
ERDOĞAN: BÖLGEMİZDE BARIŞ VE REFAH ARZUMUZDUR
Erdoğan: "Endülüs'te bilime ve sanata yön verecek büyük isimler yetişti. Bu bilim ve sanat ortamı bizim tarihimizi Osmanlı İmparatorluğunu da çok yakından ilgilendirdi. Dostum Başbakan Zapatero Türkiye'nin farklı dil ve kültürler arasındaki rolünü görerek 2004'te Medeniyetler İttifakı'nda çalışmamızı teklif etti. Hoşgörülü ile yoğrulmuş geleneklerimizin de gereği idi.
Yunus Emre'nin bundan 700 yıl önce ifade ettiği 'Yaradılanı severim yaradandan ötürü' sözü bugünkü kültürü oluşturur. Mevlana'nın 800 yıl önce söylediği 'Gel, ne olursan ol yine gel' sözü de herkese kucak açan felsefeyi ortaya koymuştur. Söz konusu proje kurumsal bir yapıya kavuştu. Şu anda 115 ülke ile pek çok kuruluşun üye olduğu medeniyetler ittifakı kutuplaşmayı değil diyaloğu hakim kılıyor. Eğer küresel barışı sağlayacaksak buna ihtiyacımız var. Bizler medeniyetler arası çatışmayı değil medeniyetler arası ittifakı ortaya koyuyoruz.
BÖLGEMİZDE BARIŞ VE REFAH ARZUMUZDUR
Yaklaşık 10 yıl önce savaşın eşiğne gelen Türkiye ve Suriye aradaki mayınları temizliyor. Suriye ile vizeleri kaldırdık. Irak'ın toprak bütünlüğünü çok önemsiyor ülkede bir an önce istikrar ve huzur için çaba sarfediyoruz. İran'ın toplumla olan sorunlarını çözmek için ilişkilerimiz devam ediyor. Komşumuz Yunanistan'ın başbakanı Papandreu'nun ülkeme yaptığı ziyaretteki görüşme, ardından kendisine gönderdiğim mektupla birlikte çalışmaya davet ettim. Sayın Papandreu'da bu vizyonumuzu bizimle paylaşmak istediğini belirtti.
Türkiye olarak adil ve kalıcı bir çözüm için biz çabalarımızı esirgemiyoruz. Çözüme giden yolda her zaman bir adım önde olmak için çabalıyoruz.
2008'de Gürcistan'da yaşanan çatışmaların ardından bir kafkasya işbirliği platformu önerimizi getirdik. Balkanlarda bölge ülkelerine stratejik hedefleri olan avrupa kurulları ile destek olmaya devam ediyoruz. Biz öncelikle bölgemizde genel olarak da tüm dünyada istikrar ve barışa yönelik katkılarımızı azami derecede sunuyoruz. Bugün artık uluslararası ilişkilerde adalet kavramı her zamankinden daha fazla anlam taşıyor.
ALDIĞIM ÖDÜL MANEVİ ÖNEM TAŞIYOR
Son yaşanan küresel kriz sorunların artık lokal kalamayacağını tüm dünyayı etkisi altına alacağını gösterdi. Zira sermaye ve bilginin hızla küreselleştiği bir çağda refahın küreselleşmiyor olması sürdürülebilir bir iş değildir. Yoksul ülkelerin daha da yoksullaşmasının önüne geçmek gerekir. Aynı adil yaklaşımın uluslararası ilişkilerde de belirleyici olması son derece önemlidir.
İspanya ile birlikte gür bir şekilde ifade ettiğimiz, barış uzlaşı ve diyalog çağrılarımız inanıyorum ki yankı bulacaktır. Bölgesinde önemli bir ağırlığa sahip olan Türkiye barış ve refahın yaygınlaşmasıyla oluşacak atmosferin dünyayı şefkatle kucaklayacağına inanıyor. Bugün aldığımız ödül manevi önem taşıyor. Şahsım bu ödülü barış mücadelemizde önemli bir teşvik unsuru olarak görüyorum. Aynı zamanda ödülü Türkiye ile İspanya arasındaki dayanışmanın bir nişanesi olarak görüyorum ve bunu bu şekilde kabul ediyorum' dedi.