorsunuz?"
Başbakan Erdoğan:
"Gerilimin tarafları olur. Eğer gerilimi sürdürmek istiyorsanız, o işin üzerine gidersiniz. Ama sürdürmek istemiyorsanız cevapsız bırakırsınız. Sayın Demirel düşüncesini söylemiştir. Sayın Demirel 82-83 yaşına gelmiş, artık benim ona karşı kalkıp bir şey söylemem, fevkalade bir durum olmadığı sürece, gereksiz olur."

<ı>"Bunda fevkalade bir durum yok mu sizce?"
Başbakan Erdoğan:
"Hayır, yok. Burada Sayın Demirel'in durumunu tekrar gözden geçirmesi lazım. Gösterilerde yan yana resimlerimizi koyuyorlar; 'ya ben Tayyip Erdoğan'la aynı yere düştüm' diye..."

'Miting değil, sandık önemli'
<ı>"14 Nisan'daki gösteride büyük kalabalık bekliyor musunuz?"
Başbakan Erdoğan:
"Hayır, beklemiyorum. Çünkü birçok kapıyı çaldılar. Kimseden bekledikleri desteği bulamadılar. Tabii mitingler demokratik bir haktır. Büyük kalabalık da olabilir. Bütün bu kalabalıkların bir netice olmadığını söylemek istiyorum. Sandık bir netice ortaya koyar, bu netice parlamentodur. Bu parlamento anayasal hakkını kullanacak. En geç 15 Mayıs saat 24'e kadar kullanacak. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu Anayasamızın teminatıdır. Bunu hazmedemeyenler işte bu tür birtakım çırpınışlar içinde. İşte bir üniversitemizde sınavların 14 Nisan nedeniyle ertelendiğini öğreniyoruz. Eğer hakikaten bu miting dolayısıyla ertelendiyse hiç şık bir şey değil."

'Bir türlü parti kuramadılar'
<ı>"Ya gençlik sesini duyurmak istiyorsa?"
Başbakan Erdoğan:
"O zaman gençliğe onu uyduracaksın. Gençliği imtihanlarını iptal ederek onu oraya niye uyduruyorsun? Mitingi 14'ünde yapma, 12'sinde yap veya 15'inde 16'sında yap. Başka zaman da yapabilirsin. Çirkin olan şey burası..."

<ı>"Nasıl yani?"
Başbakan Erdoğan:
"Bunlar vücudu elbiseye uydurmaya çalışıyor. Arkadaş böyle şey olmaz. Vücudu elbiseye uydurmaya kalkarsan, ya o elbise çok bol kalır veya elbiseyi patlatırsın. Yani bu ikisinden birisi olur. Türkiye'yi buraya götürmeye kimsenin hakkı yok. Bunlara Türk milleti hiçbir zaman ödün vermez. Zaten bunların ciddi bir prestiji de yok. Bunu da görüyoruz. Şu ana kadar böyle bir şey için bir parti kurup da yola çıkamadılar. Parti kurunuz o zaman. Gelin milletin karşısına çıkıp oy isteyin. Millet sizi oralara getirsin. Ama böyle kendilerine göre adını sivil toplum örgütü koyup... Bize düşen milletimiz için ülkemiz için hayırlı olsun demektir."

'Genel seçim 4 Kasım'da'
<ı>"Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen arkasından bir erken seçim iddiası var. 4 Kasım yerine 15 Temmuz formülünden söz ediliyor, ne diyorsunuz?"
Başbakan Erdoğan:
"Erken seçimin getireceği tehlikeler var, bir defa bu 25 yaş meselesi. Biz bu gençlerimize seçilme yolunu açtık. Böyle bir erken seçimde gençlerimizin bu hakkını elinden almak durumumuz ortaya çıkabilir."

<ı>"CHP destek verir mi?"
Başbakan Erdoğan:
"Verebilir ama bazı şeylere güvenemeyiz. Riske atamayız. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına bağlı bir durum. Nihai karar oraya ait... Net olmayınca da olayı riske etmenin anlamı yok onun için de şu anda normal zamanında, 4 Kasım'da seçimleri yapacağız. Türkiye bir de 5 yılda, zamanında yapılan seçimi görsün."

GALATASARAYLILAR ÇOĞUNLUKTA
Başbakan Erdoğan, Halep'te Fenerbahçe'nin El İttihad takımıyla yapacağı maç için davet ettiği, aralarında spor yazarlarının da bulunduğu gazetecilerin içinde Galatasaraylıların ve Beşiktaşlıların çoğunlukta olduğunu görünce esprilere muhatap oldu. Gazeteci heyetinin içinde bir tek Fenerli vardı, o da Milliyet spor yazarı Rıdvan Dilmen'di. Galatasaraylıların çoğunlukta olduğu gazeteci kafilesiyle ilgili olarak bir meslektaşımız şöyle dedi:
"Hasan Cemal, sizin Galatasaraylılara eziyet etmek için Fenerbahçe maçına götürüldüğünüzü söylüyor."
Erdoğan bunun üzerine, yok canım olur mu öyle şey, diye savunmaya geçti.
Bu arada kendisi koyu bir Fenerbahçeli olan Başbakan Erdoğan'a şu soru da soruldu:
"Geçen yıl Galatasaray son anda şampiyonluğu kaptı Fenerbahçe'den. Bu yıl da böyle bir sürpriz olabilir mi?"
Erdoğan, bu soruya biraz alaylı bir dille, "Tabii hiç belli olmaz, daha bitmedi lig, maç 90 dakikadır, bir de uzatmaları vardır" diye yanıt verdi.MİLLİYET Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 20:29

İLGİLİ HABERLER