Gündem
  • 18.6.2015 08:30

Demirel'in tarihe geçen komik sözleri

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in cenazesi yarın 07.45'te hastaneden alınarak Güniz Sokak'taki evine getirilecek. Demirel için 09.00- 10.00 arasında TBMM'de devlet töreni yapılacak ve 10.00-12.30 arasında cuma namazı sonrasında cenaze namazı kılınacak. Törenin ardından Demirel'in cenazesi uçakla memleketi Isparta'ya götürülecek. Demirel için cumartesi günü İslamköy Şehriban Hatun Camisi'nde öğle namazı sonrasında cenaze namazı kılınacak.
ÖZAL'LA POLEMİK VE ÇANKAYA YOLU
Demirel'in bu dönem Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile yaşadığı polemikler de tarihe geçti. "Çankaya'dan indireceğiz" dediği Özal için seçim sonrası, "Kimse bizden kavga beklemesin. Çankaya sorununu askıya aldık" yorumunu yaptı. Yasaları veto etmeye başlayınca ise meşhur by-pass yasaları geldi. DYP-SHP hükümetinde işler pek de iyi gitmiyordu. Tam da bu sırada Özal hayatını kaybetti. Demirel, koalisyon ortağının da desteğini alarak 16 Mayıs 1993'te cumhurbaşkanı seçilmişti.

GÜNİZ SOKAK'A ZİYARETÇİ AKINI
Demirel'in hayatını kaybetmesi üzerine Türkiye genelinde 3 günlük yas ilan edildi. Yurtdışındaki temsilciliklerde taziye defteri açıldı. Acı haberin alınmasıyla sabah saatlerinde Güven Hastanesi, daha sonra da Demirel'in kendisiyle özdeşleşen Güniz Sokak'taki konutu ziyaretçi akınına uğradı. Ziyaretçiler arasında Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de yer aldı. Demirel'in hayatını kaybetmesi üzerine vatandaşlar da Güniz Sokak'a gelerek taziyelerini sundu. Demirel'in Güniz Sokak'taki evine, etrafı gül yapraklarıyla süslenmiş büyük bir portresi konuldu. Portrenin üzerinde Demirel'le özdeşleşen "şapka" da yer aldı.

NERESİNİ SIKACAKTIM

60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü. Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:
-Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?
-Neresini sıkacaktım kardeşim.

BENZİN VARDI DA BİZ Mİ İÇTİK?

 

Süleyman Demirel’in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap.
Bu cevap şöyle devam etmiştir: Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.

Demirel Başbakan. 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:

- Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabınız ne olacak?
- Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!

70 SENTE MUHTACIZ

‘70 sente muhtacız !
Türkiye’de 70’lerin sonunda yaşanan ekonomik krize atfen sarf edilmiştir. Demirel, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını bu sözle ifade etmiştir.

Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim: Başbakanken bir programda kendisine "sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye verdiği cevap

Beşiktaş'ı niye sormuyorsun? (kendisine fenerbahçeyi mi, yoksa galatasarayı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben)

ŞAPKAYI GAPTIRMAM!

Bana, "milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.

Kırıkkale’de cephane fabrikası patlamıştır. neden önlem alınmadığı gazete manşetlerininden inmezken Demirel kendi uslübuyla olayı değerlendirir:  Kimin aklına gelir patlayacagı?

Ben bir gün evimde otururken Çankaya'ya çıkayım diyerek çıkmadım.

Duygu Asena'nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri soruldu.
Demirel: "Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de… İcabı varsa feminizim fevkalade bir şeydir"

YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ

Yollar yürümekle aşınmaz
Demirel bu sözü, 8 kasım 1968’de AP Ankara İl Kongerisinde sokaklara dökülen halk için söylemiştir. Daha sonra da “kimse beni yanlış çıkarmak için , bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir" diye geliştirmiştir.

Kendisine yönelik eleştirilere: Kızdırmayın adamı bakayım

1 Şubat 1978, AP Genel Başkanı, Ana Muhalefet Partisi Lideri: Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum?

24 Kasım 1990, DYP genel başkanı, ana muhalefet lideri: Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento'nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir

24 şubat 1993, Başbakan: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye'de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım"

Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?
Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.

Dün dündür, bugün bugündür.

Bir kış PKK ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:

“Kan döken insanlar ‘biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse, ‘iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim’ denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara ‘aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin’ demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.”

Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)

Enkaz devraldık.
Artık bu cümleyi sarf etmeyen hükümet kalmadı. Seçilir seçilmez ilk olarak "enkaz devraldık" diyorlar ama bu cümleyi siyasi hayatımıza ilk sokan Demirel'in ta kendisidir...

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'tartışmalı' cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Demirel, "nerede bu ODTÜ'lü öğrenciler?" diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı:
“Nerede bu ODTÜ'lüler" diyen Demirel'e, odtü senatosu Çankaya seçimine yönelik sert bir bildiri yayımlayarak cevap verdi.

Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.

Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

TEK KELİMEYLE İYİ, İKİ KELİMEYLE İYİ DEĞİL

Demirel'in eski tayfasının bulundugu bir ortamda bir gazeteci sorar
" Sayın Demirel, Türkiye'nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?"

Demirel: iyi..
Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma iyi demiştir sonuçta. Ama devam eder.
Demirel: Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz "iyi değil"..

O KÖPRÜYÜ BEN YAPTIM

Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.
- Türkiyede yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
- Sen nerde oturuyorsun?
- Niye ki? Kadıköyde!
- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya
- ee evet
- Onu işte ben yaptım!

Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkrayla değerlendirmiştir:

"Avrupa Birliği'ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, 'atom bombası ne zaman atıldı' diye soruluyor. '1945' diyor, 'geçtin' deniyor.
Daha sonra romanya sınava giriyor. 'atom bombası nereye atıldı' deniyor, 'Japonya' diyor, 'sen de geçtin' deniyor.
 
Türkiye'ye sıra gelince 'atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle' deniyor.

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB'nin tam üyesi olacaktır."

BİNAENALEYH....
İşte Süleyman Demirel'in siyaset tarihine geçen sözlerinden bazıları:

Biz iktirada gelidğimizde her yer benzinle doluydu da bsiz mi içip bitirdik
Yollar yürümekle aşınmaz.
Memlekette benzin vardı da biz mi içtik.
Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz.
GAP'ı GAPtırmam.
Elektriğin komünisti olur mu?
Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanenaleyh Ege bir göl değildir.
Dün dündür, bugün bugündür.
Siyasette 24 saat uzun bir süredir.
Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir. (Susurluk skandalı sonrası)
Demokrasilerde çareler tükenmez.
Bana Türkiye'nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz "iyidir" derim. İki kelimeyle anlatın derseniz "iyi değildir" derim.
Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.

ŞAPKASINI 'GAPTIRMADI'

Süleyman Demirel, genel başkanı seçildiği AP kongresine şapkası ile gelip partilileri selamladı. O günden sonra şapkası hiç yanından eksik olmadı ve hep sağ elindeydi. Bir vatandaşa şapkasını kaptırmamak için verdiği mücadele kameralara yansıdı ve hafızalardan hiç silinmedi. Kendi tabiri ile "şapkasını gaptırmadı."

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 19:48

İLGİLİ HABERLER