Gündem
  • 16.1.2003 12:51

ABD YÖNETİMİNE YAKINLIĞIYLA TANINAN GAZETECİ SAFİRE TÜRKİYE HAKKINDA 'AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ'

Gazeteci William Safire, Türkiye'de gelişen demokrasinin, Türk-Amerikan ilişkilerinin karşısına belirsizlik çıkardığı yorumunu yaparken, AKP hükümetini de "Irak'ın özgürleşmesine fiyat biçmekle" suçladı. ABD yönetimine yakınlığıyla tanınan gazeteci William Safire, ABD'nin etkili gazetelerinden The New York Times'taki yazısına "Türkler'i severim" diyerek başladı. Safire, Türkiye'nin, Kore Savaşı'nda ABD'nin yanında olduğunu, soğuk savaş döneminde NATO için bir kale olduğunu ve Körfez Savaşı'nda kendisinden tüm istenenleri karşıladığını anımsattı. Safire, son yıllarda Türkiye, İsrail ve ABD arasındaki sessiz askeri işbirliğiyle oluşturulan "gizli ittifak"ın da Ortadoğu'da istikrarı sağlayan birkaç güçten biri haline geldiğini kaydetti. LAİK MÜSLÜMAN DEMOKRATİK DEVLET ABD ve Türkiye arasındaki güvenilir ittifakın, "ABD'nin, Türkiye'nin çıkarlarına uzun süreli desteği" temeline dayandığını öne süren Safire, bu desteğin, Türkiye'nin ekonomisini güçlendirmek için IMF'yi etkilemekten, "Müslüman karşıtı" AB'yi, böylesi bir "laik Müslüman demokratik devleti" kabul etmesi için zorlamaya kadar geniş bir yelpazede görüldüğünü yazdı. "TÜRK HÜKÜMETİ KEM KÜM EDİYOR" Ancak bir tezat olarak, Türkiye'de -Amerika'yı sevindiren biçimde- demokrasinin gelişmesinin, iki ülke arasındaki ittifakın karşısına bir belirsizlik öğesi çıkardığını savunan Safire, Ankara'daki özgürce seçilen ve "kökleri laik olmaktan çok İslami olan" hükümetin, ABD Başkanı George Bush'un gönüllü koalisyonuna katılmak konusunda "kem küm ettiği" yorumu yaptı. Türkiye'deki eski iktidar yapısı olan ordu yönetimi ve kurumsal devlet yapısının, "Türkiye'nin, kamuoyu görüşüne karşı ne kadar hassas olduğunu" Avrupalılar'a göstermek için geri planda kaldığını belirtti. Söz konusu kamuoyu görüşünün ne Saddam yanlısı, ne de Amerikan karşıtı olduğunu ifade eden Safire, "Savaş'tan yana mısın" sorusu karşısında 10 yanıttan 9'unun "Hayır" olduğunu, ancak "Saddam'ın devrilmesinden yana mısın" sorusu sorulduğunda yanıtların daha kesin biçimde farklılaştığını, "Türk arkadaşlarına" dayanarak belirtti. GEÇİCİ BAŞBAKAN Türk parlamentosunun üçte ikisini kontrol eden iktidar partisinin, halkı "Saddam'ın gönderilmesinin gerekliliği konusunda hazırlamak için" hiçbir şey yapmadığını yazan Safire, bunun yerine "geçici" başbakan Abdullah Gül'ün, ABD ile aynı tarafta yer almamak için ne kadar hevesli olduğunu göstermek amacıyla Arap başkentlerini dolaştığı yorumunu yaptı. Gül'ün, bir başka BM kararı olmadan, müttefik harekatı için işbirliği yapmayı reddettiğini belirten Safire, geniş bir Türk işadamları heyetinin Bağdat'a gezi düzenlediğini anımsattı. Kendisine oy verenlerin, "komşusunu baskı altında tutan tiranlığı sona erdirme konusunda, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarına desteğini" hayata geçirmekteki başarısızlığın 1 numaralı hata olduğunu öne süren Safire, bundan daha kötüsünün ise, AKP'nin şu anda yapmakta olduğu ve değerli Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verme tehdidine sahip olan, "ABD'nin, Irak halkını özgürleştirme hareketinde görev almak için fiyat biçmek" olduğunu yazdı. Safire, bir işgali başlatacak üslerin kullanılması konusunda, ABD'nin, Türkiye'nin anayasasının gerektirdiği gibi izin istediğinde, üslerin geliştirilmesi ve pistlerin genişletilmesi gibi konularda kaç yüz milyon dolar gerektiği üzerine pazarlıkların başladığını belirtti. Safire, daha inşaat çalışmalarına başlamadan, Ankara'nın 5 milyar dolar tahmin ettiğini açıkladığı ancak ABD kaynaklarının, "bunun iki katından fazla" olduğunu söylediği ekonomik yardım paketinin çabasına girildiğini ifade etti. "PAZARLIKLAR İLİŞKİLERİ DEĞİŞTİREBİLİR" Safire, zaten sorunlu olan Türk ekonomisinin yaklaşan savaşta darbe alması durumunda, Türkiye'nin zararı gidermek için ABD'ye ve "Yeni Irak'ın petrol kaynaklarına dönebileceğini belirten Safire, "Amerika'nın, bölgedeki en büyük müttefikinin maruz kalacağı herhangi bir şoku önlemeye olan ilgisi" konusunda, Ankara'nın Türk halkını bilgilendirmesi gerektiğini yazdı. Safire, "askeri yardım karşılığında para" konusunda devam eden pazarlıkların "alçaltıcı" olduğu ve "iki ülkenin ittifakının doğasını değiştirebileceği" yorumunu yaptı. Irak savaşı ve Türkiye'nin rolü konusunda ABD yönetiminin "şahince" görüşlerini savunmasıyla tanınan yazar William Safire, Türkiye'nin yeni liderlerinin ne yapması gerektiğini de yazdı. Safire, "Öncelikle ABD askerlerini karşılamak için acil yasal ve yapısal düzenlemeleri yapın ve biraz daha ilerleyerek 100 bin kişilik Türk askeri gücünü Irak sınırına yerleştirmeye gönüllü olun" diye yazan Safire, Türkiye'nin bunu Suriye'ye karşı yaptığında, Suriye'nin mesajı aldığını ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Şam'dan çıkardığını anımsattı. Safire, Kuzeyden Bağdat'a yönelmiş bir Türk ordusunun yaratacağı tehdidin, güneyden gelen Amerikan askerleriyle karşı karşıya kalan Iraklı generallerin teslim olmasını çabuklaştıracağını savundu ABD'nin, Türkler'in müttefik işgaline katılmaya ilişkin teklifini, "Türkler'in petrol zengini Kerkük'ten çıkmakta isteksiz kalacağı korkusu ile" reddedebileceğine de dikkat çeken Safire yazısını, "Ama Türkiye üslerin sinirli sahibi gibi değil, stratejik bir müttefik gibi davranırsa, önümüzdeki on yıllar için yanında tereddütsüz bir süpergüç olacaktır" cümlesiyle bitirdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:09

İLGİLİ HABERLER