MEVLÜT DAĞDEVİREN
İZMİR - Kurultay öncesi Ege Bölgesi'ndeki dokuz ilden gelen delegeler ile toplantı yapmak üzere İzmir'e gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, iktidarın açık programlarının ötesinde, eğitimle ilgili çok özel ağırlık verdiği bir projesinin olduğunu söyledi. Baykal, kendilerini dinlemeyen hükümetin, üniformalı uyarı ile ikna olduğunu da ileri sürdü.
İzmir Kültürpark içerisindeki eski meclis salonunda yapılacak delege toplantısına katılmak üzere İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı, Adnan Menderes Hava Alanı'nda İl Başkanı Alaattin Yüksel, milletvekilleri ve partililer karşıladı. VIP Salonu'nda bir süre dinlenen Baykal, basın mensuplarının güncel gelişmeler konusundaki sorularını da cevaplandırdı.
Eğitim konusundaki gelişmeleri değerlendiren CHP Lideri Baykal, "Birden bire Türkiye'de eğitim sorunları etrafında bir gerginlik oluşturuluyor. Bu, AK Parti iktidarının kuruluşu ile birlikte başlamış olan bir süreç. Öyle anlaşılıyor ki; bu iktidarın açık programının ötesinde eğitimle ilgili çok özel ağırlık verdiği bir proje var. Bu projenin ne olduğu tam aydınlanmış değildir. Bir takım somut adımlardan bunu çıkarmaya çalışıyoruz" dedi.
YÖK konusunda hazırlanan yasa tasarısının geri çekilmesi için hükümeti uyardıklarını da belirten Deniz Baykal, "Öyle anlaşılıyor ki; bu YÖK değişikliği içinde onları özellikle ilgilendiren bir konu vardır. O konuyu tek maddelik bir anayasa değişikliği haline getirip geçirmek istediler. Geçen salı günü grupta bunun çok yanlış bir şey olacağını ifade ettim ve tasarının çekilmesini önerdim. Önce kabul etmediler ama daha sonra üniformalı uyarı onları ikna etmeye yetti. Bunlar üzüntü verici olaylardır. Siyasetin, sivil siyasetin, demokratik siyasetin uyarılarına kulak verme alışkanlığı içine girseler, kendileri için de, Türkiye için de daha hayırlı olur" diye konuştu.
Baykal, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de Türk eğitim sistemine çok kritik noktalardan açılımlar yapmaya çalıştığını, Talim Terbiye'yi bir gecede 167 uzmanını görevden uzaklaştırarak kontrolü altına almak istediğini iddia etti ve iktidarın eğitim sistemi ile çok sorununun olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE'NİN İTİBARI CİDDİ ŞEKİLDE SARSILIYOR"
Irak'ta son günlerde meydana gelen gelişmeler ve Türkiye'deki yansımasını da değerlendiren Deniz Baykal, Türkiye'nin Irak'ta istenmeyen ülke haline geldiğini söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimin gözünde istenmeyen ülke? Öncelikle Irak'ta yer alan çeşitli toplumsal güçler açısından istenmeyen bir ülke. Yani, Şiiler, Sünniler, Kürtler, Irak'ta Türkler, yani Türkmenler. Yani Türkmenler de Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında 'Mavi bereli olarak Türkiye'nin gelmesini istiyoruz" diyorlar. Irak'ta oluşturulan geçici konseyin de istemediği TBMM bu kararı almadan önce ortaya çıkmıştı. Açıklamalar yapılmıştı resmen. Bir olup bitti ile TBMM'nin alelacele karar almasını sağladılar. ABD konseyi ikna edeceğini söylemişti. Şimdi geldiğimiz noktada öyle anlaşılıyor ki; konsey ABD'yi ikna etmiştir. ABD ciddi bir tereddüt içindedir."
Türkiye'nin oraya gidip gitmeyeceğine başkalarının değil, kendisinin karar vermesi gerektiğinin de altını çizen Baykal, şöyle konuştu:
"Sorun, bizim isteyin istememiz olmalı idi. Biz öyle olur diye düşünüyorduk. Ama geldiğimiz noktada üzüntü ile görüyoruz ki; biz oraya gitmeye hevesli, Türkiye'nin en saygın kurumuna, TBMM'ne karar aldırtmış, oraya gitme iradesini ortaya koymuş bir ülke durumundayız. Ama 'Yok teşekkür ederiz, sizden rica ettik, baskı yaptık, zorladık karar aldırdık ama galiba sizin gelmemeniz daha iyi' denilmektedir Türkiye'ye. Bu, Türkiye'nin içine düşmeyi hak etmediği bir tablodur. Biz Türkiye'yi bu tabloya düşürmemek için gerekli uyarıyı zamanında yaptık. Bugün üzüntüyle görüyoruz bu manzarayı"
BM'in konuya ilgi duymasını memnuniyet verici bir gelişme olarak karşıladıklarını, gelişmelerin yavaş yavaş uluslararası istikamette ilerlemekte olduğunu da kaydeden Baykal, son olarak "Bizim katkı vermek için, istikrarı pekiştirmek için, kalkınmaya omuz vermek için gitmeyi istediğimiz, görev yapmak istediğimiz Irak'ta, halk tarafından da, geçici yönetim tarafından da ve ABD tarafından da artık istenmediğimizin ortaya çıkmış olması gerçekten Türkiye'nin ne hale düşürüldüğünün tipik bir örneğidir. Türkiye'nin itibarı ciddi bir şekilde sarsılıyor. Önemli olan da budur. Bir iktidarın görevi de ülkesinin onuruna, itibarına sahip çıkmaktır" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:52
