
EMEKLİ PAŞA'NIN CUMHURBAŞKANI POTRESİ!..
MUZAFFER ÇAĞLIYANER
KONYA - Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, bugüne kadar başörtüsü diye bir sorun olmadığını, olsaydı en azından askeri yönetim zamanlarında başörtüsü satışının yasaklanması gerektiğini, ancak böyle bir olayın olmadığını söyledi.
Selçuk Üniversitesi bünyesinde bulunan Atatürkçü Türk Gençliği Topluluğu'nun (ATA) konuğu olarak Konya'ya gelen emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Selçuk Üniversitesi Aladdin Keykubat Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde "Parola vatan, işareti namus" adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasında Türkiye'de son zamanlarda yaşanan olaylara değinen Hurşit Tolon, Güneydoğu'da yaşanan olaylarının "terör" olarak adlandırılmaması gerektiğini belirterek, "Cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar 29 başkaldırıya tanık olduk. 1984'te başlayan olaylar hala devam etmekte. 6 bin civarında güvenlik görevlimiz şehit oldu. Terör kavramı başlangıçtaydı. Bugün olan terör değil. Dışarının desteği ve içerideki yardakçıları ile birlikte 1984'te başlayan olaylar. Bazıları buna derin devlet diyor. Derin devlet kendi karakolunu mu basıyor. Bunu diyenler derin devletin ne olduğunu bilmeyenler. Madem derin devlet bu kadar güçlüydü neden bu zamana kadar bu olayı çözemedi. Türkiye, terör ile ilgili yıllardır çağrıda bulunuyor ama kimse dinlemiyordu, ta ki 1 Eylül olana kadar" dedi.
Laiklik konusuna da değinen Hurşit Tolon, bugün laiklik karşıtı birçok şey yapıldığını belirterek, "Bunlara örnek olarak, insanlar yasalarca belirlenen bir olay için 'ulemaya danışalım' demedi mi? Şimdi 'içki içilen yerleri kırmızı çizgi ile ayıracağız' diyorlar. Bunlar hangi laiklik ilkesi ile bağdaşıyor. Şimdi siz tatil bölgelerinde gelen turistlere kırmızı işaretli yerlerde içki için mi diyeceksiniz" ifadelerini kullandı.
Başörtüsü meselesine de değinen emekli Orgeneral Tolon, "Ben kendimi bildim bileli başörtüsü ile ilgili bir sorun yoktu. Eğer öyle bir sorun olsaydı hiç olmazsa askeri yönetim zamanlarında sokakta baş örtüsü satışı yasaklanırdı. Ama bu hiçbir zaman olmadı. Bu kavram siyasal bir simge haline getirilmek isteniyor. Sorun, bu örtünün siyasi bir rozet gibi kamu kurumlarına girmesini önlemek. Yoksa sokaktaki insanın örtüsüne kimse karışmıyor" dedi.