
DYP'Lİ KANDOĞAN SERT KONUŞTU
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğunu belirterek, "İktidar icraatlarını, adeta bunlara ters, bunlara karşı veya anayasanın ilkelerini zayıflatan icraatlar gibi değerlendirmek doğru olmaz" dedi.
TBMM Genel Kurulunda hükümet adına söz alan Çiçek, içinden geçinilen süreci dikkate alarak sağduyu ve aklı öne çıkaran, hissiyatı ikinci plana bırakan değerlendirmeler yapılması gerektiğini söyledi.
Genel Kurulda yapılacak konuşmaların yanlış anlamalara, yanlış kabullere ve yanlış değerlendirmelere neden olmaması gerektiğini vurgulayan Çiçek, siyasi partilerin demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu belirtti.
Çiçek, bir ülkede birden fazla parti varsa, ülke sorunlarına farklı çözümler getirilmesinin normal olduğunu anlatarak, "Herkes farklı düşünür. Bunlar kamuoyunda tartışılır. Millet sandıkta hangisini tercih ederse, onu iktidar, diğerlerini de muhalefet yapar" dedi.
Seçimlere girerken, hiç tartışılmaması gereken konular bulunduğunu dile getiren Çiçek, bunlara örnek olarak Anayasanın ilk 6 maddesini gösterdi.
Bu maddeleri okuyan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Partilerimiz farklı, düşüncelerimiz farklı da olsa, bu ülkede siyaset yapan herkesin ve 73 milyon Türk vatandaşının, bu saydığımız hususlar ortak paydasıdır. Bunu ne seçimde, ne seçimden önce ne de seçimden sonra tartışma konusu yapamayız. Hükümetlerin görevi, bunlara ters düşen bir icraat yapmamaktır. Biz 59. Hükümetiz. Gerek biz, gerek bizden önceki 58 hükümet, buradaki hususları hayata geçirmek için hükümet olmuştur, bunun için çaba sarf etmiştir. Farklı partilerden olabiliriz ama hepimizin milli marşı, İstiklal Marşı’dır. Bunda tereddüt yok. Farklı siyasi düşüncelerde olabiliriz ama Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Şimdi iktidar icraatlarını adeta bunlara ters, bunlara karşı, bunlara kabul etmez veya anayasanın yukarıda saydığım ilkeleri zayıflatan icraatlar gibi değerlendirmek doğru olmaz, haklı bir değerlendirme de olmaz. Birbirimize gerekçesi olmayan, çok sağlam delillere dayanmayan, bir kısım siyasal üslup içerisinde hükümetleri bu neviden zan altında bırakırsak, bunlar zannediyorum siyasi tansiyonu daha da yükseltir.
Zaten seçimlerin biraz öne alınmasının nedeni, yaşadığımız süreçte sorunların çözümünü tek başına parlamento çatısı altında şu dönemde bulamayacağımız için, diyoruz ki bu tartışmaları millete götürelim.
Millete götürelim ama milletimiz de bu kararları sağlıklı bir ortamda, gergin olmayan bir ortamda verebilirse çok iyi olacaktır. Halbuki suçlama üslubu içinde biz bu işi tartışmaya çalışırsak, seçimi yaparız.
Seçimden sonda da bu tartışmaları devam ettiririz. Bundan ülkeye fayda gelmez."
SEÇİM TARİHİ TARTIŞMALARI
Herkes istediği için seçimi öne aldıklarını ifade eden Çiçek, muhalefetin daha önce, 24 Haziran olarak açıklanan seçim kararının Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) danışılmadan alındığı yönündeki eleştirilerini yanıtladı.
İktidarın 24 Haziranı bir emrivaki ile getirmediğini ifade eden Çiçek, "Kurumsal olarak, resmi bir yazı olmadı ama YSK ile görüşüldü. Ben de görüştüm. Olayın tanığı olarak ifade etmek istiyorum" dedi.
Çiçek, daha önceki erken seçimlerin 41 günde yapılabildiğini, daha uzun sürede yapılanların da bulunduğunu anlatarak, YSK’nın dünkü toplantısında 22 Temmuzdan önce seçimlere gidilmesinin kendileri açısından fiilen ve hukuken imkansız olduğuna karar verdiğini hatırlattı.
Bu tür tartışmaları uzun süre toplumun gündeminde tutmanın, gerek ekonomik, gerek siyasi istikrar, gerekse Türkiye ile ilgili yapılacak iş bakımından neticelendirilmesinde faydanın bulunduğunu ifade eden Çiçek, seçimin 24 Haziran yerine 22 Temmuzda yapılmasının teknik zaruretlerden kaynaklandığını bildirdi.
"SAMİMİYET SINAVI"
DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan da yaptığı konuşmada, Türkiye’de yaşayan 73 milyon vatandaşın gözünün TBMM’de olduğunu ifade ederek, vatandaşın Meclisin alacağı tarihi kararı beklediğini söyledi.
"Burada hepimiz samimiyet sınavından geçiyoruz. Aylardan beri erken seçimi dile getirenlerin, bu karar karşısında nasıl bir tutum takınacaklarını merakla bekliyorum" diyen Kandoğan, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen cumhurbaşkanı seçiminin birinci turuna katılmasının gerekçesini de anlattı.
CHP’lileri "İşte sandık önümüze geliyor. Niçin sandıktan kaçıyorsunuz?" diye eleştiren Kandoğan, cumhurbaşkanı seçimi sürecinin CHP tarafından mahkemeye taşınmasını eleştirdi.
CHP’ye, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ilgili süreci neden Anayasa Mahkemesine götürmediğini soran Kandoğan, "(Anayasa Mahkemesinin kararından sonra) demek ki Sayın Sezer, Anayasaya aykırı bir şekilde orada oturmaya devam etmiş. Sayın Sezer orada oturunca sorun yok, ama 22. Dönem parlamentosu seçecek olunca Yüksek Mahkemeye gidiyorsunuz. CHP Genel Merkezinde Anayasa Mahkemesinin kararı alkışlarla karşılandı. Hani millet iradesinin üstünlüğü" diye konuştu.
Konuşmaların ardından milletvekili seçiminin 22 Temmuz Pazar günü yapılmasına ilişkin önerge kabul edildi.
Daha sonra TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime saat 15.00’e kadar ara verdi.
Genel Kurulda, öğleden sonra 22 Temmuzda yapılacak seçimde, seçilme yaşının 25 olarak uygulanmasını ve bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasını öngören Anayasa değişikliği teklifinin ilk turu yapılacak.