Gündem
  • 12.11.2022 12:43

Erdoğan açık açık isim verdi!.. Fetullah Gülen'i Biden saklıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa ve Amerika'ya FETÖ tepkisi: Bu adamı Biden saklıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'yle mücadeleyle ilgili, "Şu anda bunlara kim sahip çıkıyor? Başta Yunanistan. Kaçıp Yunanistan’a gidiyorlar, kaçıp Avrupa’ya gidiyorlar. Hep buralara kaçtılar; Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Danimarka’da, İngiltere’de, Amerika’da yaşıyorlar. Ve bu adamı Amerika saklıyor. Kim saklıyor? Biden saklıyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Semerkant'taki zirveyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

Türk Devletleri Teşkilatımızın 9. Zirvesini başarıyla tamamladık. Görüşmelerde Türk dünyasına ilişkin güncel meseleleri etraflıca ele aldık, önümüzdeki dönemde iş birliği yapılacak alanları belirledik. Geçen sene İstanbul’daki tarihi zirvede Türk dünyası vizyon belgesini kabul etmiştik. Belgeyle gelecek 20 yıla dair hedeflerimizi ortaya koymuştuk. Bugün de ilk 5 yıllık uygulama kılavuzu niteliğindeki strateji belgemizi kabul ettik. Ticaretten ekonomiye, kültürel konulardan çevre sorunlarına kadar geniş bir yelpazede iş birliğimizin alt yapısını oluşturacak bir dizi anlaşmaya imza attık. Türk Konseyimizin Teşkilata dönüştürülmesiyle Nahçıvan Anlaşmasında ortaya çıkan değişiklik ihtiyacını akdettiğimiz bir protokolle giderdik.

"KKTC'NİN GÖZLEMCİ ÜYE OLMASINI KABUL ETTİK"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu çerçevede gözlemci üye olmasını kabul ettik. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını gösterdik. Alınan bu tarihi kararın başta Kıbrıs Türkleri olmak üzere hepimize hayırlı olmasını diliyorum. Kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirdikleri için tüm liderlere teşekkür ediyorum.

Özbekistan Cumhurbaşkanı kıymetli dostum Şevket Mirziyoyev bu vesileyle şahsıma Türkiye-Özbekistan ilişkilerine katkılarımız dolayısıyla Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı’nı tevcih etti. Türk Devletleri Teşkilatımıza ve Türk dünyasına olan hizmetlerimiz nedeniyle de teşkilatımızın Türk Dünyası Ali Nişanı’yla taltif edildik. Bu nişanları milletimiz adına almaktan mütehassis oldum. Türk Dünyası Ali Nişanı, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Türkmenistan eski Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov’a da tevcih edildi.

Zirvemizde ayrıca Semerkant’ı Türk Dünyası Medeniyet Başkenti olarak ilan ettik. Mevkidaşlarımla beraberce diktiğimiz fidanlarla hem birlikteliğimizi güçlendirdik hem de 11 Kasım Ağaçlandırma Günümüzü kutladık. Gerek zirvemizin gerekse Özbekistan’da yaptığımız diğer görüşmelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Dönem başkanlığını devrettiğimiz Özbekistan’a ev sahiplikleri için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

"TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NIN BÖLGESİNDE VE DÜNYADA AĞIRLIĞI ARTIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı:

Bugün Türk dünyası için çok heyecan verici bir gün. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi Semerkant’ta toplandı. Uzun süre Sovyet esareti altında kalmış Türk devletlerinin, Türk halklarının bağımsızlık sonrası ayağa kalkmaya çalıştığı bir dönem oldu. Yüzyıllar sonra Türk halklarını, devletlerini aynı çatı altında toplamada, üstelik bunu kurumsal bir yapıda gerçekleştirmede siz öncü bir rol oynadınız. Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan’a Türkiye’nin verdiği destek burada Türk dünyasına çok büyük cesaret ve özgüven verdi. Türk Devletleri Teşkilatı gibi ileride çok gelecek vadeden bir ulus ötesi yapılanmanın kuruluşunda rol oynamış, öncülük yapmış bir insan olarak duygularınız neler? Türk Devletleri Teşkilatının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

