Gündem
  • 30.5.2003 11:29

DEMİR DEMİRKAN EUROVISION'DA YARIŞAN ŞARKIYI 15 DAKİKADA YAZMIŞ

''Ben görevimi yaptım ve Türkiye'nin Eurovision acısını dindirdim'' diyor Demir Demirkan Talep gelse de bir daha Eurovision'a beste yapmam. Hedeflerim başka Türkiye, 24 Mayıs 2003 gecesi 28 yıllık makus talihini yendi. Eurovision Şarkı Yarışması'nda birinci olan Sertab Erener, Türk halkına büyük sevinç yaşattı. Türkiye'de de Avrupa'da da Sertab fırtınası esti; herkes Sertab'a kilitlendi. Ama Eurovision bir beste yarışmasıydı ve Sertab Erener kadar hatırlanmayı, övülmeyi hakeden biri daha vardı Türkiye'ye birincilik getiren şarkının bestesini yapan, İngilizce sözlerini yazan Demir Demirkan. Belki de onun perde arkasında kalmasına sebep, yarışmanın yapıldığı Letonya'ya gitmemesi, o gece sahneye çıkmamasıydı. Ama Sertab sahneye çıkar çıkmaz ilk önce, aynı zamanda sevgilisi de olan bestecisine teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Demir Demirkan ''O heyecanın içindeyken beni hatırlaması çok hoştu ama etmese de bozulmazdım. Ben, benden başka Belçika'ya, Slovenya'ya, Kıbrıs'a, Yunanistan'a ve bize puan veren diğer ülkelere teşekkür etmesini beklerdim. Çünkü o 10 puan olmasa kazanamazdık. Heyecandan unuttu galiba'' diyerek kahkahalarla gülüyor. * Türkiye'ye birincilik getiren şarkıyı gerçekten 15 dakikada mı yaptın? Evet, zaten o yüzden iyi oldu. Çok uğraştığın şarkılar iyi olmuyor. Hızlıca çıkıyorsa, bir şey tuturmuşsun, her şey yerli yerine oturmuş demektir. Çoğu hit şarkı böyledir. Her zaman olmaz bu, olduğu zaman da çok seviniyorsun. * 28 yıldır ulaşılamayan bu başarıyı sen neye bağlıyorsun? Hiçbir şeye. Bir şekilde kazanıldı. Her şeyin belli bir süreci var, onu işlettiğin sürece olmaması şansı yok. Bir sürü olayın biraraya gelmesinden dolayı böyle bir başarı elde edildi. Bir daha Eurovision kazanırım diye bir iddiam da yok. * Eurovision'un hemen ertesi günü verdiğin bir röportajda 'Bir daha olsa bir daha yapardım' demiştin ama.. Yanlış anlaşılmış. 'Bir dahaki yarışmaya girerim' anlamında söylemedim ben onu. Acayip stres ve acayip bir mutluluk yaşadık. Böyle bir heyecan yaşamak anlamında söyledim. Ama bu Eurovision'a tekrar katılırım anlamına gelmiyor. * Bundan sonra da adres sen olabilirsin, beste isteyebilirler senden. Neden düşünmüyorsun? Talep olabilir doğru ama kabul etmem. 2-3 sebebi var. Birçok şeyin biraraya gelmesinden dolayı bu başarı geldi. 'Ben şarkı yazdım kazandı' diyemem. BAŞKA BESTECİLER KATILSIN ARTIK * Tamamen şansa mı bağlıyorsun yani? O da değil de... Bir şeyler yerli yerine oturmuştu. Mesela Sertab'ın olması, Sertab'ın koreografi yapması, şarkının İngilizce talep edilmesi, klibin güzel çekilmesi, güzel şarkı çıkması, ki bence bu kısmı şanstı. Bu elementlerden birini çıkarsanız olmazdı bu başarı. Bir daha böyle birşeyin olması benim açımdan çok zor. Mesela 'seneye bilmem kim katılacak Eurovision'a, senden beste istiyorlar' deseler gerçekten çok zor. Bir sürü besteci var, onlar yapsın artık. Türkiye'nin kazanabileceği anlaşıldı nasıl olsa. * Sertab senin adına, bu şarkı adına bir artı yani.. Birçok yönden. Birincisi iyi şarkıcı, ikincisi karizmatik, üçüncüsü organizayon açısından itme gücü çok büyük. Mesela çok detaycıdır. Avusturya'ya gidip dansçılarla 10 gün çalıştı, sahne ışıklarına bile baktı. Bence Sertab'ın yorumlaması şarkıyı farkettiriyor. * Kazanacağını ümit ediyor muydun? Çok fazla emindim kendimden. Bir ara düşen puanlar beni çok şaşırttı, 'nasıl olur ya. İmkan yok' dedim. Mantıken birinci olması gerekiyordu, bütün dinamikler