DÜNYA GÜZELİ AZRA AKIN'DAN 'ŞÖHRET SONRASI' AÇIKLAMALARI...

Önce ‘Anlat İstanbul’ adlı sinema filmi, ardından ‘Yağmur Zamanı’ dizisinde rol alan Azra Akın, bildiği yolda emin adımlarla ilerliyor.

Ünlü olduğu için kendisinden uzak duran insanlar kimi zaman canını sıksa da, ‘Bu kadar tanınmak bazen ürkütücü’ dese de, o halinden çok memnun...

- Dünya Güzeli seçilmek, yaşamınızı nasıl değiştirdi?

8 Aralık 1981 Hollanda doğumluyum. Bu yarışmalardan önce okuluna gidip gelen, hafta sonları arkadaşlarıyla sinema programları yapan bir genç kızdım. Elbette şimdi her şey farklı.

- ‘Markalaşma’ yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz.

1998 yılında Gaye Sökmen ve Can Sadıkçıoğlu, Elite Model Look yarışmasını birlikte organize ediyordu. 14 Mart 2002’de yapılan Elit Model Look’ta birinci seçildim. Ardından Gaye Sökmen beni Nijerya’da yapılacak Dünya Güzellik Yarışması’na katılmam için ikna etti. Ve ben Londra’daki yarışmada birinci oldum.

- Bu arada eğitim durumları ne oldu?

Liseyi bitirdim, üniversite eğitimine daha başlayamadım. Tasarım eğitimi almak istiyorum.

- Sıra geldi sinema ve televizyon oyunculuğuna...

Çocukluğumdan beri ne zaman bir film izlesem, sanki o an ekranın, perdenin içine giriyordum. Yarışmalardan sonra Türkiye’ye gidip gelirken TCM Ajans yetkilileriyle tanıştım. Bir gün Hollanda’yı arayıp, bir filmde oynamamı istediler. Sonra apar topar geldim İstanbul’a ve kendimi film setinde buldum. ‘Anlat İstanbul’ filminde Amerika’dan gelen Amerikalı bir kızı oynadım. Çünkü o dönemler çok daha az Türkçe konuşuyordum, bu role uygun buldular beni. ‘Yağmur Zamanı’ dizisi de aynı ajanstan geldi. Her defasında büyük bir heyecanla giriyorum sete.

- Televizyonun karşısına geçip kendi dizinizi izliyor musunuz?

Tuhaf bir his insanın kendi kendini izlemesi. Hatalarımı görüyorum, kalkıp odanın ortasında ‘Azra ne yapıyorsun? Bu böyle mi yapılır’ dediğim çok oldu.

- Herkes tarafından tanınmak zaman zaman zor mu?

Ben insanlarla arkadaş olmak isterken, onlar uzak duruyor. Bu açıdan bakınca tanınmak mı tanınmamak mı daha iyi bilmiyorum.

- İnceciksiniz... Spor sayesinde mi oluyor bu?

Açıkçası şu aralar spor yapamıyorum. Ama önceden yapardım. 4 yaşımdan 18 yaşıma kadar haftada dört gün bale yaptım. Sonra okulda jimnastik derslerini çok severdim. Şimdi işler beni koşturuyor.

Yalnızlıktan korkmuyorum

Mayıs ayından beri tek başıma yaşıyorum. Yalnız yaşamaktan da hiç korkmuyorum. Hem bazen yalnız olmak iyi... Kendini düşünüyorsun, hayatını düşünüyorsun. Tabii annemi, babamı, kız kardeşim Doruk’u özlüyorum, ama her gün telefonla görüşüyorum onlarla. Zaten burada benim ikinci annem var; Gaye Sökmen. Ayrıca erkek arkadaşım Kıvanç (Tatlıtuğ) da beni hiç yalnız bırakmıyor.