Medya
  • 5.2.2005 14:40

ENGİN ARDIÇ YİNE DÖKTÜRDÜ...

ENGİN ARDIÇ''IN AKŞAM''DAKİ YAZISI: MİSYONER POZİSYONU Misyonerler televizyon kuracaklarmış... İyi, böylece belki şu ünlü ''misyoner pozisyonu'' da bu kanalda öğretilir, halkın kültürü artar. Desem çok güleceksiniz, kurmasınlar yazsam beğeneceksiniz, fakat tersini söylesem kızacaksınız. Türkiye''de, Serdar Turgut''un kullandığı anlamda ''modern milliyetçi-muhafazakarlar'' değil ama, ''klasik'' anlamda böyle olanlar, yani inceden ''faşo'' kokanlar, misyoner faaliyetinden oldum olası korkarlar. Neden? İslam dini yüzyıllardır bilinçaltına, iliklerine, genlerine işlemiş halkımızın itikadı bu kadar zayıf mıdır ki, iki papaz lafına kanacak da ihtida edecek? Kitle halinde kiliselere mi koşacaklar vaftiz olmaya? Halkımız hıyar mı? Hayır, maksat faşoluk olsun. Gecekonducular severler. Türkiye medyasında, adı açık seçik konmamış olsa bile birtakım ''İslami kanallar'' var mıdır? Vardır. Bunların bazılarında sabah akşam Kur''an-ı Kerim okunur ve tefsir edilir mi? Okunur ve edilir. Ulema ''din ve ahlak sohbetleri'' yapar mı? Yapar. Türkiye''de İslam propagandası yapmak serbest midir? Köküne kadar serbesttir. Peki başka bir dinin propagandası niçin yasaktır? Bu demokrasi midir, düşünce özgürlüğü mü, inanç özgürlüğü mü? Belki sayıları az da olsa Rum ve Ermeni vatandaşlarımız pazar sabahları kiliseden canlı yayın istiyorlar, kandil geceleri Mevlid-i Şerif yayınlıyorsunuz da bunu niçin yayınlamıyorsunuz? Onlara da yazık değil mi? Bendeniz çok şükür Hristiyan değilim, olacak kadar da delirmedim. Bir ''üçlü kutsal ruh'' fikri (teslis), İsa''nın ''Tanrı''nın oğlu'' olması, daha doğrusu ''Tanrı''dan kaynaklanan Ruh-ül Kudüs''ün bir Yahudi kızcağızı gebe bırakması'' fikri bana son derece saçma ve akıl dışı geliyor. Bu kez de Hristiyan okurlarımız kızacaklar ama düşüncem bu. Hele katolik dogmasına, yani ''papanın ve kilisenin asla yanılmazlığı'' ilkesine ağzımla gülmem bile. Fakat bu saçmalığı niçin özgürce savunamasınlar? Bu memlekette her ileri sürülen fikir ya da inanç çok mu akıllı uslu yani? Zeus''a tapan varsa, çıksın o da bunu serbestçe söylesin. Laiklik budur. O çok hayranlık duyduğunuz Amerika Birleşik Devletleri''nde, Yüksek Mahkeme (Supreme Court), şiddet öğesi içermediği ve başkalarını zorla yanına çekmeye çalışmadığı sürece, Satanizm''in bile ''bir tür din'' sayılması gerektiğine karar verdi ve serbest bıraktı, bunu duymuşluğunuz var mıydı? Avrupa Birliği''ne de başka türlü asla giremezsiniz. Güldürü unsuru şurada: Faşolar, dincilere çok kızıyorlar ve akılları sıra laikliği savunuyorlar ama bizzat kendileri laik değiller! Atatürkçülük ayağından dincilik yaptıklarının da farkında değiller! Kafaları çok karışık. Çünkü ülkemizde laiklik, ''din işiyle devlet işini ayırmak'' değil, ''dini baskı altında tutmak ve dindarların ümüğünü sıkmak'' olarak algılanıyor! Misyoner televizyonuna karşı çıkmaya gerekçe olarak, Türkiye''de ''derneklerin, sendikaların ve dini kuruluşların televizyon kurmalarının yasak olmasını'' gösteriyorlar. Haklıdırlar. Fakat ''bu doğru mudur, iyi midir'' diye tartışmak akıllarına gelmiyor. Niçin sendika televizyon kuramayacakmış ve işçinin hakkını arayan yayınlar yapamayacakmış? Bu demokrasi mi? Niçin sendikaların partilerle ilişki kurmalarını yasaklayan ''12 Eylül hukuku'' hala yürürlüktedir, bu demokrasi mi? Ama şu anda bana yöneltilen küfürleri de duyar gibiyim tabii... Geçenlerde bir Internet sitesine ''yorum gönderen'' bir hayvancık, ''Kürt devleti kurmak isteyen Talabani''nin de Yahudi olduğunu'' ileri sürüyordu! Ülkemizde beyin düzeyi de tartışma düzeyi de bu. O zaman faşolar haklıdır, bu tür eşeklere özgürlük yaramaz. Misyoner pozisyonu bizi bozar, biz arkadan yaklaşalım. Yok ulan, eşeğe değil, meseleye. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:02

İLGİLİ HABERLER