Padişah Birinci Abüziddin
Toplumun bilinçaltında artakalmış ‘Osmanlı refleksine’ dikkat çektik ya, bazı ahmaklar bizi ‘Osmanlıcı’ sanmışlar, kızmışlar.
‘Lılık’ ile ‘cılık’ takılarının anlam farkını ilkokulların Türkçe derslerinde öğretiyorlar ama genel ortalamamızın üçüncü sınıf düzeyi olduğunu kimi zaman unutuyorum, özür dilerim. Belki henüz ‘oraya gelmemişlerdir’ bazı arkadaşlar...
Oysa aramızda çok az sayıda gerçek Osmanlıcı da var, bu doğru.
Şeriatçıları kastetmiyorum, onlar genellikle ‘meşveretçi’, yani cumhuriyetle şekil olarak bir sorunları yok; sıkıntıları cumhuriyetin ‘içeriğinden’ kaynaklanıyor.
Padişahçıları kastediyorum, az sayıda da olsa böyle ‘egzantrikler’ bulunuyor.
‘Yeni Osmanlılar’ diye bir şey varmış; ‘şey’ dedim çünkü bu bir parti mi, örgüt mü, dernek mi, ‘platform’ mu, yoksa yalnızca bir gönül birliği mi, bilmiyorum. Bunların bir de Serdar Atik adında genel sekreterleri olduğuna göre, bir çeşit kuruluş olsa gerek. Bir ‘hareket’.
‘Beşinci Selim’ olarak bir padişah adayları bile varmış! Dördüncüsü ne zaman geldi geçti bilemedik ama...
Gerçek isim mi takma mı olduğunu da bilemediğim Serdar Atik, Tempo dergisine verdiği bir demeçte ‘neden taçlı demokrasi olmasın’ sorusunu da ortaya atmış. Sağolsunlar, dergiciler büyük bir gazetecilik başarısı gösterip(!) bu kuruluşun Internet sitesinin görüntüsünü yayınladıkları ve fakat adresini vermedikleri için, temasa geçemedik. ‘Karineyle’, körlemesine birkaç adres denedik, bağlantı kurulamadı.
Serdar Atik ateşle oynuyor.
Anayasamızın birinci maddesi devlet şeklinin cumhuriyet olduğunu söyler, dördüncü maddesi de bunun değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini bildirir.
Anayasa yalnızca meclis içinde, partilere ve mebuslara uygulanan özel bir kanun değildir, temel yasadır, bütün yasaların hem anası hem babasıdır ve bütün vatandaşlar için hayatın her alanında ve her zaman geçerlidir.
Bozulmasın, bu benim ettiğim de bir ihbar değildir, çünkü o dergide benden on gün önce açık seçik yazıldı bütün bunlar.
Oysa, yasak olmamalıydı... Fransa’da kralcılar, İngiltere’de cumhuriyetçiler gibi bizde de padişahçılar fikirlerini serbestçe söyleyebilmelilerdi, demokrasi olacaksa...
Bu bir tehlike değildir. Çünkü günümüzde padişahçılık ütopya bile değildir. Fransa’da bir aydın çıkıp da ‘ben Napolyoncuyum’ derse ne kadar ciddiye alınacaksa, burada da padişahçılık o kadar geçer.
Osmanoğlu soyadını taşıyan hiçbir erkeğin tahta geçmek gibi bir uçukluk aklının köşesinden bile geçmiyor, geçmez. Herşeyden önce böyle bir niyet ‘ihsas’ edip başına bela almak istemez.
Zırtıloğlu hanedanını da kuramayacağınıza göre...
İmparatorluk dağılmış, başını alan gitmiş, üstelik aradan da seksen küsur sene geçmiş, siz şimdi hangi milletlerle yeniden kuracaksınız, bin beş yüz Rum’la mı, yirmi bin Ermeni’yle mi, yetmiş bin Yahudi’yle mi?
Sakın ‘Türk-Kürt’ falan demeye kalkmayın, oyarlar haa... İçinize de bade koyarlar.
Profesör Asaf Savaş Akad’ın dediği gibi, padişahı birleştirici ve bütünleştirici bir simge olarak tutabilir miydik? Vahdettin o çapta bir devlet adamı olsaydı, kurtuluş savaşına en başından sahip çıkıp Anadolu’ya kaçsaydı, direnişin başına geçseydi, Mustafa Kemal Paşa’yı ‘savaşı kazandıktan sonra devrimleri de yapacak bir başbakan’ olarak desteklediğini ve tutacağını açıklasaydı, belki...
Genç Osmanlılar ya da İttihatçılar adam olup da eşit şartlarda bir ‘milletler konfederasyonuna’ vakitlice gidebilselerdi, belki...
Ama yalnızca belki. Hangi çapsız başaracaktı bu büyük devrimi?
Osmanoğlu, müttefiklere boyun eğince kendi kendini bitirdi.
Kaldı ki şehzade gelmek istemiş de Ankara kabul etmemiş, yani onlar da başından bitirmişler bu işi.
Günümüzde ‘Osmanlıcılığın’ hiçbir, ama hiçbir anlamı da yok, oluru da. Ama ‘Osmanlılık’ kollektif bilinçaltımızda yaşıyor ve Osmanlı bozgunu da içimizde sürüyor. İşte bu yüzden çok kolay ağlamaya koyulup sonra da çok kolay efeleniyoruz, ya da tersi. İşte bunun için Avrupa Birliği’ne hem girmek istiyor, hem de istemiyoruz. Büyüklük hissiyle atbaşı giden aşağılık kompleksimizle, ne halt edeceğimizi şaşırdık.
İşte bunun için de CHP asla iktidara gelemeyecek, başında ister Deniz Baykal olsun ister başka herhangi bir vatandaş, sonuç değişmez.
Engin Ardıç
Star
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:32