
DOĞU PERİNÇEK'TEN ŞOK İDDİA
Duruşmada İddianame 584. sayfaya kadar okundu. Daha sonra mahkeme başkanı sanık ve avukatlarına taleplerine ilişkin söz verdi. Tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek iddianamede şüpheli olarak anılan Tuncay Güney'in Adalet Bakanlığı'na yazı yazılarak Türkiye'ye getirilmesini ve mahkeme huzurunda ifadesinin alınmasını istedi. Perinçek,"Örgüt iddiasının tek kanıtıdır.Güney davanın temelini oluşturmaktadır. İleri sürdüğü iddialar Türkiye'yi, TSK'yı, Atatürk devrimlerini suçlayan büyük iddialardır. Kasetini değil kendisini getirmek lazım. Ayrıca ben hukuktan biraz anlıyorum. Hayatımda mülakat diye delil duymadım.Gazeteci mülakat yapar,savcı ifade alır. Mülakat düzeyinde delili değerlendirmek mümkün değil"dedi
Tuncay Güney'in yasal olmayan yollarla bir kaç kez Türkiye'ye geldiğini öne süren Perinçek, "Ben sorgulandığımda Tuncay Güney'in Türkiye'ye getirilip polislerle çalıştığını öğrendim. Tuncay Güney'in geldiği hukuki tutanağa geçirilmedi. Bu tahkikatta bulunun polisler Güney'i yasadışı yollarla getirmişlerdir. Suç işlediklerini düşünüyorum"dedi. Tuncay Güney ile yapılan ve dosyada yer alan mülakatta bazı kesintiler olduğunu öne süren Perinçek,"Bu mülakat kesilmiş, biçilmiştir. Kendisinin hiç bir beyanına itibar etmiyorum. Ama Tuncay Güney de röportajında mülakatın tamamının dosyada yer almadığını söylemiştir. Biz bazı bölümlerin çıkartıldığını tespit ettik.Bunu mahkemeye sunacağız"dedi
ERTEKİN, "RAPOR 60 GÜN SONRA GELİR DEDİLER. HÜSEYİN ÜZMEZ GİBİ 3 GÜNDE GETİREMİYORUZ"
Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna getirilen sanıklardan Hayrettin Ertekin, kalp sorunu olduğunu belirterek, Silivri'de kalp doktoru bulunmadığını ifade etti. Kalp doktorunun gelerek kendisini tedavi etmesini isteyen Ertekin, bu mümkün olmadığı taktirde Üniversite hastanesine sevk edilmesini istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı,"Biz sizi Adli tıbba gönderdik. Raporunuz gelecek"dedi. Tekrar söz alan Ertekin, "Adli Tıp'ta hiç birşey yok. Rapor 60 gün sonra gelir dediler. Hüseyin Üzmez gibi 3 günde getiremiyoruz. Ben 60 gün dayanacağımı sanmıyorum. Raporlarımı sunuyorum, ilaçlarım bitti. Buradan alamıyorum. Doktorum beni muayene etsin"dedi.
ZEYNEP KÜÇÜK: TALEPLERİMİZİN YANLI BASIN ORGANLARI TARAFINDAN NASIL ÇARPITILDIĞINI, ADİL YARGILANMA HAKKININ NASIL GASP EDİLDİĞİNİ HAYRETLE GÖRDÜK.
Duruşmada söz alan Veli Küçük'ün Avukatı ve kızı Zeynep Küçük, daha önce sözlü beyanda bulunmadıklarını, bunun nedeninin iddianameye ilişkin değerlendirmeyi mahkemeye dilekçe olarak sundukları için olduğunu söyledi. Davanın hızını sekteye uğratmamak adına esasa ilişkin değerlendirme yapmadıklarını söyleyen Küçük, "Müvekkil ile ilgili suni olarak yaratılmaya çalışılan dez enformasyona fırsat vermemek için dilekçe sunduk. Taleplerimizin yanlı basın organları tarafından nasıl çarpıtıldığını, adil yargılanma hakkının nasıl gasp edildiğini hayretle gördük. 70 ayrı dedikodu örgütsel suç olarak iddianameye taşınmıştır. Tahliye talebimizi henüz iddianame okunmadığı için bu aşamada sözlü olarak yineleme gereği duymadık. Ancak bu tutum hep yanlış yorumlandı. Terör amaçlı suç örgütü kurulduğu iddiaları tamamen yalan ve asılsızdır. Müvekkilin suça karıştığına ilişkin somut inandırıcı delil bulunmamıştır. Bir gün dahi tutuklu kalmasını gerektiren gerekçe yoktur. Tahliye talebimizin varlığını yineliyoruz"diye konuştu.
ARA KARAR İÇİN DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen Ergenekon soruşturmasına ilişkin dosyada, firari şüpheli olarak yer alan Tuncay Güney'in duruşmada dinlenilmesi konusundaki talebi mahkemenin taktirine bırakan Cumhuriyet Savcıları tahliye taleplerinin red edilmesini istedi. Mahkeme talepleri değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.