
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na sert çıktı: Mızıkçılık yapma!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni ve ''2023'e Giderken Değer Yaratmak ve Liderlik'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, istikrar ve güven unsurlarının çok önemli olduğunu belirtirken, bu iki unsurun bozulmaması için çok büyük bir hassasiyetle yürüdüklerini ve yürümeye devam ettiklerini söyledi.
''İstikrar ve güven''in iki sır kelime olduğunu ve bunu hep kullandığını anlatan Erdoğan bir ülkede istikrar varsa, güven varsa uluslararası sermayenin buraya geleceğini ifade etti. Erdoğan, ''Para bir civa gibidir, uygun bulduğu zemine kaçar, oraya akar. Ben inanıyorum ki bizim de girişimcilerimiz, iş adamlarımız bunu temin etmiş durumdalar. Bu istikrara, bu güvene iş adamlarımız sahip çıktığı müddetçe, inşallah biz bu acıları tekrar yaşamayacak, millete tekrar ağır faturalar ödetilmesine göz yummayacağız'' diye konuştu.
Son açıkladıkları teşvik uygulamasının, büyüyen güçlü Türkiye'nin, 2023'e yürüyen, 500 milyar dolar ihracata yürüyen bir Türkiye'nin teşvik uygulaması olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, kendilerinin de teşvikleri büyüttüklerini, milli gelir arttıkça, ihracat arttıkça kendilerinin de teşviğin alanını genişlettiklerini kaydetti.
Anayasa çalışmaları
Yasamanın, yargının, yasalar ve anayasanın bütün millet için de olduğu kadar iş adamları, ihracatçılar için önemini bildiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni çok yoğun şekilde çalıştırıyor, bütün engellemelere, bütün yavaşlatmalara, tahriklere rağmen ihtiyaç duyulan yasaları kararlılıkla çıkarıyoruz. Yargı noktasında aynı şekilde çok köklü reformlar gerçekleştirdik. Yargıyı bağımlılıktan kurtarıp, bağımsız tarafsız bir noktaya taşıdık. Ancak anayasa konusunda Türkiye'nin hala ciddi sorunu var. Bu sorunları milletçe hepimiz biliyoruz. 2023 hedeflerine bu mevcut anayasa ile yürünemez. Böyle bir anayasa Türkiye'nin vizyonuyla hedefleriyle maalesef aynı yöne bakmıyor."
Yeni bir anayasa için 12 Haziran seçimleri akşamında çalışmaları başlattıklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''Şuanda son derece kapsamlı, kapsayıcı ilgili tüm tarafların katılımıyla demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa için çalışmalar kararlılıkla, heyecanla devam ediyor. Daha önce de ifade ettim, biz milletimize söz verdik dolayısıyla masadan kalkan taraf biz olmayacağız ama biz, bize de millete de bir dayatma yapılmasına asla göz yummayız'' şeklinde konuştu.
Mızıkçılığın sinyallerini veriyor
Ana muhalefet partisi genel başkanının anayasayla ilgili bazı şartları dillendirmeye başladığını belirten Erdoğan, "Açıkçası halk tabiriyle yavaş yavaş bir mızıkçılığın sinyallerini veriyor. Başta yargı konusu olmak üzere, 12 Eylül dönemine olmasa bile 27 Mayıs dönemine doğru bir özlemin, bir arzunun, bir nostaljinin yavaştan esmeye başladığını görüyoruz. Bakıyorsunuz ki mensuplarından birileri çıkıyor silahla da olsa biz bunları engelleriz, silahla da olsa biz şunu yaparız, biz bunu... Madem silahla sen Ankara'ya, parlamentoya gelecektin, dağı niye bıraktın yahu orada kalsaydın" diye konuştu.
Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemler
Geleneksel yöntemleri aşmak ve değişime çok hızlı şekilde uyum sağlamak gerektiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, iş adamlarının tek başına gayret, çaba ve mücadelelerinin başarı için yeterli olmadığını çok iyi bildiklerini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Müdahale dönemlerinde köşeyi dönenler olmadı mı? Oldu. Hem de nasıl. İşleri tıkırında gidenler statükoyu korumaya, desteklemeye devam edenler oldu. Onları da çok iyi biliyoruz. Ama kendilerinin dışındakileri görmediler. Kendileri dışındaki iş adamlarını görmediler. Görmek istemediler. Birileri ceplerini külliyetli biçimde doldururken milletin çoğunluğu krizlerin faturasını ödemek zorunda bırakıldı. İşte biz artık böyle bir Türkiye'yi geride bıraktık, böyle bir Türkiye asla düşlemiyoruz. İstikrar, güven çok önemli dedik. Bu iki unsurun bozulmaması için çok büyük hassasiyetle yürüdük, yürümeye devam ediyoruz.''