DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPAN FOX TV'DEN, SMS VURGUNU
Kürşat Bumin/ YENİ ŞAFAK
Gözyaşı dök ki Fox TV paraları götürsün
Hollanda'da BNN televizyon kanalının yayımladığı “Büyük Organ Şhow” adlı programın “şaka” olduğu açıklanmış. Programda ölümcül hasta bir kadın, böbreğini bağışlamak için üç adaydan birisini seçecekmiş. Meğerse, bağış yapacağı söylenen kadın sağlıklı bir oyuncuymuş. Ama bağış bekleyenler birer oyuncu değil, gerçekten de sağlık durumları ağır olan üç gerçek hastaymış.
Program yapımcısı söz konusu “şaka”yı hükümeti organ bağışı yasalarında reform yapmaya yöneltmek olduğunu söylüyor. Böylece, kamuoyunun dikkati organ ihtiyacı ve bağışının önemine çekilecekmiş. Programın tüm dünyada tartışıldığı, Hollanda Başbakanı'nın bile özel tepkisine neden olduğu da verilen bilgiler arasında.
Gerçekten de insana “şakanın sırası mı?” dedirten türden bir program bu. Ancak yapımcı şirketin açıklamasını hatırlarsak, yöntem çok tartışılır olsa da amacının kötü niyet taşımadığını söyleyebiliriz. Hele de bu programın bizim memlekette şu sıralar ekrana gelen bir programla karşılaştırılması yapıldığında...
Ülkeye yeni giren ve girer girmez “Fox'lamak” gibi yepyeni bir fiil icat eden Fox TV adlı televizyon kanalında geçen “Bir Dilek Tut” adlı şarkı yarışmasının bir bölümünü cumartesi akşamı ben de izledim.
Pek çoğunuz haberdarsınızdır ama ben yine de programdan çıkardığım anafikri gecikmeden açıklayayım: İnanılır gibi değil!
Program 4 ünlü jüri üyesi, iki ünlü sunucu ve de bir miktar yarışmacının harmanlanmasıyla kotarılmış.
Ama buradaki yarışmacılar, başka kanallarda önümüze gelen şarkı yarışmalarındaki adaylardan farklı durumdalar. Çünkü “Bir Dilek Tut”un yarışmacılarının her biri bir biçimde son derece talihsiz insanlar. Kiminin son derece kısıtlı bir bütçe ile bakmakta olduğu ağır sağlık sorunları olan bir eşi var, kimi ise -ailesiyle birlikte- başını sokacağı bir çatıdan bile yoksun. Yani her birinin derdi başından aşmış durumda.
Bu yarışma adayları yanlarında ünlü birer şarkıcıyla birlikte yarışacaklar ve içlerinden birinci gelen bir apartman dairesi kazanacak...
Apartman dairesi deyince yanlış anlaşılmasın; geçen haftalarda birinci gelen yarışmacının kazandığı daireyi de görmüştük ekranda: Küçükçekmece'de iki odalı, ikinci el ve (herhalde) 40-50 bin liralık bir daireden söz ediyoruz.
Tamam diyelim, buraya kadar her şey yolunda. Peki ama yarışmanın birincisini kim seçecek? Ayrıca yarışma bir gecede son bulan cinsten bir şey de değil. Bir “daire” için haftalarca şarkı söylemek gerekiyor.
Kim olacak, tabii ki izleyiciler seçecek. O programda hangi “şarkıcıyı” beğendilerse, onun adına SMS'ler göndererek.
Yukarıda “inanılır gibi değil” demem bundan ötürü.
İzleyicilerin “Aman şu talihsiz kadın bir ev sahibi olsun bari!” benzeri samimi duygularla gönderdikleri SMS'ler Fox TV'yi (ya da her kimse onu) daha bir gürbüzleştirirken zavallı yarışmacılar daireceğin aralarından hangisine kısmet olacağının hesabı ve beklentisi içindeler...
Mutlaka –normal olarak- iyi ödenen ünlü jüri üyeleri ve sunucuların bu oyuna iştiraki ise sular seller gibi akıttıkları gözyaşları yoluyla gerçekleşmektedir.
Şöyle yani: Kocası ağır hasta olan yarışmacı iki göz oda için yarıştığını tekrarlayarak şarkısına başlar başlamaz yardımsever izleyicilerin SMS'leri jüri üyelerinin gözyaşları arasından süzülerek Fox TV'nin kasasına yönelmektedir...
İyi numara doğrusu...
Oysa bu iş farklı kurulsa, yani izleyicilerin SMS'lerinden elde edilen gelir doğrudan yarışmacılara gitse, hepsi “dairesi”ne hemen o dakika kavuşacak.
Dikkat ediyorsanız, izleyicilerin SMS'lerle diğer yarışmalara katılmalarından söz etmedim. Çünkü bu yarışmalar “Bir Dilek Tut” gibi doğrudan “istismar”a dayanmıyor. İzleyici şarkı-türkü ya da buz pistinde kaymaya çalışanları izleyip canının istediği aday kazansın diye SMS gönderiyor... Tamam TV'lerin bu yoldan elde ettikleri gelir de müthişmiş ama bu oyunun “Bir Dilek Tut” ile ilgisi yok.
Fox TV'deki programın benzeriyle başka bir ülkede karşılaşmak imkansızdır herhalde...
Sen tut bir avuç acılı ve yoksul insanı bir araya getirip şarkı yarışması düzenle; sonra da yardım sever izleyicilerin –ve de juri üyelerinin- gözyaşları içinde gönderdikleri SMS'lerle bir güzel para kazan... İstismarın böylesi ilk defa herhalde...