onu gösteriyordu. * İngilizce şarkı eleştirileri için ne düşündün? Ne yaparsan yap eleştiri gelir. Niye klibi hamamda, niye öyle, niye böyle.. Bu dakikadan sonra ne dedikleri umrumda değil. BU BİR AĞRIKESİCİ GİBİ * Bundan sonra Eurovision'a İngilizce şarkıyla mı katılmalıyız sence? Hiçbir fikrim yok. Bir acımız vardı Eurovision'dan dolayı, o dinmiş oldu. Mutlu olmak gerekir. Bu bir ağrı kesici. Sık sıkı ağrıkesici alınca bağımlılık yaratır. Onun için sakin olmak lazım. * Bu yarışmaya çok farklı değer yükleyenler de var, ''alt tarafı Avrupa'da yapılan bir yarışma'' diyenler de. Sen nasıl görüyorsun? Eurovision'u kazandık ne var yani, çok da önemli değil. Bence daha önemli bir şey var. Türkiye'nin kültürel birikimi, doğu-batı kaosu, Anadolu, Osmanlı, Müslüman karmaşası. Bu müzik de bütün bu kültürel karmaşanın müziği. Bu modern Türkiye'nin kültürünü gösteriyor, bunu da Avrupa'ya müzikle gösterdik. Avrupa da buna koptu, uçtu. Esas olan şu; Türkiye de Avrupa müzik pazarında var artık. Bu önemli. Tamam Eurovision'a katıldık, kazandık. Çok sevindim eyvallah ama birinci olmanın getireceği sonuç önemli. D. Walker ismiyle yurtdışına açılıyor Uzun bir müzik geçmişi olmasına karşın Demir Demirkan, müzikle neden ilgilenmeye başladığını bilmiyor ''Çok keyifli bir iş gibi geldi bana. Resmen kolay olduğunu düşündüm. 'Benim işim budur ya' dedim. Lisede bir grup kurdum, baktım oluyor.'' STÜDYODAN BIKMIŞ Demirkan, Bilkent Üniversitesi'nde okurken, açılan caz kulübünde bir seneye yakın çalışır, ardından Pentagram grubunda gitarist olur. Sonra ver elini Los Angeles... Musicians Institute'da gitar ve vokal bölümünü bitirir. Türkiye'ye döndükten sonra Şebnem Ferah, ardından Sertab Erener'e prodüktörlük yapar ama gönlü hep sahnelerdedir ''Sahneyi tercih ediyorum tabii ki, stüdyoyu ne yapayım. Çok da sevdiğim bir iş değildi. Bir şekilde çekiliyorsun o tarafa; çok stresli bir iş. Bir tarafında şirket, bir tarafında sanatçı, bir tarafında seyirci, bir tarafında sen duruyorsun. Yorucu bir iş. Sahnede olmak gerçek müzisyen gibi hissetiriyor adama. Çünkü kayıt yapmıyorsun. Gerçek müzisyenlik kayıt değil, performans aslında. Müzisyen bence sahne dışındaki işlerden, sahnede olduğu kadar keyif almıyordur.'' Demirkan, yurtdışına açılmaya hazırlanıyor. Projesi Demir Demirkan olarak değil, D. Walker ismiyle yurtdışına gitmek. ''Önce bunu yapacağım çünkü bu bana enterasan bir şeyler getirebilir. Tutarsa, dünya çapında ya da Avrupa çapında bir adam olurum. Ama Türkiye'ye de Türkçe bir albüm yapacağım, Türkiye'deki varlığımı sürdüreceğim. Ama asıl hedefim yurtdışı. Hazır bu kadar bağlantım varken bunu yapmam gerekiyor.'' Alnımdan akan teri hiç kimse görmedi * Sertab'la birlikte olmaya başladıktan sonra popülerleştiğin yazıldı hep. Bu söylenenler yüzünden mi bitmişti ilişkiniz? Tabii ki. Popüler olmak gazeteye, televizyona çıkmak mı? Her şekilde olabilirsin. Adam öldürerek de olabilirsin. Biz iki sevgili diye takılırken herkes resmimizi çekiyor filan. Beni üzen tarafı, yaptığın işe değil, birlikte olduğun kişiye ilgi gösterilmesi. Bana gelip 'ne iş yapıyorsun sen ya' diye soruyorlardı. 'Biz seni öyle takılıyorsun sanıyorduk' diyorlardı. Halbuki benim alnımdan ter akıyordu. Bunu kimse görmüyordu. * Bu söylentiler yüzünden ayrılmıştınız yani... Hem o, hem de aramız kötüydü, herkese olabileceği gibi. * Eurovision dersine çalıştığınız zaman mı yeniden biraraya geldiniz? Yok canım, o kadar da romantik değiliz. Şirin SEVER sabah Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:04

İLGİLİ HABERLER