Gündem
  • 16.1.2003 11:26

DOLARLI MEDYA DOPİNGİ BABA BUSH'TAN MİRAS...

'ABD yönetiminin savaş yanlısı medya oluşturma' kampanyasının Körfez Savaşı'nda da uygulandığı ortaya çıktı. Körfez Savaşı sırasında başlatılan propaganda kampanyasının -George W. Bush yönetiminin Irak'a yönelik muhtemel operasyonu meşrulaştırma girişimi ekseninde Ortadoğu'daki medyayı 200 milyon dolarla desteklediği kampanyada olduğu gibi- ABD'li psikolojik savaş uzmanlarının önerileri doğrultusunda hazırlandığı belirtiliyor. 1990 yılında baba Bush döneminde Irak'a karşı düzenlenen operasyonla başlayan Körfez Savaşı'nda uygulanmaya başlanan 'dezenformasyon sürecinin' hala devam ettiği belirtiliyor. İletişim uzmanları, ABD medyası ile İngiliz medya gruplarından bazılarının 1998 yılındaki bombardımanın ve BM yaptırımlarının siviller üzerindeki yıkıcı etkisinin görmezden gelindiğini belirtiyorlar. Medyanın Irak oyunları Sol tandanslı muhalif yazar Anthony Arnove'un son kitabı 'Kuşatma Altında Irak', Washington'un yönlendirmesi doğrultusunda medyanın Irak üzerindeki oyunlarını gözler önüne seriyor. Kitabında, Batı medyasında ABD ile aynı görüşte olan tarafların fikirlerinin yansıtıldığına dikkat çeken Arnove, ''ABD hükümetinin medyayı nasıl manipüle ettiği ve medyanın Körfez Savaşı'nda bunlara nasıl boyun eğdiği yeterince belgelenmiştir'' diyor. Arnove kitabının 91. sayfasında şu ifadelere yer veriyor: ''Şunu belirtmek gerekir ki Irak'la ilgili haberlerde ABD medyasının Arap ve Müslüman kültürünü her zamanki gibi yanlış tanıtması ve aşağılaması çok belirgin biçimde yansıtılmaktadır. Popüler kültürde Araplar terörist ve şiddet yanlıları olarak resmedilir. Bu basit ve çarpıcı görüntüler, hem Irak'la ilgili olarak yerleştirilmek istenen imajı güçlendirmekte hem de bu imaj tarafından beslenmektedir.'' Medyanın yedi günahı Arnove, kitabının devam eden bölümlerinde Hıristiyanlıktaki yedi büyük günah doktrininden yola çıkarak medyanın yedi ölümcül günahını tespit ediyor. Yazar, bu günahları şöyle sıralıyor: · BM yaptırımlarının Irak halkı üzerindeki etkisini gözardı etmek ve küçümsemek. · Bombardımanın sivil kurbanları da vurduğu haberlerini görmezlikten gelmek. · Irak'ı Saddam Hüseyin'in kişiliğiyle özdeşleştirmek. · Haberlerde yapay bir 'denge' yaratmak. · Hükümet sözcüsü gibi konuşmak. · Irak silahlarıyla ilgili tehdidi abartmak. · Çok dar bir uzman kadrosu kullanmak. Yazar Anthony Arnove'un belirlediği bu yedi günahtan 'Hükümet sözcüsü gibi konuşmak' görevini yerine getiren Batılı gazetecilerin psikolojik savaş için ayrılan fonlardan yararlandığı öne sürülüyor. Bu gazetecilerin resmi kaynaklarla özdeşleşirken, 'biz' söylemini kullandıkları, bu söylemin oluşmasında fondan ayrılan kaynakların dağıtımının yanısıra, medyaya yönelik muhtemel ekonomik yaptırımlar ve gazetecinin haber kaynağı ile kurduğu çarpık ilişkilerin etkili olduğu kaydediliyor. (Yeni Şafak) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:09

İLGİLİ HABERLER