ERDOĞAN, DEHAP'LILARIN ANKARA YÜRÜYÜŞÜNÜ DEĞERLENDİRDİ

BÜLENT DÖNMEZ VİYANA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DEHAP'lıların Diyarbakır'dan Ankara'ya yapacakları 'Barış Yürüyüşü'nün engellenmesi ile ilgili olarak, ''Masum görüntüler içinde, diğer vatandaşların, kamunun tüm kullanım alanlarında anarşi, terör estirme davranışlarıyla bu masum talepleri karıştırmayalım'' dedi. Başbakanlık binasında yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrasında ortak bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Avusturya Başbakanı Wolfgang Schuessel, daha sonra soruları yanıtladı. Iraklılar'ın ABD'lilere karşı direnişi bırakmamalarını nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Her halkın bu kendi hakkıdır. Bunu ben değerlendirecek değilim. Burada memnuniyet ne derecededir, bu ayrı bir olay. Irak halkı buna ne derece direnişte bulunuyor, o da ayrı bir olay. Bu direnişin şuanda ciddi bir boyutu olduğuna inanmıyorum. Irak'ta insanca yaşama zeminini hazırlarsa, inanıyorum ki oturacak sistem halka kendini kabul ettirebilir. Etnik unsurlar arasında herhangi bir ayrım yapılmamalıdır. Bu başarıldığı anda inanıyorum ki farklı bir Irak meydana gelecek. Toprak bütünlüğünün sağlandığı, bütün yeraltı zenginliklerinin Irak'a ait olduğu bir Irak'' karşılığını verdi. ''Avusturya'nın Türkiye'yi AB yolunda desteklediğini söylediniz. Avusturya bu konuda size nasıl yardımcı olmuştur? Avusturya burada bir zaman kazandırma taktiğine gitmekte midir?'' yönündeki sorulara Başbakan Erdoğan, şu şekilde yanıt verdi: ''Şu anda Kopenhag Kriterleri öncelikli siyasi kriterler olmak üzere, bütün bunlar ulusal program ve Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer almış kriterlerdir. Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni uygulamada çözmenin gayreti içindeyiz. 2004 Aralık'ındaki Kopenhag Zirvesi'ne kadar uygulamada bunu gördüğümüz takdirde, müzakere tarihi verilmesi kalır. Alırlar veya almazlar, biz yolumuza devam edeceğiz.'' DEHAPLILAR'IN ANKARA'YA YÜRÜYÜŞÜNÜN ENGELLENMESİ Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'dan Ankara'ya 'Barış Yürüyüşü' gerçekleştirecek Kürtler'in gözaltına alınması ve Kürtler'in çeşitli nedenlerden dolayı engellenmesi konusunda sorulan bir soruya, ''Böyle samimi, gerçekten insan hakları çerçevesi içinde yapılmış olan bir yürüyüşü bugüne kadar kimse engellememiştir. Masum görüntüler içinde, diğer vatandaşların, kamunun tüm kullanım alanlarında anarşi, terör estirme davranışlarıyla bu masum talepleri karşılaştırmayalım. Barış talebi dünyada nerede olursa olsun, Türkiye'nin de talebidir. Kaldı ki ben bunun bedelini ödemiş olarak karşınızdayım. Türklüğün istismarını yapmanın anlamı yok. Ben şu anda Siirt milletvekili olarak karşınızdayım ve Kürt kardeşlerimin yüzde 85 oyunu almış bir insanım. Kürt'üyle Laz'ıyla hiçbir ayrıma tutmaksızın insanlarımızı yönetmenin gayretindeyiz. Masum Kürk vatandaşlarımız üzerinde böyle bir istismarla bir şey sağlamak mümkün değil. Vatandaşlık haklarını da, hürriyetlerini de kimsenin engellemeye kimsenin hakkı yoktur'' diye yanıt verdi. Kıbrıs'la ilgili açılımlar konusunda sorulan bir soru üzerine Avusturya Başbakanı Wolfgang Schuessel, Avusturya'nın da diğer ülkeler gibi Annan Planı'nı desteklediğini ve çok zor olan bir problemin çözümü için doğru yol olduğuna inandığını dile getirdi. Siyasi bir çözümün yanı sıra, insani temasların da gereklerine inandığına işaret eden Wolfgang Schuessel, ''Onun için de karşılıklı ziyaretlerin sağlanmasından memnunluk duymaktayım. 10 yıllardan sonra karşılıklı ziyaretler yapılması sevincidir. Türkiye'nin burada büyük etkisi vardır. Bu barış süreci ve yeni bir şansa sahip olmasını candan karşılıyoruz. AB, Kuzey Kıbrıs'a büyük ölçüde yatırım yapmakta hazır olacaktır Orada yaşayan insanlar bu barışın ürününü görebilsinler diye. 2004 yılına kadar daha fazla adım atılmasını ben de gerekli görüyorum'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:19