Sağlık
  • 14.3.2011 14:50

DİŞLERİ SARARANLARA MÜJDE

ANKARA - Yaklaşık 45 dakika süren işlemin yapıldığı teknikle, diğer
beyazlatma yöntemlerine göre minimum hassasiyet, maksimum
beyazlatma ve maksimum kalıcılık elde ediliyor.
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Orhan
Murat Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda
yapılan estetik operasyonlar arasında çene ve diş estetiğinin
de artmaya başladığını söyledi.
Çene ve diş estetiğinin yüzdeki en önemli unsurlardan biri
olduğunu vurgulayan Özdemir, ağız, diş ve yüz estetiğinin
birbirini tamamladığını belirtti. Özdemir, yüz, çene ve
dişlerin, insanların sosyal hayattaki en önemli kimlikleri
olduğunu dile getirerek, ''Karşınızdaki insan da yarattığınız
ilk intiba yüzünüz, gülüşünüzle alakalıdır. Diş ve çene
estetiği yüz estetiğinin önemli bir parçası ve
tamamlayıcısıdır'' dedi.
Bu konuda plastik cerrahi uzmanları ile diş hekimlerinin
ortaklaşa operasyon yaptıklarını ifade eden Özdemir,
insanların kendilerine duyduğu saygı ve güvenin hayatlarındaki
başarı grafiğini doğrudan etkileyeceğini, bunun için iyi bir
gülüş ve yüz estetiğinin çok önemli olduğunu söyledi.
Özdemir ayrıca, görünüm açısından hoş görünmeyen çil, leke ve
kırışıklıkların sağlık açısından sorun yaratmazken, diş ve
çenedeki sorunların estetik açıdan çirkin görünümün dışında
sağlık açısından da çeşitli problemlerin habercisi
olabildiğine işaret etti.

BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMI DİŞLERDE LEKE YAPIYOR
Artplast Kliniği Diş Ünitesi Sorumlusu diş hekimi Murat Er de
diş eksikliği, dişlerde çarpıklık, çürük, kırılma ve aşınma
gibi sorunların diş sağlığı ve estetiğinde öne çıkan başlıklar
olduğunu söyledi.
Küçük yaşta bilinçsiz antibiyotik kullanımından kaynaklı renk
değişiklileri ve lekelerin de estetik problemleri arasında yer
aldığını ifade eden Er, ''Bu dönemde yanlış antibiyotik veya
ilaç kullanımına bağlı renklenmeler, özellikle tetrasiklin
grubu antibiyotiklerin çocuk yaşta kullanımı dişlerde grimsi
kalıcı renklenmelere sebep olur'' diye konuştu. Er, bu konuda
ilk bilgilendirilmesi gereken kişilerin anneler olduğuna
işaret ederek, bebeklere için ballı emzik kullanımının çok
yanlış olduğunu, uygulama sonrasında süt dişlerinin tamamının
çürüdüğünü vurgulayarak, parmak emme veya fizyolojik olmayan
emzik ve biberon kullanma sonucunda da damak ve dişlerin
şeklinin bozulduğuna dikkati çekti.
Özellikle çocukların beslenmesinde doğal olmayan katkı maddesi
içeren cips, şokella, kola, çikolata gibi gıdaların
tüketilmesinin de dişler için çok zararlı olduğunu belirten
Er, flour kullanımının çocuklarda 9 yaşına kadar çürükleri
önleyici etkiye sahip olduğunu söyledi. Er, ''Flour, çocuklara
besinler yoluyla diş macunlarının içerisinde, şebeke suyu
vasıtasıyla veya flour tabletler yoluyla verilebilir'' dedi.

SÜT DİŞLERİNİN ZAMANINDAN ÖNCE ÇEKİLMESİ ÇARPIKLIK NEDENİ
Çene ve yüz bölgesinde estetik bozuklukların da çocukluk
döneminde kendini gösterdiğini ifade eden Er, bunların erken
yaşlarda teşhis edilerek ortodontik çözümlerle
düzeltilebileceği belirtti. Er, büyüme ve gelişim
tamamlandığında bu tür bozuklukların giderilememesi halinde,
sorunun 18 yaşından sonra ancak cerrahi veya protetik çözümler
ile ortadan kaldırılabileceğini vurguladı.
Cerrahi çözümlerin, daha çok çene ve yüz bölgesi için,
protetik çözümlerin ise dişlerle alakalı estetik problemlerin
çözümünde kullanıldığını anlatan Er, diş çarpıklığının
çenelerin küçük olması, alt çenenin önde olması gibi doğuştan
gelen sorunlardan kaynaklanabildiğini söyledi.
Er, süt dişlerinin olması gereken zamandan daha önce çekilmesi
halinde, ilerleyen dönemde çıkacak dişlerde çapraşıklık oluşma
riskinin bulunduğuna dikkati çekti.

45 DAKİKADA DİŞLERDE KALICI BEYAZLIK
Pipo içmek, kalem ısırmak, çekirdek çitlemek gibi eylemlerinde
dişlerde aşınmaya yol açabildiğine işaret eden Er'in verdiği
bilgiye göre, ilaçtan kaynaklı renklenmelere karşı diş esteği
için ''Zoom 2 diş beyazlatma yöntemi'', ''Lamine'' ya da
''Zirkonyum'' kaplama yapılabiliyor.
Dişlere uygulanan kanal tedavileri neticesinde dişlerde renk
bozuklukları (gri renkte diş) olabiliyor. Bu durumdaki dişlere
gerçek dişle ayırt edilmeyecek ''porselen kaplama'' diş
uygulanabiliyor.
Dişleri beyazlatmak için piyasada bulunan hidrojen peroksit
bazlı jel kıvamındaki ürünler, iri partiküllere sahip ve
sürekli kullanıldığında dişte doku kaybı ve hassasiyete yol
açabiliyor. Bu nedenle dişe zarar vermeden ve kalıcı beyazlık
elde edebilmek için ''Zoom 2'' sistemi yapılıyor.
FDA onayına sahip bu sistemde dişler 45 dakikalık bir ışın
tedavisine tabi tutuluyor. Beyazlatma işlevi gören hidrojen
peroksit ultraviyole ışınlarıyla birlikte dişlere uygulanıyor.
Zoom 2'nin ışığı, jeli aktive ederek yapısındaki oksijeni
açığa çıkarıyor. Oksijen, dişin yapısında değişiklik yapmadan
renklenmeleri beyazlatıyor. Estetik açıdan diş rengi 1-2
derece açılabiliyor. Bakım kurallarına dikkat edildiğinde
dişlerdeki beyazlık iki seneye korunabiliyor.
Diğer beyazlatma yöntemlerine göre minimum hassasiyet,
maksimum beyazlatma ve maksimum kalıcılık sağlayan yöntem, en
güvenli seçenek olarak gösteriliyor. Yöntem, ayrıca çocukken
yanlış antibiyotik kullanımının yol açtığı kalıcı diş
lekelerini de büyük ölçüde giderebiliyor.
Porselen dişlerin de kişiye uygun renkte ve büyüklükte
yapılması gerekiyor. Doğal olmayan beyazlığa sahip diş rengi
tavsiye edilmiyor. Diş estetiğinde, doğal dişten ayırt
edilemeyecek biçimde zirkonyum üzerine porselen ya da sadece
porselen kaplamalar öneriliyor.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 20:08

İLGİLİ HABERLER