Gündem
  • 9.2.2003 16:13

DOĞU PERİNÇEK, SIKI BİR TÜRBAN SAVUNUCUSU ÇIKTI...

Doğu Perinçek'e uzun yıllar yol arkadaşlığı yapmış, 'Aydınlıkçılar'ın ikinci adamı durumuna gelmiş, daha sonra hareketten koparak anarşist olmuş ve şimdi İngiltere'de yaşayan Gün Zileli, sansürsüz olarak kaleme aldığı anılarında yine olay çıkaracak itiraflarda bulunuyor. Meğer Perinçek, daha önce şöyle diyormuş ''Bir insan, başını örtmekle siyasi bir bildirimde bulunmak istiyorsa, bu tavrı da hoş karşılanmalıdır.'' Ahmet Hakan, Sabah'taki köşesinde Zileli'nin kitabından alıntılar yaparak konuyu gündeme getirdi: GEÇMİŞLERİ PEŞLERİNİ BIRAKMAYAN ADAMLAR Meraklısına müjde Gün Zileli'nin anılarının üçüncü kitabı da çıktı.. Gün Zileli kim mi? Doğu Perinçek'e uzun yıllar yol arkadaşlığı yapmış, 'Aydınlıkçılar'ın ikinci adamı olmuş, daha sonra hareketten koparak anarşist olmuş ve şimdi İngiltere'de... Anılarını sansürsüz yazıyor Zileli... Hem de ahlaki kaygılarla eleştirilmesi gerekecek kadar sansürsüz.. Gün Zileli, yatıp kalktığı kadınların isimlerini veriyor, özel ilişkilere fazlasıyla dalıyor... Neyse bu ayrı konu... Ben asıl, üçüncü kitapta (Sapak, Gün Zileli, İletişim Yayınları) okuduğum bir bölüme takıldım. Meğer Doğu Perinçek, 80'li yıllarda türban savunucusuymuş... Bu bilgi, beni ''geçmişleri peşlerini bırakmayan adamlar'' üzerinde düşünmeye itti.. Onların ortak özellikleri şu Bir türlü yakalarından düşmeyen bir geçmişleri var... İşte onlardan sadece üçü... DOĞU PERİNÇEK; Geçmişte yaptığı hataların kurbanı olmaktan çok, konjonktürel siyaset yapmanın bedelini ödüyor... Bu yüzden bugün söylediklerine itiraz etmekte biraz zorluk çekenler, hemen onun geçmiş defterlerini karıştırıyorlar.. O defterler, bu açıdan fazlasıyla dolu.. Başvuranların eli boş dönmesi imkansız... Hem öyle, çok eski defterleri karıştırmaya, öyle çok uzak bir geçmişe uzanmaya filan da gerek yok.. Mesela Perinçek, ne zaman bugün için 'ilgi çekici toplumsal bir söylev' çekse, hemen karşısına 14 yıl önce PKK kampında Abdullah Öcalan'la birlikte PKK'lıları teftiş ederken çekilen fotoğrafları çıkarılıyor... O, bu durumu ne kadar te'vil ederse etsin, kamu vicdanı yüksek kuşku dozunu gideremiyor.... Artık ağzıyla kuş tutsa, dünyanın en parlak ve en harika şeylerini söylese de olmuyor, olamıyor... 28 Şubat'tan sonra birden uyanıp sıkı bir türban karşıtı olan Perinçek'in eski defterlerinden bir malzeme daha çıktı şimdi.. Meğer Perinçek, 1987'de şöyle diyormuş ''Bir insan, başını örtmekle siyasi bir bildirimde bulunmak istiyorsa, bu tavrı da hoş karşılanmalıdır.'' Şimdi o bitmek tükenmek bilmeyen kavgalı televizyon programlarında Perinçek karşıtlarının sık sık ortaya çıkaracakları bir malzeme daha çıktı ortaya... Geçmişi onun peşini bırakmayacak... Çünkü bunu biraz da o istiyor ya da durumu bunu gerektiriyor... HASAN FEHMİ GÜNEŞ; Sosyal demokrat hareketin önde gelen ismi Hasan Fehmi Güneş, 80 sonrası ne zaman bir hizbe girse, girdiği hizip ne zaman biraz prim yapmaya başlasa, 70'li yılların sonlarından bir haber, hemen dolaşıma sokuluyor... Aynur Aydan, göz yaşları içinde gazetelerin manşetine yerleşiyor ve ''ben onu çok sevmiştim'' diye demeçler veriyor... Olay şu 70'li yılların sonunda Hasan Fehmi Güneş içişleri bakanı iken, Aynur Aydan adlı sinema oyuncusuyla ilişki kurduğu dönemin en ünlü paparazzi dergisi Hafta Sonu tarafından ortaya çıkarılmıştı... Bir politikacının politik geleceği açısından 'tatsız' sayılabilecek olay, Güneş'in peşini hiç bırakmadı... Yani onun durumu Perinçek'ten farklı.. BEDRİ BAYKAM; Yok, onun 'harika çocuk' yasasından yararlanarak yurt dışına gidişi değil, bugün gündeme getirilen... Televizyon programlarında bir ''inanmış adam'' olarak yaptığı etkili değerlendirmelerin hemen ardından gündeme getirilen konu, onun 15 yıl önce açtığı ''Dadaist Bar''da iki kadına çamur güreşi yaptırması.. Şimdi ne söylerse söylesin, ''sen kadınları çamurda güreştirmiştin'' diye karşılık buluyor.. O her ne kadar bunun bir ''happining'' olduğunu söylese de, kimse dinlemiyor... (AHMET HAKAN/ SABAH) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:19

İLGİLİ HABERLER