AVRUPA VE ABD'YE FETÖ TEPKİSİ: BIDEN SAKLIYOR

Türk dünyasına verdiğiniz emekler göz önünde. Gerçekten bu noktaya gelinmesinde müstesna rolünüz var. Bunun için size bu coğrafyada doğmuş bir insan olarak minnettarım. Ama biliyorsunuz bu coğrafyanın en önemli belalarından birisi de FETÖ yapılanmasıdır. 15 Temmuz’dan sonra sizin uyarılarınıza coğrafyadan ciddi anlamda yanıt geldi ve bazı temizlemeler de gerçekleşiyor. Ama bu coğrafyanın kendi içinde dengeler var ve hala bu yapıyı Amerika ile aralarındaki yumuşak güç olarak görenler de var. Özellikle Orta Asya’daki bazı ülkelerde hala varlıklarını sürdürdüklerine dair izlenimler var. Türk Devletleri Teşkilatının geleceğinde bu yapının tamamen silinmemesi takdirde sorunlar çıkacağı açıktır. Bu yapı burada tamamen nasıl biter? Umudunuz var mı? Türkiye olarak bu liderleri ikna edebildik mi?

Tabii biz bu liderlerle her bir araya gelişte terörle mücadele konusunu; PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ, bütün bunları kendilerine hatırlatıyoruz. FETÖ konusunda kendileri “bizde var” demiyorlar.

Hep söyledikleri şey şu; “Biz bunları temizledik, temizliyoruz” diyorlar. Bugün de aynı şeyi gerek Kırgızistan gerek Özbekistan gerek Kazakistan’la yine konuştuk. Dedik ki “Bu konudaki mücadeleniz hangi safhada? FETÖ ile mücadelede belli bir mesafe kaydedebildiniz mi? Sizler yok diyorsunuz ama bizdeki istihbarat bilgilerinde ne yazık ki hala sizin devlet kademelerinde bile bunların olduğunun bilgileri bize geliyor. O zaman benim size söyleyeceğim tek şey var; istihbarat dairenizi bizim istihbarat başkanlığımızla bir araya getirelim, müşterek olarak çalışsınlar, eğer hakikaten temizlenmişse mesele yok, siz de rahat edersiniz biz de rahat ederiz. Ama bilin ki bunlar sizin için büyük tehlike ve tehdittir.”

Mesela liderlerden bir tanesi bugün bana şunu söyledi; “Ben, siz bu işin üzerinde bu kadar dururken bu FETÖ’nün ne olduğunu hala bilmiyordum” dedi. “İşte sizin bu noktadaki bilgi kaynaklarınız maalesef size yanlış bilgi aktarıyor. Yanlış bilgi aktardığı için de bu alçakların, bu namussuzların ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Bunların 160’a yakın ülkede okulları vardı ve bu okullarda bunlar güya iyi niyetle eğitim öğretim yaptırdıklarını söylüyorlardı. Oranın yöneticileri de ‘bunlar kötü bir şey yapmıyor, bunlar eğitim öğretim yaptırıyor’ diyorlardı. Ama o eğitim öğretim yaptırıyor dediğiniz yerde oraların zeki çocuklarını alıyorlar, onları zehirliyorlar ve onları da ondan sonra hem kendi ülkeleri hem de Türkiye aleyhine birçok çalışmaların içerisine sokuyorlar.

