KAYNAK : Haber Vitrini
BÜLENT AYDEMİR
ANKARA- Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda Kıbrıs'ın hiç bir şartta ön koşul olarak kabul edilmeyeceğini söyledi.
Cem ve Dışişleri bürokratları, Ecevit'in Or-an Sitesi'ndeki çalışma ofisine gelerek, dış politika konularında Ecevit'e bir brifing verdi. Yaklaşık 50 dakika süren brifingin ardından toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Cem, toplantının oldukça faydalı olduğunu belirterek, AB ile ilgili çalışmalarda Türkiye'nin hangi noktada bulunduğunu Başbakan Ecevit'e sunduklarını söyledi. Cem, "Kendisi zaten biliyor ama biz biraz daha ayrıntılı şekilde belirttik. Hükümetimizin AB politikası ve yaklaşan Sevilla Zirvesi ile ilgili bizim izlediğimiz çalışmalarla ilgili bilgi sunduk" dedi.
Başbakan Ecevit'e, Kıbrıs konusundaki gelişmeler hakkında da bilgi verdiklerini kaydeden Cem, "Kıbrıs konusunda bizim hükümetimizin siyaseti çok açık ve nettir. Zaten bu siyasetin ana hatları TBMM tarafından kabul edilmiş, belirlenmiştir. Ve biz Kıbrıs'ta Sayın Denktaş'ın öncülüğünde bir uzlaşma için her iki tarafın ortaklaşa kabul edeceği bir anlaşma, uzlaşma için gerçekten hem Türkiye, hem KKTC olarak çalışmaktayız. Fakat herkese de şunu söylüyoruz. Biz elbette uzlaşma istiyoruz. Uzlaşma için de elimizden geleni yapıyoruz ama kimse bizi uzlaşmaya mecbur zannetmesin. Her ne pahasına olursa olsun gibi yaklaşımlarla Türkiye'nin geleceğini, KKTC'nin geleceğini tehlikeye atmak gibi yanlışlara elbette Türkiye Cumhuriyeti düşmez. Bizim hükümetimiz düşmez" dedi.
Başbakan Ecevit'e Kafkasya ve bu bağlamda kısa süre önce Türkiye'nin başlattığı Türkiye - Azerbaycan - Ermenistan Dışişleri Bakanları'nın biraraya gelerek, Güney Kafkasya'ya ilişkin konuları görüştükleri İzlanda'daki toplantı hakkında bilgi verdiklerini kaydeden Cem, bu toplantının tahminlerin ötesinde çok anlamlı ve özlü bir toplantı olduğunu ifade etti. Cem, Türkiye'nin bu konuda kolaylaştırıcı işleri yerine getirme amacını taşıdığını söyledi. Cem, Ermenistan Dışişleri Bakanı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile İstanbul'da bir toplantı yapmayı istediklerini kaydetti. Başbakan Ecevit'le son olarak Ortadoğu konusunu görüştüklerini belirten Cem, bu kapsamda Filistin - İsrail sorunu ve Irak konusunu ele aldıklarını, bu gelişmeler kapsamında Türkiye'nin politikasını anlattıklarını söyledi.
Cem, "Sayın Başbakanımız'ın da hızla iyileşme olduğunu görmek de bizi memnun etmiştir" diye konuştu.
Bakan Cem, 'Avrupa Birliği bu yılın sonunda Kıbrıs'ın AB üyeliği hakkında bir karar verecek. Bizim bu konuda politikamız oluştu mu?' sorusuna şu karşılığı verdi: "Bizim politikamız Bakanlığımız tarafından oluşturulmuş Sayın Başbakan'ın tasvibine sunulmuş, Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulmuş ve izlenmektedir. Bizim politikamız bahsettiğim gibi bir doğru şekilde bir uzlaşmayı sağlamaktır. Bunun için çalışmaktayız. Bizim politakamız buna mecbur olmayışımızdır".
Türkiye'nin politikasının Denktaş'a tam bir destek ve güven politikası olduğunu vurgulayan Cem, Denktaş'ın da ustalık ve iyi niyetle bu politakayı sürdürdüğünü söyledi. Cem, "AB ile aramızda Kıbrıs konusu bir koşul değildir. Bir koşul olarak getirilmek istenmiştir. Önce helsinki Zirvesi'nde, sonra katılım ortaklığı belgesinde, Helsinki Zirvesi'nde ben 'Hayır teşekkür ederim' dedim. Dönem Bakanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı'na Kıbrıs'ı koşul olarak getiren bir adaylığı, yani adaylıkta gelişmenin koşulu olarak Kıbrıs'ı getiren bir anlaşıyı kabul etmeyiz" diye konuştu.
Cem, 'AB üyeliği kapsamında Türkiye'nin yerine getirmesi gereken çalışmalar var. Yapılan yorumlar geciktiğimizi gösteriyor. Hükümet ortakları arasında bazı anlaşmazlıklar göze çarpıyor. Siz bir gecikme olduğuna inanıyor musunuz?' sorusuna, "Gecikme tanımından daha ziyade ben şunu kullanmaktayım. Türkiye iki oluşumu görüyor. Biz bakanlık olarak iki oluşumu farketmekteyiz. Birincisi Türkiye'nin uluslararası dengelerde olabildiğince etkili ve güçlü konuma gelmiş olması özellikle 11 Eylül sonrasında bizim etkinliğimiz büyümektedir. Bu ortamdan Türkiye'nin faydalanması lazım, geçmeden. Çünkü ilahi nihayet sonuna kadar devam etmez. İkincisi Batı Avrupa'daki siyasi gelişmelerin ise hem AB'nin genişleme sürecine, hem de Türkiye'nin adaylık sürecini olumsuz etkilemek yönünde oluştuğunu görmekteyiz".
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:14