Bağımsız Diyanet ve vakıf çalışanları Sendikası bir açıklama yaparak din görevlilerine getirilen konuşma yasağını kınadı.
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
''''01 Haziranda yürürlüğe giren TCK.nın Basınımız ve camiamız için getirdiği yasaklar bizi derinden yaralamıştır.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren günümüze kadar mesai mefhumu gözetmeksizin 24 saat çalışan ve sürekli Vatanın bölünmez bütünlüğü, yüce milletimizin birlik ve beraberliği konularını işleyen camiamız, hiçbir zaman Devletimiz ve hükümetimiz aleyhinde faaliyette bulunmamıştır.
Camiamız mensupları üzerinde oynanan her türlü oyunlara rağmen, itidalini hiçbir zaman bozmamış, vakarlı tutum ve davranışlarını sürdürmüş, toplumda her zaman örnek ve önder kişiliklerini muhafaza etmişlerdir
Bütün bu olgunluğumuza rağmen, bugüne kadar hükümetlerin icraatlarını acımasızca ve hakaret vari bir şekilde eleştiren, hatta bu eleştirileri tehdit boyutlarına kadar götüren, deklarasyon yayınlayarak Başbakanın katıldığı açılış programına katılmayan; sanki bizlermişiz gibi 01 Haziranda yürürlüğe giren TCK.nın 219. maddesinde Din görevlilerine getirilen konuşma yasağını ve cezaları algılamakta güçlük çekiyoruz.
Kamu görevlileri içerisinde neden sadece Din görevlileri? Diye Hükümet yetkililerine sormak istiyoruz.
Bir cezada 263. maddeden geliyor. Bizler halkımıza her türlü dini hizmeti veren bir camiayız. 7 den 70 e her yaştaki insanlarla muhatabız. Bu insanlar zaman zaman bizden Kuran''ı Kerim öğrenmek istiyorlar; fakat başkalarından çekiniyorlar. Bu durumda bizler hiç tereddüt etmeden evlerimizi bu insanlara açıyoruz. İşte size izinsiz açılmış bir eğitim kurumu; yapıştırın cezayı..!
Ayrıca TCK.nın 230. maddesinde resmi nikah olmadan dini nikah yaptıran ve yapana getirilen cezayı da adaletli bulmuyoruz. Çünkü nikahsız olarak yaşayanlara bir ceza öngörülmediği halde, inancı gereği dini nikah yaptırarak birlikte yaşayanlara cezai müeyyide uygulanması adalet ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Bu durum inanan insanlara baskıdan başka bir şey olamaz. Bunu başka bir şekilde ifade etmek mümkün değildir.
Basını susturacaksınız, Din görevlilerini susturacaksınız, inanan insanlara baskı yaparak hapis cezaları getireceksiniz, birde bunu Demokrasi adına yaptığınızı söyleyeceksiniz. Bu hiçte inandırıcı olmamaktadır.''''
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:17