Sağlık
  • 5.11.2005 10:58

DİYABETİ KENDİ YÖNTEMİMLE NASIL YENDİM?

Glisemik indeks terimi besinlerin kanda glikoza ne kadar hızlı çevrildiğini ifade eder. Makarna, beyaz ekmek gibi besinlerdeki basit şekerler çok hızlı çevrildiği için yüksek Gl''lidir. Meyvelerdeki şeker ise ince bağırsakta daha yavaş emildiği için düşük Gİ''lidir. Proteinlerin glükoza çevrilmesi çok uzun sürdüğü için bunların Gİ''leri de çok düşük oluyor. Peki yüksek GI neden zararlı? Kısır döngü oluşuyor Yüsek Gİ''li bir besin yediğinizde kandaki glükoz seviyesi anında artıyor. Pankreas bu şekeri kandan alıp hücrelere aktarabilmek için insülin üretiyor. Böylece kandaki şeker seviyesi dengeleniyor. Ama bu kez de çok azaldığı için tam bir kısır döngü oluşuyor. Çünkü vücut tekrar şekere ihtiyaç duyuyor ve aynı süreç tekrarlanıyor. Bu da zaman içinde vücudun insüline hassasiyetini azaltıyor. Hatta diyabete bile neden olabiliyor. Yani vücut ne kadar insülin üretirse üretsin kan şekeri düşmüyor. Diyabet olmasa bile bu sürecin şöyle yan etkileri görülüyor: Kansere bile yol açıyor * Bağışıklık sistemi zayıflıyor. * Adrenalin üretimi 4 kat artıyor, bu da kortizon ve kolesterol seviyelerini artırıyor. * Fazla şeker hatalı hücrelerin oluşmasına yol açıyor. Bu da enfeksiyonlara ya da kansere neden olabiliyor. * Şeker ve C vitamini vücutta aynı yolla dağıtılıyor. Bu nedenle kanda fazla şeker olduğunda C vitamini dağıtımı da zorlaşıyor. * Protein moleküllerin birbirine bağlanmasına neden oluyor. Bu durum da yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Ne yapmak gerekiyor? Araştırmalar kandaki şeker seviyesinin hızla yükselmesinin bağımlılık yarattığını gösteriyor. Dolayısıyla bundan kurtulmanın tek yolu yüksek glisemik indeksli besinleri diyetinizden tamamen çıkarmak. Bu elbette kolay değil. İlk 1-2 hafta çok zorlanabilirsiniz ancak sonradan daha rahat ettiğinizi göreceksiniz. Ayrıca yüksek glisemik indeksli gıdalardan vazgeçmediğiniz müddetçe gerçek anlamda sağlıklı bir yaşama kavuşamayacağınızı unutmayın. Bunun için besinlerinizi seçerken aşağıdaki tablodan yararlanmalı ve GI''si 70''den düşük olanları tercih etmelisiniz. Ancak bunu yaparken sağduyu kullanın. Mercimeğinki 75, beyaz ekmeğinki 70 olduğu halde mercimeğin daha sağlıklı olduğunu unutmayın. Yaşamak için ekmeğe pastaya ihtiyacınız yok Vücudumuz bugün her yerde karşımıza çıkan kompleks karbonhidratları, şeker ve nişastayı sindirebilecek şekilde tasarlanmadı. Bu nedenle küçük miktarlarda tüketil diklerinde sorun olmadığı halde, fazlası vücudun tüm dengesini bozuyor. Zaten hayatta kalmak için şart olmayan tek kalori kaynağı karbonhidratlar. Hücre yapımında ve bunların canlı tutulmasında karbonhidratlara hiçbir rol düşmüyor. Yalnızca meyve ve sebzeler karbonhidratlı oldukları halde zengin vitamin ve mineral kaynakları nedeniyle vazgeçilmezdir. Kurzweil ve Grossman''ın karbonhidrat ile ilgili tavsiyeleri şöyle: * Karbonhidrat tüketimi gün içinde alınan kalorinin altıda birini geçmemeli. * Tatlı, ekmek, makarna, pilav, patates gibi gıdalardan uzak durup, yemeyin. * Genel olarak tahıllardan ve meyve sularından uzak durmaya çalışın. * Muz, üzüm yerine elma gibi meyveler tercih edin. * Lahana, Brüksel lahanası, brokoli, ıspanak, kereviz, karnabahar, salatalık gibi düşük nişastalı sebzeler yemeye özen gösterin. 25 yıl daha sabredin! Raymond Kurzvveil 2030 yılına kadar yaşayan herkesin sonsuza kadar hayatta kalabileceğini savunuyor. Kurzweil, ilerleyen yıllarda insanların nanoteknoloji sayesinde 130 yaşına kadar yaşayacağını belirtiyor. Çünkü 2030''a gelindiğinde milimetreden bile küçük nanorobotlar ameliyatlar yapabiliyor olacak. Eskiyen nöronların yerine yapayları yerleştirilerek hafiza kaybı engellenecek. Tek bir gen ''''kapatılarak'''' şişmanlamanın ve kanserin önüne geçilecek. Çünkü, mesela, kanserli hücrelerin büyümesine neden olan bir gen var ve bunun çalışması engellenirse yayılması imkansız hale geliyor. Kurzweil''e göre vücut tamamen iflas ettiğinde beynin içindeki veriler bilgisayara aktarılabilecek. Bu bilgisayarlar yapay zeka teknolojisi sayesinde kişinin makine içinde yaşamasını sağlayacak. Yani kişi bilgisayara aktarıldıktan sonra ''''Gecen hafta vücudum öldü, şimdi burada yaşıyorum'''' diyebilecek. Bu arada robot teknolojisi de ilerleyince, bu bilgisayar yeni bir vücutta çalışmaya başlayacak. Tüm duyguları eskisi gibi devam eden kişi, başka vücutta yaşamaya devam edecek. (vatan) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:44

İLGİLİ HABERLER