Bakın işte bizde 15 Temmuz hadisesinde her şey patlak verdi ve bizim 252 canımız maalesef şehit oldu. Bunun yanında askeriydi, siviliydi 2 bini aşkın vatandaşımız yaralandı, gazi oldu. Bütün bunları biz yaşadık. Gelen başbakanlara, başkanlara Meclisimizi gösteriyoruz. İşte demokrasinin merkezi olan Meclisimizi bunlar bombaladılar. Neyle? Bu ülkenin, bu devletin, bu ordunun uçaklarıyla bombaladılar. Helikopterlerle geldiler vurdular. Eğer zaman yarışında isabet ettirebilseydiler bugün belki ben de olmayacaktım. Benim iki tane korumam şehit oldu.

Bunların hepsi yaşanmış hadiseler. Benim canım yandığı için ben size bunları anlatıyorum” dedim. Şu anda bunlara kim sahip çıkıyor? Başta Yunanistan. Kaçıp Yunanistan’a gidiyorlar, kaçıp Avrupa’ya gidiyorlar. Hep buralara kaçtılar; Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Danimarka’da, İngiltere’de, Amerika’da yaşıyorlar. Ve bu adamı Amerika saklıyor. Kim saklıyor? Biden saklıyor. Kendilerine Pensilvanya’da devasa bir kâşâne verdiler, orada bu adam yaşıyor. Bana terörün merkezi neresi diye sorarsanız; işte ben size şu anda bunu söylerim.

Türkiye-Amerika Üst Düzey Savunma Grubu Toplantısı kritik bir dönemde icra edildi. Askeri eğitim ve iş birliği ile savunma sanayisinde iş birliği konuları ele alınmıştı. Ancak F16 tedariki ve F35 konusu gündeme geldiğinde Amerika ile sürdürülen süreçten Yunanistan hayli rahatsız. Bir yandan da Yunan hükümeti ve basını tehdit dolu açıklamalarına da devam ediyor. Ayrıca bir de Dedeağaç Limanı konusu vardı. Amerika’ya satışı şimdilik rafa kaldırdı. Bunların hepsini topladığınız zaman, son dönemde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yürütülen görüşmelerden rahatsızlık nedeniyle Atina-Washington hattında bir kırılma yaşanıyor mu?

Tabii şu anda bu son atılan adımlardan Yunanistan ciddi manada rahatsız. Biz de tabii özellikle başta Amerika olmak üzere Batı’nın Yunanistan’da takındığı tavırlardan rahatsızız. Dedeağaç bunlardan bir tanesidir. Bunun dışında terörle mücadelede de Yunanistan’ın bize verdiği rahatsızlıklar var. Özellikle bu Lavrion Kampı konusu öyle yenilir yutulur şeyler değil. F35 noktasına gelince, F35 noktası bizi rahatsız etmekten çok aslında Amerika’yı rahatsız ediyor. Niye? Çünkü biz üzerimize düşeni yaptık. Ödemeler planında ödemelerimizi yaptık ama bu yaptığımız ödemeler maalesef karşılığını bulmadı. Bunun üzerine F-16 talebimize ilişkin teknik çalışmalar planlandığı şekilde devam ediyor. “Bu işi bu şekilde yürütelim, çözelim ve dosyayı da kapatalım.” dedik. Zaman zaman Amerika tarafı, Savunma Bakanım Hulusi Paşa’ya olumlu, güzel şeyler söylüyor. Tabii şimdi bir seçim yaşadılar. Bu seçimle birlikte, şu anda bazı olumlu haberler yine geliyor ve bu olumlu haberleri de bizler yakın takipte sürdürüyoruz. Temennim odur ki yani önümüzdeki ay bazı müjdelerle dolu olsun ve F16 konusunu çok daha olumlu istikamette geliştirelim. Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçiler açık ara işi önde kapattılar ama şimdi tabii Senato var. Senatoda iki üç yer çok büyük önem arz ediyor. Yani bu iki üç yerde eğer Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa belki iş bizim için çok daha kolay olacaktır. Şimdi süreci takip ediyoruz.

Güncellenme Tarihi : 13.11.2022 01:04

İLGİLİ HABERLER